Einstein'ın özel görelilik kuramı doğru mu? Sidney Üniversitesi uzayda uzak galaksileri gözlemledi!
Einstein'ın özel görelilik kuramı hakkında, Sidney Üniversitesi tarafından uzak galaksilere yapılan gözlemler açıklıyor. Einstein'ın özel görelilik kuramı hakkında merak ettiğiniz her şey hakkında yeni ipuçları yakalayan Sidney Üniversitesi, yeni veriler ile birlikte açıklıyor.
En iyi fizik anlayışımıza göre, uzayın genişlediği gerçeği, uzak evren ağır çekimde ilerliyor gibi görünürken, zamanın görünen akışını etkilemelidir. Ancak son derece parlak ve değişken gökadaların gözlemleri, bu kozmik zaman genişlemesini ortaya çıkarmakta başarısız oldu.
Nature Astronomy, 3 Temmuz 2023'te yeni bir çalışma yayınladı. Bu çalışmada, yaklaşık 200 kuasarın karmaşık titreşimini çözmek için yirmi yıllık gözlemi kullanıyorlar. Bu titremenin içinde gömülü olan, genişleyen uzayın izidir. Sadece bir milyar yaşındayken evrenin beş kat daha yavaş çalıştığını gösteriyor.
Böylece, kuasarların kozmosun kurallarına uyduklarını buldular ve modern kozmolojiye bir meydan okuma oldukları fikrini bir kenara bıraktılar.
AĞIR ÇEKİMDE HAREKET EDEN ZAMAN
1905'te Albert Einstein, özel görelilik kuramıyla bize saatlerin çalışma hızının göreli olduğunu söyledi. Olduğu gibi, saatlerin nasıl hareket ettiğine bağlı. 1915 tarihli genel teorisinde, yerçekiminin de saat tik taklarının göreli oranlarını etkileyebileceğini söyledi.
1930'lara gelindiğinde fizikçiler, Einstein'ın genel görelilik diliyle tanımlanan kozmosun genişleyen uzayının aynı zamanda tık tık evrenini de etkilediğini fark ettiler.
Sonlu ışık hızı nedeniyle, teleskoplarımızdan baktığımızda geçmişe bakıyoruz. Ne kadar uzağa bakarsak, evrenin yaşamının o kadar gerisini görürüz. Ancak genişleyen evrenimizde, ne kadar geriye bakarsak uzayın o kadar çok uzaması gerekiyor. Bu nedenle, saat tiklerinin göreceli doğası ne kadar artarsa.
Einstein'ın matematiğinin öngörüsü açıktır: Uzaktaki evrenin ağır çekimde oynadığını görmeliyiz.