Cumhurbaşkanı Erdoğan 41. İSEDAK toplantısında konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 41. İSEDAK toplantısında açıklamalarda bulundu.
41. İSEDAK Toplantısı, İstanbul Kongre Merkezi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla başladı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son toplantımızdan bu yana Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünyada tarihi gelişmelere şahitlik ettik" dedi.
"ZAFERE ULAŞAN SURİYELİ MAZLUMLAR OLDU"
Yıllar boyunca İSEDAK başkanı sıfatıyla bu kürsüden Suriye halkının çektiği çileleri anlattığını hatırlatan Erdoğan, "Yaklaşık 14 yıl boyunca Suriyeli kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödediler. Baas rejiminin ve terör örgütlerinin saldırılarında 1 milyona yakın Suriyeli kardeşimiz can verdi" şeklinde konuştu. Milyonlarca insanın, 3,6 milyonu Türkiye'de olmak üzere, başka ülkelere göç etmek, hicret etmek zorunda kaldığını belirten Erdoğan, "Bu süreçte Suriyeli muhacirlere ensar bilinciyle ev sahipliği yaptık. Kardeşlik ve komşuluk görevimizi en güzel şekilde yerine getirmeye gayret ettik" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, "Allah'a hamdolsun, sonunda zafere ulaşan Suriyeli mazlumlar oldu" diyerek, "14 yıl boyunca Suriye'yi kan gölüne çeviren mezalim, 8 Aralık devrimi ile birlikte nihayet sona erdi ve Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara'nın dirayetli liderliğinde yeniden toparlanma sürecine girdi" tespitinde bulundu. Hürriyetleri için toprağa düşen Suriyelileri "rahmetle yad ediyor, Rabbim mekanlarını cennet eylesin diyorum" sözleriyle anan Erdoğan, "Suriye'nin uzun bir aradan sonra İSEDAK Bakanlar Toplantısı'nda temsil edilmesinden büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim" diye ekledi.
"SURİYE'YE YAPTIRIMLAR BİZİM DE GİRİŞİMİMİZLE PEYDERPEY KALKIYOR"
Erdoğan, Suriye'ye proje destekleri sunulacağını da duyurdu. "Türkiye olarak ulaştırmadan eğitime, güvenlikten ticarete, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar Suriye halkına destek vermeye devam ediyoruz" diyen Cumhurbaşkanı, "Ülkenin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün korunması, tüm kesimleriyle Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı refaha kavuşması noktasında teşkilatımızın ve İslam dünyasının desteği çok çok önemlidir" şeklinde konuştu.
Suriye'nin bölge ekonomileriyle entegrasyonunun hem Suriye'ye hem de bölgeye somut katkılar sunacağını ifade eden Erdoğan, "Entegrasyonun en kritik ayağını teşkil eden ulaştırma projelerinin hayata geçirilmesi konusuna yoğunlaşmamız şüphesiz hayati öneme sahiptir" dedi. Yaptırımlarla ilgili olumlu gelişmeyi, "Şunu da büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum; Suriye'de ekonomik kalkınmanın önünde ciddi engel oluşturan yaptırımlar, bizim de gayretlerimizle hamdolsun peyderpey kalkıyor" sözleriyle duyuran Erdoğan, "Gelinen aşamada artık özel sektörün de yatırımlarını Suriye sahasına yönlendirmesini teşvik ediyoruz" diye ekledi. "Komşumuz Suriye'nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir" diyen Erdoğan, yeni programı şu sözlerle ilan etti: "Bu doğrultuda, İSEDAK çatısı altında bugün Suriye'ye özel bir destek programını da başlatıyoruz." Programın detaylarına da değinen Erdoğan, "Beşeri ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine katkı yapacak bu programla eğitim, uzman değişimi, ihtiyaç analizi ve fizibilite çalışmaları gibi alanlarda Suriye'ye proje destekleri sunacağız" dedi ve "Programın uygulama aşamasına üye ülkelerimizin İnşallah çok kıymetli katkılar yapacağına inanıyorum" beklentisini dile getirdi.
"KIBRIS TÜRK HALKINI ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAK, HAKLI DAVALARINDA DAİMA YANLARINDA OLACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Kıbrıs gündemiyle sürdürdü: "Bugün ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen kardeşlerimiz de aramızda. Kendilerine de tüm kalbimle hoş geldiniz diyorum. Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz parçasıdır." Erdoğan, "Özellikle bu kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız bir izolasyona tabi tutuldukları ne yazık ki bir hunharca gelişmedir" diyerek yaşananlara tepki gösterdi. "Ama buna rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler. Kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Egemen eşitliklerini tartışma konusu yapmadılar" sözleriyle KKTC'nin duruşunu övdü.
