Sakarya Meydan Muharebesi
Sakarya Meydan Muharebesi, Türk İstiklal Harbi’nin en önemli dönüm noktasını teşkil eder. Türk ordusunu imha etmek ve Ankara’yı işgal etmek için taarruza geçen Yunan ordusu Sakarya Nehri doğusunda 22 gün süren şiddetli muharebelerde ağır bir yenilgiye uğratılmıştır.
Sakarya’da “ Başkomutan” unvanıyla Türk ordusunu bizzat sevk ve idare eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, muharebelerin şiddetinden ve iki tarafın verdiği ağır kayıplardan ötürü Nutuk’ta bu muharebe için “Sakarya Melhame-i Kübrâsı” ifadesini kullanmıştır.
SAKARYA NEHRİ'NİN DOĞUSUNA ÇEKİLME
1921 yılı Temmuz ayında yaşanan Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nde ağır kayıplar veren Türk ordusu, Atatürk’ün emriyle Sakarya Nehri doğusuna çekilmiş ve Yunanların Türk ordusunu imha planları boşa çıkmıştır. Kesin sonuç almak isteyen Yunan ordusu 14 Ağustos 1921 günü Ankara’ya doğru ileri yürüyüşe geçmiştir. Yunanlar, Sakarya Nehri’ni aşmalarına müteakip, Türk ordusunu kuşatarak imha etmek amacıyla 23 Ağustos’ta Türk cephesinin sol yanına taarruza geçmişlerdir.
"HATTI MÜDAFAA YOKTUR SATHI MÜDAFAA VARDIR"
Polatlı batısından Haymana güneyine kadar uzanan 90 kilometrelik cephe hattının en güneyinde Yunanların Türk ordusunu kuşatma girişimine engel olmaya çalışan Türk subay ve erlerinin gösterdikleri emsalsiz fedakârlığa rağmen cephenin yarılma ihtimalinin ortaya çıkması üzerine Atatürk, 26 Ağustos 1921 günü, tarihe geçen şu emrini yayımlamıştır:
"Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.”
ÇAL DAĞI KUŞATMASI
30 Ağustos günü Polatlı-Haymana hattına kadar ilerlemiş olan Yunanlar aynı gün Çal Dağı’nı ele geçirince Türk savunma hattı daha doğuya doğru genişleyerek 110 kilometreye ulaşmıştır. Bu durumdan istifade etmek isteyen Yunanlar, Türk ordusunu kuşatma fikrinden vazgeçip, cepheyi Çal Dağı-Haymana istikametinde yarmak için 31 Ağustos’tan itibaren bütün güçleriyle bu bölgeye yüklenmişlerdir. 7 Eylül’e kadar devam eden muharebelerde Yunanlar önemli başarılar elde etseler de ağır kayıplar verdiler.