Arjantin ipleri kopardı
ArjantinEkonomi Bakanı Axel Kicillof dün akşam saatlerinde basına verdiği brifingte “Akbaba Fonları” olarak tanınan uluslararası finans gruplarıyla yapılan toplantıdan hiçbir anlaşma çıkmadığını açıkladı. Kicillof, Haziran ortasında ABD mahkemesinden çıkan 1,6 milyar dolarlık tazminat kararının ertelenmesini isteyen Arjantin hükümetinin talebinin kabul edilmediği ve % 300’e varan kar oranı içeren yeni borç yapılanması teklifinin de söz konusu finans gruplarca reddedildiği söyledi. Arjantin Dışişleri Bakanı “Arjantinlilerin geleceğini ipotek altına alacak hiçbir anlaşmaya imza atmayacağız” dedi.
“Akbaba Fonları”nın ABD mahkemesi aracılığıyla Arjantin’i “Hataya sürüklemek ve yasadışı konuma düşürmek” istediğini söyleyen ekonomi bakanı kararın uygulanması durumunda, alacaklıların %92’sini oluşturan yeniden yapılandırmayı kabul etmiş tahvil sahiplerinin “zarar” etmiş olacaklarını ifade etti. Kicillof, bu durumun eşit ve dengeli bir borç dağıtımı engelleyeceği hatta Arjantin’i bir finans krizine sürüklemeyi hedeflediğini sözlerine ekledi.
Arjantin Devlet Başkanı Cristina Kirchner ise mahkemenin kararının tam da Arjantin’in borçsuz bir döneme girdiği sırada gelmesinin manidar olduğunu söyledi. Gerçekten de Kirchner hükümeti sıkı bir dış ticaret ve fiyat politikası sonucu borç almaksızın 2001 krizinden kalan 240 milyar dolar borcu ödemiş olmasına rağmen şimdi bir kaşık suda boğulmak isteniyor. Bu nedenle yaratılan durum bir borç krizinden çok, kamucu ekonomi politikaları sebebiyle, uzun süredir iç tekeller ve onların uluslararası bağlantılarıyla solcu Kirchner hükümeti arasında devam çatışmanın bir yansıması gibi görünüyor. Şimdi bu ABD mahkemesi Arjantin’in diğer alacaklılarına yaptığı ödemeleri bloke etme kararı verirse – ki istenen bu- Arjantin temerrüt durumuna düşecek. Yani ödediği halde borcunu ödememiş gibi akıl mantık dışı bir pozisyona.
Arjantin’e yönelik bu “borç” saldırısı uluslararası bir geri cepheye sahip: Önce IMF Başkanı Christine Lagarde’nin doğrudan Kirchner hükümetine karşı düzeysiz açıklamalarıyla başlamış sonra da ABD’den Arjantin’in G-20’den çıkarılabileceği açıklamasıyla sürmüştü. Arjantin ise bu saldırıyı yeni ittifaklar kurarak göğüsledi. Geçtiğimiz haftalarda ardı ardına Rusya ve Çin devlet başkanlarını ağırlayan Buenos Aires stratejik anlaşmalara imza attı. Bunların arasında Arjantin hazinesinin güçlendirilmesi için Çin hazinesinin 11 milyar dolar teminat göstermesi de var.
Basın açıklaması sırasında her zamanki sakinliğiyle sözlerini sürdüren Kicillof’un ağzından “işte kapitalizm budur” sözleri döküldü. Ülkenin militan bir geçmişe sahip Marksist ekonomisti için şaşırtıcı bir söz sayılmaz. Bu genç Marksist bakan sadece hazineyi yönetmiyor uyguladığı ekonomi politikalarıyla Arjantin’in ittifaklarını belirleyecek kadar stratejik ilişkileri de inşa ediyor. Putin ve Şi Cinping’le görüşmelerde Başkan Cristina’nın yanında hep Kicillof bulundu. Pozisyonunun “tarihselliği” herkes tarafından görülüyor
Özgür Uyanık/Arjantin
ulusalkanal.com.tr