Nuri Bilge Ceylan 21. yüzyılın en iyi 10 filmini açıkladı! İşte sinema ustasının favorileri
New York Times’ın 21. yüzyılın en iyi 100 filmi anketine katılan Nuri Bilge Ceylan, sinema tutkunlarının ilgisini çekecek 10 filmlik özel bir liste sundu.
New York Times, kısa süre önce 21. yüzyılın en iyi 100 filmi listesini açıkladı. Liste, aralarında yönetmen, oyuncu ve sektör profesyonellerinin bulunduğu 500’ü aşkın kişinin oylarıyla belirlendi. Oylamaya Türkiye’den katılan isim ise ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan oldu.
New York Times anketine 10 filmlik listeyle katılan Nuri Bilge Ceylan, sinema anlayışına ve estetik tercihine uygun yapımları seçti.
Box Office Türkiye'nin haberine göre ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın listesinde yer alan 21. yüzyılın en iyi 10 filmi şöyle:
Sonsuzluk Üzerine
Sonsuzluk Üzerine, hayatın acı ve tatlı taraflarını gözler önüne seriyor. Roy Andersson'un Binbir Gece Masalları’nın anlatıcısı Şehrazad’ın öykü anlatımından ilham alarak çektiği filmde, kendilerini sırılsıklam yapan yağmurun altında kızını doğum günü partisine götüren bir babanın, inancını yitirmeye başlayan bir rahibin, aşkı hiç tatmamış bir adamın, bir kafenin dışında özgürce dans eden kızların hikayesini konu ediyor.
İhtiyarlara Yer Yok
Küçük bir kasabada uyuşturucu kaçakçılığı ters gidince ortam bir anda kan gölüne döner. Rio Grande yakınlarında, bir avcı, başarısız bir uyuşturucu anlaşmasının ardından iki milyon dolardan fazla nakit para bulunca şiddet ve kargaşa başlar. Bu olay, hayatların geri dönülmez bir şekilde değiştiği, insan doğasının karanlık yönlerinin ortaya çıktığı acımasız bir takip ve şiddet sarmalını tetikler.
Oslo, 31. August
Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmaya çalışan genç Anders'in, tedavi merkezinden kısa bir izin alarak Oslo'ya gelmesiyle geçen bir günü konu alan film, onun hem bir iş görüşmesine gitmesini hem de eski arkadaşlarıyla buluşmasını anlatıyor. Anders, bu tek gün içinde geçmişiyle yüzleşirken, geleceğine dair kararlar almak zorunda kalır.
Hors Satan
Fransız Opal Sahili'nde küçük bir köyde geçen filmde, yolda olan bir adam, istismara uğramış genç bir kadınla karmaşık ve şaşırtıcı bir ilişki kurar. Bu ilişki, her iki karakterin de geçmişlerindeki yaralarla yüzleşmelerine neden olurken, insan doğasının karanlık ve aydınlık yönlerini keşfetmeye odaklanır.
Stellet Licht
Meksika'daki muhafazakar bir Mennonit topluluğunda geçen filmde, evli bir adam olan Johan'ın inancı, yeni bir kadına aşık olmasıyla derin bir sınavdan geçer. Bu aşk, hem kendi dini ve toplumsal kurallarına meydan okumasına hem de ailesi ve toplum içindeki yerini sorgulamasına neden olur.
The Death of Mr. Lazarescu
Ölmek üzere olan yaşlı Bay Lazarescu'nun hikayesini anlatan filmde, kendisine eşlik eden sadık bir sağlık görevlisi tarafından hastaneden hastaneye götürülür. Ancak doktorlar ameliyat yapmayı reddeder ve kimse doğru bir teşhis koyamaz. Film, Rumen sağlık sisteminin karmaşıklığını ve bürokrasisini ele alırken, yaşlı bir adamın son anlarındaki çaresizliğini ve insanlık durumunu gözler önüne seriyor.
The Turin Horse
Kırsal kesimde yaşayan bir çiftçi, uzun yıllardır kendisine eşlik eden sadık atının yaşlandığını ve ölümlülüğünü kabullenmek zorunda kalır. Film, çiftçi ile atı arasındaki derin bağı ve yaşam döngüsünün kaçınılmaz gerçekleriyle yüzleşmenin duygusal sürecini işliyor.
Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor
Böbrek hastalığı nedeniyle ölmek üzere olan bir adam, Kuzey Tayland'daki kırsal çiftliğinde, karısının hayaleti ve bir zamanlar oğlu olan bir orman ruhu da dahil olmak üzere ailesiyle birlikte son, hüzünlü günlerini geçirir. Film, hayatın, ölümün ve ruhsal varoluşun sınırlarını keşfederken, karakterin geçmiş yaşamlarıyla olan bağlarını ve doğaüstü deneyimlerini gözler önüne seriyor.
Unknown Pleasures
Film, işsiz iki Çinli gencin, Batı dünyasının sunduğu cazibelere karşı koymakta zorlanmasını konu alıyor. Ekonomik ve sosyal değişimlerin yaşandığı bir dönemde, bu gençler hem kişisel arzularıyla hem de içinde bulundukları koşullarla mücadele ederken, kendi yollarını bulmaya çalışırlar.
Zama
Antonio di Benedetto'nun 1956 tarihli varoluşçu romanından uyarlanan Zama, 18. yüzyılda İspanya'nın sömürgesi olduğu Paraguay'da geçiyor. Sömürge yetkilisi Diego de Zama, memleketinden ve ailesinden uzakta, bir şekilde terfi etmeyi beklediği bu uzak diyarda sonuçsuz bir bekleyiş, şiddete bulaşmış bir adalet sistemi ve ulaşamadığı kahramanlık hayalleriyle bunalmaktadır.