SGK uzmanı açıkladı: Asgari ücret açlık sınırının altında mı kalacak?
SGK Başuzmanı İsa Karakaş, Türk-İş verilerini işaret ederek 2026 asgari ücretine dair dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
Hali hazırda 22 bin 104 TL seviyesinde ödenen asgari ücretle ayı geçirmeye çalışan milyonlarca vatandaş, Aralık ayında toplanacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu'ndan çıkacak karara kilitlendi.
Piyasaların ve çalışan kesimin gündeminde, enflasyon verileri ve uzman tahminleri ışığında şekillenen 2026 yılı zammı yer alıyor. Ancak SGK Başuzmanı İsa Karakaş, Türk-İş tarafından açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı verilerini masaya yatırarak, komisyon toplantıları öncesinde oldukça sert uyarılarda bulundu. Karakaş'ın çizdiği projeksiyon, çalışanların beklentilerini boşa çıkaracak nitelikte veriler içeriyor.
40 BİN LİRAYI AŞACAK MALİYET
Merkez Bankası'nın yıl sonu TÜFE beklentisini yüzde 31-33 aralığına güncellediğine dikkat çeken Karakaş, Türk-İş'in Ekim ayı raporunda açlık sınırının 28 bin 412 TL'ye yükseldiğini hatırlattı.
Karakaş, yasal zorunluluklara atıfta bulunarak, "Yasal olarak asgari ücretin gıdanın ötesinde tüm iaşe-ibate (konut, giyim, sağlık, ulaşımı…) masraflarını karşılaması elzem" değerlendirmesinde bulundu.
Ekim ayı itibarıyla bekar bir işçinin yaşam maliyetinin 36 bin 984 TL olarak hesaplandığını belirten Karakaş, mevcut asgari ücret ile bu tutar arasında şimdiden 14 bin 880 TL'lik bir makas oluştuğunun altını çizdi.
Bu farkın sabit kalmayacağını ve enflasyonla birlikte büyüyeceğini vurgulayan uzman isim, yeni zamlı maaşların şubat ayında hesaplara yatacağı tarihte yaşam maliyetinin 40 bin TL sınırını çoktan geride bırakacağını öngördü. Karakaş, bu durumu şu sözlerle özetledi: "Kısacası, asgari ücret değil bir bekâr işçi için gereken hayat maliyeti, açlık sınırının bile altında kalacak"
Çalışan nüfusun içerisinde yüzde 4'e varan bir kesimi oluşturan asgari ücretlileri "Türkiye'nin en büyük sessiz ordusu" olarak nitelendiren Karakaş, masadaki temsil adaletsizliğine de parmak bastı.
Komisyonun yapısını eleştiren Karakaş, "Mevcut yasal düzenlemelere bakıldığında asgari ücret komisyonunda asgari ücretlilerle hemhâl olacak hiçbir temsilcilerinin bulunmadığı aşikârdır. Keza 3 taraflı komisyon üyelerinin hiçbiri asgari ücretli istihdam etmediği gibi asgari ücretlileri de temsil etmiyor" ifadelerini kullandı.
Türk-İş'in masadan kalkma ihtimali üzerine dönen tartışmalara da değinen İsa Karakaş, bu hamlenin sonucu değiştirmeyeceği görüşünü savundu. Hükümetin ve işverenin önceliklerinin farklı olduğunu belirten Karakaş, süreci şu sözlerle analiz etti: "Türk-İş komisyondan çekiliyormuş! Çekilse de çekilmese de değişen bir şey olmayacak. Zira bir yandan aman işsizlik azmasın, istihdam korunsun, enflasyon körüklenmesin, ihracatçının rekabet gücü azalmasın… telaşesi içindeki hükûmet ile bu telaşeleri yüksek faiz ve döviz kuru baskısı nedeniyle her daim masaya koyan işveren kesimi ile ay sonunu getiremeyen asgari ücretlilerin vahim tablosu karşısında sıkışmış durumda"
Komisyondaki aritmetiğin, ikinci büyük işçi konfederasyonunun katılımıyla veya yapının değişmesiyle farklılaşmayacağını iddia eden Karakaş, 4 farklı kesimden oluşan bir komisyon kurulsa dahi oy eşitliğinde başkanın tarafının belirleyici olacağını hatırlattı.
2026 yılı için karamsar tablosunu netleştiren Karakaş, "Tablo bu şekilde net: Dolayısıyla 2026 asgari ücreti, işçinin cebine girecek ay için Türk-İş'in açıklayacağı açlık sınırının altında belirlenecek. İşveren ve hükûmet karşısında sendikaların hiçbir etkisi kalmayacak" şeklinde konuştu. Çözüm yolu olarak asgari ücretin açlık sınırına endekslenmesi gerektiğini savunan Karakaş, mevcut şartlarda bunun "uzak bir hayal" olduğunu dile getirdi.