Kaleiçi UNESCO miras listesine girmeye hazırlanırken, sorunlar arttı
Antalya'nın tarihi Kaleiçi bölgesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne aday gösterildi ancak bu tarihi bölge, hâlâ birçok sorunla mücadele ediyor. Özellikle idari yapıdaki çok başlılık, bölgenin gelişimini engelliyor.
Kaleiçi'nde bir yanda Kültür ve Turizm Bakanlığı, diğer yanda Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Muratpaşa Belediyesi bulunuyor. Kaleiçi’nin UNESCO miras listesine alınmasıyla birlikte, bu sorunların çözüleceği düşünülüyor.
Kaleiçi'nin Tarihi Zenginliği ve İdari Sorunlar
Antalya'nın tarihi Kaleiçi, her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor ancak bu tarihi bölgenin yönetimi çok başlı yapısından dolayı zarar görüyor. Kaleiçi, 42 Selçuklu döneminden kalma fetihnameleriyle oldukça zengin bir tarihe sahip. Ancak bu yapılar, günümüzde kötü bir durumda. Kent araştırmacılarına göre, Kaleiçi’nin tek elden yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Bir kent araştırmacısı, “Kaleiçi, tarihsel olarak çok derin bir yapıya sahip. Ancak içinde bulunan 42 Selçuklu fetihnamesi perişan bir durumda. Kaleiçi’nin sadece Büyükşehir Belediyesi, Muratpaşa Belediyesi ve Kültür Bakanlığı tarafından değil, tek bir elden idare edilmesi gerektiği kesin" şeklinde açıklamada bulundu.
Kaleiçi’nin Kimliğine Uygun Çözüm Önerileri
Kaleiçi’nin kimliğine ve özel yapısına yakışmayan birçok sorun bulunuyor. Kent araştırmacılarına göre, Kaleiçi UNESCO miras listesine alındığında bu sorunlar çözülebilir. Bir diğer araştırmacı, “Kaleiçi’nde birçok mekruh bina bulunuyor. Kültür Bakanlığı, bu binaların sahiplerine uzun vadeli kredilerle aslına uygun restorasyon yapmalarını sağlamalı. Ayrıca Kaleiçi’ndeki otellerin de ıslah edilmesi gerekiyor. Hemen yanında bulunan müzikaller ise sabaha kadar devam ediyor ve otel misafirleri uyuyamıyor” dedi.
Kaleiçi’nin Turizme Katkısı
Antalya’nın bütüncül bir turizm merkezi haline gelmesi için Kaleiçi’nin önemi büyük. Ekoturizm ve eko-turizm temalı projelerin Kaleiçi’ne yerleştirilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, bölgenin potansiyelinin artacağını savunuyor. Bir başka görüşte ise Kaleiçi’ndeki otellerde yalnızca Antalya’ya özgü yemekler sunulmadığı, bu da turizmi olumsuz etkileyen faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. “Kaleiçi’ne Antalya’nın yemeklerini tanıtan restoranlar kurulmalı. Ayrıca, sadece Antalya’yı değil, Türkiye’nin dört bir yanından, özellikle Hatay ve Gaziantep gibi şehirlerden gelen yemek tatlarını da ziyaretçilere sunmak gerek" diyen uzmanlar, gelen turistlere özgün tatlar sunmanın önemine dikkat çekiyor.
Yerel Sanatlar ve Kültürel Zenginlik
Akdeniz Gençlik Sanat Araştırma ve Eğitim Derneği Direktörü Özer Satılmış Özgüç, Kaleiçi’nin yerel değerlerle donatılması gerektiğini belirtiyor. Satılmış Özgüç, “Kaleiçi, Antalya'nın sanatçıları, ressamları, tiyatrocu ve pandomim sanatçılarıyla donatılmalı. Burası, parça parça sanat projeleriyle şekillendirilmeli ve her sanat dalı ayrı bir bölgeye yerleştirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi