Bakan Nebati'den EYT açıklaması
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "5 milyona yakın Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT) emeklilik hakkı doğacak. Bunların yüzde 40'ı bu yıl emekli olabilecek. EYT için bütçede kaynağı oluşturduk, rahatız. Rakam vermeyeyim ama biz EYT'nin kaynağını oluşturarak yeni yıla girdik." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Programda EYT'ye ilişkin açıklamalara da yer veren Bakan Nebati, "5 milyona yakın EYT'linin emeklilik hakkı doğacak. Bunların yüzde 40'ı bu yıl emekli olabilecek." ifadelerini kullandı.
Bakan Nebati, hazırladıkları her bütçede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda bütçe disiplininden asla taviz vermediklerini dile getirdi.
Bütçenin uzun zamandan sonra faiz fazlası verdiğine işaret eden Nebati, şöyle devam etti:
- Son 5-6 yıldır bütçe faiz fazlası vermemişti. EYT'nin geleceği çok açıktı, biz bunun önden tedbirini aldık. 5 milyona yakın EYT'linin emeklilik hakkı doğacak. Bunların yüzde 40'ı bu yıl emekli olabilecek. EYT için bütçede kaynağı oluşturduk, rahatız. EYT, bütçe üzerinde yüktür şimdi ama bu yükün karşılanmasının iyi hesaplanması ve buna göre altyapısının da oluşturulması lazım. En önemli noktası da burası. Rakam vermeyeyim ama biz EYT'nin kaynağını oluşturarak yeni yıla girdik.
Nebati, bütçenin fazla vermesinin Türkiye'ye güvenmenin bir neticesi olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
- Bu, Türkiye'deki toplumsal yapının ve makro ekonomik göstergelerin ne kadar iyi bir şekilde okunduğunun, buna göre alınan tedbirlerin nasıl iyi bir sonuç doğurduğunun göstermesi açısından bir neticedir. Bu yıl seçim yılı olmasına rağmen bütçe açığımızı yüzde 3,5'un altında tutacağımızı şimdiden iddia edebilirim. Çünkü çok güçlüyüz, iyi gidiyoruz, performans çok iyi. Uluslararası alanda da resesyon riskinin yavaş yavaş ortadan kalktığı bir dönem, bizim için avantaj olacak ve cari açığın giderilmesi noktasında bize çok büyük katkı sağlayacak. Atılacak adımlar ve dünyadaki enflasyonun Türkiye'de de olduğu gibi düşmeye başlamasıyla resesyon riskinin daha alt seviyelere geldiğini görüyoruz.