Kritik bir uyarıda bulunan Erdoğan, "Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda Kıbrıs adasının da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz" dedi. Bu nedenle, "Teşkilatımızın Kıbrıs Türk halkıyla dayanışmasını daha da artırmasını bu bakımdan çok önemli görüyorum" çağrısını yaptı. Erdoğan, üye ülkelere "Sizlerden Kıbrıs Türklerinin iki devletli çözüm temelinde yürüttükleri hak, özgürlük ve adalet mücadelesine daha fazla omuz vermenizi bekliyorum" diye seslendi. Türkiye'nin garantörlüğünü, "İnşallah anavatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız" sözleriyle teyit etti.
"GAZZE'DE HALA ULAŞILAMAYAN ŞEHİT CENAZELERİ VAR"
Gazze konusuna da değinen Erdoğan, "Gazze'de hala ulaşılamayan şehit cenazeleri var" ifadesini kullandı. "İslam dünyası olarak vicdan ve dirayetimizin, basiret ve metanetimizin sınandığı çok zorlu bir dönemi tecrübe ediyoruz" diyen Cumhurbaşkanı, bu dönemde "birbirimize daha sıkı kenetlenmemiz, hepimizi ilgilendiren sorunların üzerine kararlılıkla ve sağduyuyla gitmemiz gerekiyor" dedi. Peygamber Efendimizin bir hadis-i şerifini hatırlatan Erdoğan, ""Müslümanların diğer Müslümanlarla ilişkisi birbirine kenetlenmiş bina gibidir." Evet, aramızdaki münasebetleri öyle bir seviyeye ulaştıralım ki bu bina hep sağlam kalsın, sarsıntılardan, saldırılardan, kundaklamalardan hiçbir surette etkilenmesin" çağrısını yaptı. Erdoğan, "Bunu özellikle şunun için söylüyorum kardeşlerim. Biliyorsunuz, Gazze geçtiğimiz 2 yıl boyunca son asrın en vahşi, en barbar soykırımlarından birine sahne oldu" dedi. Faturayı, "Çoğu çocuk ve kadın, 70 binden fazla Filistinli, İsrail işgal güçlerinin katliamına uğradı. 170 bin kardeşimiz yaralandı. Dev bir enkaz yığınına dönüşen Gazze'de hala ulaşılamayan şehit cenazeleri var. 10 milyarlarca doları bulan büyük bir yıkım söz konusu" sözleriyle açıkladı. Erdoğan, "Enkazlar kaldırılsa bile anne babaları gözlerinin önünde öldürülen masum çocukların yaşadığı travmanın izleri belki de hiçbir zaman silinmeyecek" dedi.
"ATTIĞIMIZ ADIMLARLA ZALİMLERİN KARŞISINA DİKİLDİK"
Erdoğan, "Uluslararası kuruluşların kayıtsızlığının Gazzelilerin kalbinde açtığı yaralar belki hiçbir zaman tam manasıyla iyileşmeyecek. Bu gaddarlık ve soykırım hiçbir zaman unutulmayacak" dedi. Türkiye'nin saldırılar başladığı ilk günden itibaren en güçlü tepkiyi veren ülke olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı, "Burada şunu da altını çizerek ifade etmek durumundayım; Türkiye, İsrail saldırılarının başladığı ilk günden itibaren bu soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden birisi olmuştur" dedi. Erdoğan, "102 bin tonun üzerindeki insani yardımlarımızla, uluslararası platformlardaki girişimlerimizle, beynelmilel hukuk zemininde attığımız adımlarla zalimlerin karşısına dikildik" ifadelerini kullandı. "Kalıcı ateşkesin temini ve adil bir barışın sağlanması yolunda büyük çaba sarf ettik" diyen Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi Gazze Temas Grubu ve vicdan sahibi üyelerle "Gazze'deki kardeşlerimizin uğradığı bu mezalimi uluslararası toplumun gündeminde tuttuk" dedi.
"Bu çabalarımızın olumlu neticelerini de hamdolsun almaya başladık" diyen Erdoğan, "Bizim de katkı sağladığımız Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas-İsrail görüşmeleri ateşkesle sonuçlandı" bilgisini paylaştı. Erdoğan, "Katar ve Mısır başta olmak üzere sürece destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum" dedi ve "Aynı şekilde Amerikan Başkanı Sayın Trump'a da ateşkesin tesisinde ortaya koyduğu iradeden ötürü tekrar teşekkürlerimi iletiyorum" şeklinde konuştu.
"İSRAİL'İN SİCİLİNİN ÇOK KÖTÜ OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ"
Ateşkese rağmen İsrail'in saldırılarını sürdürdüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görülüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz biliyoruz" dedi. Erdoğan, "Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak, gizlenerek, ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, Batı Şeria'da işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız" sözleriyle İsrail'i eleştirdi.
"Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar, İsrail-Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulma arayışının önüne asla geçemeyecektir" diyen Erdoğan, "Geldiğimiz noktada Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmamız ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlamamız gerekiyor" dedi. "İsrail hükümeti, bunu da engellemek için elinden geleni yapıyor" tespitinde bulunan Erdoğan, "Arap Ligi ile İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından hazırlanan yeniden imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi. "Bilhassa, teşkilat ve İSEDAK'ın Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir" diyen Erdoğan, kırmızı çizgilerini şu sözlerle çekti: "Ne Batı Şeria'nın ilhakına ne Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine ne de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kudsiyetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz." Nihai hedefi, "1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip Filistin devleti kurulana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz" olarak açıkladı.
