Sovyetler Birliği'nde tatil nasıldı?
Sovyetler Birliği'nde tatil hakları, Tüm Sovyet vatandaşlarını kapsıyordu. 1936'da yürürlüğe giren Sovyetler Birliği Anayasası'nda, işçiler tatil ve dinlenme hakkına sahipti. Peki Sovyetler Birliği'nde tatil hakkı nasıl kullanılıyordu?
DOKTOR GÖZETİMİNDE TATİL: SANATORYUMLAR
Yıllık iznini kullanan işçilere sağlanan imkanlar arasında en çok kullanılanlardan biri sanatoryumlardı. Sovyetlerin pek çok noktasında inşa edilen bu sağlık merkezleri, çalışanların fiziksel ve psikolojik olarak yenilenmiş bir şekilde iş başı yapmalarını amaçlamaktaydı. Madencilik gibi zorlu mesleklerde çalışanların bu merkezlerden faydalanmaları teşvik edilmekte ve istendiği takdirde de öncelik verilmekteydi. Bununla birlikte bu sanatoryumlarda işçilerin aldıkları hizmetler doktorlar tarafından da denetlenmekteydi. Fiziksel egzersizlerin sıkça yapıldığı merkezlerde çalışanlar kaldıkları süre boyunca yine doktorlar tarafından hazırlanan besleyici bir diyet yapmaktaydı. İşçiler bu sağlık merkezlerindeki sıcak sularda banyo yaparak veya termal sularda yüzerek veyahut detoksifiye çamurla masaj yaptırarak tatillerini yapmaktaydılar. Sovyet cumhuriyetlerinde bu tesislerden 183 tane bulunmaktaydı.
Kafkasya bölgesi ve Karadeniz çevresinde yoğunlaşan tesislerin bir diğer önemi de birlik cumhuriyetlerinde yaşayan farklı uluslardan işçileri buluşturmasıydı. Bu halklar birlikte filmler izlemekte, yerel gruplardan şarkılar dinlemekte ve çeşitli okuma etkinlikleri düzenlemekteydi.
DİNLENME EVLERİ
Sanatoryumların yanı sıra 10-12 gün gibi kısa süreli izin yapmak isteyenler sıklıkla "dinlenme evi" olarak adlandırılan tesisleri tercih etmekteydi. Sağlık hizmetlerinin daha az olduğu, işçilerin daha sakin tatiller geçirdiği bu tesisler genelde SSCB'nin dört bir yanındaki göl ve nehir çevrelerinde bulunuyordu. Şehir merkezlerine sanatoryumlara göre daha yakın olan dinlenme evlerinde işçiler için hazırlanan odalarda satranç, dama gibi oyunlar ve gazeteler hazır tutuluyordu.
TURİST SAĞLIK KAMPLARI
1950'li yılların sonuna doğru yeni bir tatil şekli daha hayata geçirildi. "Turist-sağlık kampı" adıyla başlatılan yeni uygulama, basit olmasının yanı sıra dinlenme evlerine göre çok daha "özerk" bir yapıya sahipti. Çoğu kamp içinde karyola ve minder bulunan çadırların toplamından oluşuyordu ancak yemek bölümü yoktu. Kampa gelenler kendi yiyeceklerini kendileri pişiriyordu. Gün içindeyse isteyen sabah sporlarına katılabiliyor isteyen yürüyüş, günübirlik geziler gibi etkinliklere dahil olabiliyordu. Doğayla daha iç içe olunan merkezlerde tatil devlet tarafından da teşvik ediliyordu. Bu teşvikin nedeni Marksist felsefede yer alan "insanın kendi doğasına yabancılaşmasını engellemek" idi.