Emekliler işsizlik maaşı alabilir mi? İşte işsizlik maaşı hakkında merak edilen tüm detaylar
İşsizlik sigortasının kapsamı, ödeme şartları, süresi ve fonun kullanımına ilişkin merak edilen bilgiler netleşirken, özellikle emeklilerin bu haktan yararlanıp yararlanamayacağı sorusu gündemin odağına yerleşti. İşte merak edilen tüm detaylar...
Hükümetin istihdam piyasasındaki dalgalanmalara karşı en önemli kalkanı olan ve işini kaybeden vatandaşlara "işsizlik sigortasıyla" nefes aldıran sistemde, ödenek miktarları ve yararlanma şartları mercek altına alındı.
Sabah'ın haberine göre, geçici gelir desteği olarak tanımlanan bu haktan faydalanmak için prim gün sayısı belirleyici rol oynuyor.
Sistemin işleyişine göre, son üç yıl içerisindeki prim ödeme performansı, ödeneğin süresini doğrudan tayin ediyor. Sigortalı çalışan; 600 gün prim ödemişse 6 ay, 900 gün prim ödemişse 8 ay, 1.080 gün prim ödemişse tam 10 ay boyunca devletten maaş alabiliyor.
Vatandaşların cebine girecek "işsizlik maaşı" tutarı ise son dört aylık prime esas kazançlar üzerinden hesaplanıyor. Günlük ortalama brüt kazancın yüzde 40’ı baz alınarak yapılan hesaplamada, tavan ücret sınırlaması bulunuyor. Buna göre ödenecek tutar, aylık brüt asgari ücretin yüzde 80’ini, yani 20 bin 804 TL’yi aşamıyor.
Somut bir örnekle tablo şu şekilde şekilleniyor: Brüt kazancı 60.000 TL olan bir sigortalı için hesaplanan aylık ödenek, damga vergisi kesintisi sonrası yasal üst sınır olan 20.646,49 TL’de sabitleniyor.
İSTİFA EDENLER VE EMEKLİ ÇALIŞANLAR İÇİN KRİTİK UYARI
Mevzuat, ödeneğin alınabilmesi için işten çıkış şeklini temel kriter olarak alıyor. Kendi isteğiyle istifa eden çalışanlar, sisteme ne kadar prim ödemiş olurlarsa olsunlar "işsizlik maaşı" alamıyor. Hakkın doğması için kişinin kendi isteği ve kusuru dışında işten çıkarılmış olması şartı aranıyor.
En çok merak edilen konulardan biri olan emeklilerin durumu da netlik kazandı. Emekli olduktan sonra bir işyerinde hizmet akdine bağlı olarak çalışmaya devam eden vatandaşlar, kendi istekleri dışında işten çıkarılsalar dahi işsizlik ödeneğinden yararlanamıyorlar.
Bir diğer "kırmızı çizgi" ise yurt dışı seyahatleri. İŞKUR’un "çalışmaya hazır bulunma" şartı gereği, maaş aldığı dönemde yurt dışına çıkan sigortalının ödemesi, ülkeden çıkış yaptığı tarih itibarıyla durduruluyor.
Hak edilen ödeneğin, süresi dolmadan kesilmesine neden olan durumlar ise şu şekilde sıralanıyor:
- Kurum tarafından teklif edilen işin haklı bir neden olmaksızın reddedilmesi.
- Ödenek alınan süre zarfında gelir getirici başka bir işte çalışıldığının veya sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı alındığının tespit edilmesi.
- Önerilen meslek edindirme ve yetiştirme eğitimlerinin mazeretsiz reddedilmesi veya eğitime başlanmasına rağmen devam edilmemesi.
- Yapılan çağrılara zamanında yanıt verilmemesi, talep edilen bilgi ve belgelerin süresinde teslim edilmemesi.
KASADA 560 MİLYAR TL BİRİKTİ
İşsizlik Sigortası Fonu'nun mali yapısına ilişkin Kasım 2025 verileri de kamuoyuyla paylaşıldı. Fonun toplam varlığı 560 milyar TL barajını aştı. Biriken dev kaynağın değerlendirilme stratejisinde ise tahviller öne çıkıyor. Fon varlığının yüzde 74.10’u tahvilde, yüzde 25.84’ü mevduatta, yüzde 0.06’sı ise Takasbank Para Piyasası’nda nemalandırılıyor.
Mart 2002’den 1 Ekim 2025 tarihine kadar uzanan süreçte fona başvuran kişi sayısı 22 milyon 86 bin 633 olarak kayıtlara geçti. Bu başvurulardan 11 milyon 873 bin 412’si ödenek almaya hak kazandı. Hak sahiplerine bugüne kadar yapılan toplam ödeme miktarı 154 milyar 789 milyon 327 bin 139 TL’yi buldu. Yalnızca Eylül 2025 döneminde, önceki aylardan devredenlerle birlikte 485 bin 419 kişiye 5 milyar 937 milyon 323 bin 641 TL aktarıldı.
Fon giderlerinin dağılımına bakıldığında, harcamaların yüzde 61.1’inin doğrudan işsislere ve iş gücüne, yüzde 35.7’sinin istihdam teşviklerine, yüzde 3.2’sinin ise yönetim ve hizmet giderlerine ayrıldığı görüldü.
Fon kaynaklarının kullanımıyla ilgili yeni bir düzenleme de TBMM gündemine taşındı. İstihdamın korunması ve üretimin sürdürülebilirliği hedefiyle hazırlanan kanun teklifi, 2025 yılında tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine verilen desteğin 2026 yılında da devam etmesini öngörüyor.
Yeni model kapsamında, emek yoğun üretim yapan KOBİ’ler ve büyük ölçekli işletmeleri desteklemek üzere İşsizlik Sigortası Fonu kasasından 48 milyar TL’lik bir kaynak ayrılması planlanıyor.