"SUDAN'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ, EGEMENLİĞİNİ VE BAĞIMSIZLIĞINI KORUMALIYIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan'daki olaylara ilişkin de bir konuşma yaptı. "Bu noktada Sudan'da 29 aydır devam eden çatışma ortamına da dikkatinizi çekmek istiyorum" diyen Erdoğan, "Son günlerde El-Faşir'de sivil halka yönelik katliamları göğsünde taş değil, kalp taşıyan hiç kimse kabul edemez. Buna sessiz kalamayız" dedi. "Sudan'da akan kanın bir an önce durdurulmasında en büyük sorumluluk hiç şüphesiz İslam alemine düşüyor" vurgusunu yapan Erdoğan, "Müslümanlar olarak başkalarından medet ummak yerine sorunlarımızı kendimiz çözebilmeliyiz" çağrısında bulundu. "Sudan'ın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını korumalıyız" diyen Erdoğan, "Bu zor günlerinde Sudan halkının yanında olmamız, insani yardımlarımız ve kalkınma desteklerimizi sürdürmemiz ehemmiyet arz ediyor" dedi. "Teşkilata üye tüm ülkelerin, kardeşlik hukukumuz çerçevesinde Sudan'ın barış, huzur ve güven iklimine kavuşması için elini taşın altına koyacağına tüm kalbimle inanıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Sayısı hızla artan korumacı tedbirlerin etkilerinin, uluslararası ticarette daha yoğun hissedilmeye başlandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomiye dair karamsar bir tablo çizdi. "Küresel salgın öncesindeki 20 yılda yıllık ortalama yüzde 3,7 oranında gerçekleşen küresel büyümenin 2025-2030 döneminde yüzde 3'e ineceği tahmin ediliyor" dedi. "Risk ve belirsizliklerle dolu bu manzara karşısında, ülkelerimiz kendi aralarındaki işbirliğinin ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır" diyen Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın geçmiş 50 yılına bakıldığında, "ülkelerimizin dünya ticaretinden hak ettikleri payı alamadığı su götürmez bir gerçektir" dedi.
Erdoğan, "Bu süreçte teşkilat üyesi ülkelerde ortalama kişi başı gelir bin 169 dolardan 4 bin 453 dolara yükselirken aynı yıllarda dünya ortalaması 2 bin 611 dolardan 13 bin doların üzerine çıkmıştır. Dünya ticaretindeki payımız ise yüzde 11 seviyesinde kalarak yerinde saymıştır" verilerini paylaştı. "İslam İşbirliği Teşkilatı üyeleri arasında yüzde 25 olarak belirlediğimiz ticaret hedefinin bir hayli gerisindeyiz" özeleştirisini yapan Erdoğan, "Dünya doğal gaz rezervlerinin yüzde 60'ına, petrol kaynaklarının yüzde 65'ine, küresel nüfusun yüzde 25'ine sahip olan İslam dünyası, uluslararası ticarette arzu ettiğimiz konuma henüz ulaşabilmiş değildir" dedi. "İSEDAK bünyesinde yürüttüğümüz ortak program ve projeler bu noktada büyük önem arz ediyor" diyen Cumhurbaşkanı, "Tercihli ticaret sistemine henüz taraf olmayan ülkeleri aramıza katılmaya, taraf ülkeleri ise ticaret alanındaki işbirliğimizi derinleştirmeye davet ediyorum" çağrısını yineledi.
İhracatı çeşitlendirirken yüksek gelirli ve rekabetçi ekonomiler inşa etmenin şart olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "KOBİ'lerin finansmana erişimi için İslami finans ürünlerini yaygınlaştırmalı... İslami prensiplerle uyumlu hale getirmeliyiz" dedi. "İSEDAK KOBİ programı ile KOBİ'lerimiz arasında güçlü iş birliği ağları oluşturuyoruz" diyen Erdoğan, Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu'nun 2026'da faaliyete başlamasının önemini belirtti ve İslam İşbirliği Teşkilatı Tahkim Merkezi'ne destek istedi. Erdoğan, proje desteklerini şu rakamlarla özetledi: "Bugüne kadar İSEDAK proje destek programları aracılığıyla tam 180 projeye destek verdik. 56 ülkemizin... yer almış olmasından büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu sene İSEDAK proje finansmanı kapsamında 23 projeyi daha inşallah hayata geçiriyoruz. İSEDAK Kudüs programı çerçevesinde uygulamaya koyduğumuz 20 projeye bu yıl 8 projeyi daha ilave ediyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyor, bu projelerde emeği geçen her bir kardeşime gönülden teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı
29 cana mezar olan 'Masquerade' davası: 2000 m2'lik yere 350 m2 ruhsat alınmış!Gündem
Kırıkkale'yi sarsan cinayet davası! Belediye başkanını ve korumasını öldüren sanık akrabası hakim karşısında!Gündem