Türkiye'nin ilk uydu kenti: Ataköy I. Kısım
Uydu kentler, ana kente bağlantılı olarak kurulan ve bağlı olduğu kentin yükünü azaltmak için çevresinde oluşturulan yerleşim yerleridir. Ataköy, İstanbul'un Bakırköy ilçesinde yer alan bir semt olup Türkiye'de uygulanmış ilk uydu kent projelerinden biridir. İşte Türkiye'nin ilk uydu kenti Ataköy.
Antik Çağ’da Hebdomon adıyla tanınan Bakırköy, Bizans’ın son dönemlerinde Makro Hori ( Uzunköy)
olarak adlandırılıyordu, Osmanlıların eline geçince adı Makriköy’e dönüştü. 1925’te ulusal sınırlar içindeki yabancı kaynaklı adların değiştirilmesi sırasında da Bakırköy olarak adlandırılmıştır.
İstanbul’un planlanması için 1930’ların ikinci yarısında çağrılmış olan Henri Prost’un planının; hızla
genişleyen ve sanayiyi kendisine çeken kentin gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalması nedeniyle 26 Aralık 1950’de Prost’un görevine son verilmiş ve Prost sonrası İstanbul Planlaması’nda Müşavirler Heyet Dönemi (1952-1956) olmuştur. 1950’lerin sonlarına doğru, davet edilen PİCCİNATO İstanbul şehir planlaması üzerinde çalışmaya başlamış, bölgesel temelde ve lineer genişleme yönünde öneriler, uygulamalar getirmiştir
TÜRKİYE'NİN İLK UYDU KENTİ
1950-1960 döneminde Bakırköy Baruthane arazisi üzerinde, Türkiye Emlak Kredi Bankası tarafından Türkiye’nin ilk uydu kenti, toplu konut yerleşimlerinden biri olan Ataköy kurulmuştur.
ATAKÖY PROJESİ
1956 yılından itibaren Adnan Menderes öncülüğünde yeni imar hareketleri başladı. Bu yenilikler, kentin çevresi ile olan duyarlı etkileşimi korumaktan daha çok trafik sorunlarını çözmeyi amaçlayan, yeni yolların açılması ve mevcut yolların genişletilmesi gibi çalışmalardan oluşmaktaydı.
O dönemde DP ve İller Bankası’nın yeni bir projesi daha vardı; “Ataköy’ü yaratmak”. Konut gruplarının yanında kültür merkezleri, sosyal tesisler, yürüyüş yolları ve parkların olduğu bir sahil kasabası planlanıyordu. Deniz şeridi de plaj olarak düzenlenecekti. Yeni kurulacak bu yerleşim alanı/ ATAKÖY, İstanbul’un diğer semtlerinde kurulması planlanan merkezlere “bir örnek model “ teşkil edecekti.
1955 yılında Emlak Kredi Bankası’nın Baruthane arazisini satın alması ile Ataköy projesinin ilk adımı atılmış oldu. Proje çalışmalarını yapmak üzere bir grup mimar ve mühendislerden oluşan Baruthane Proje Bürosu kurulmuştur. Yeni planlama grubunda bulunan yerli mimarların yanı sıra öne çıkan bir isim Luigi Piccinato idi.
ÖRNEK BİR PROJE
Ataköy yerleşmesi kapsamında tasarlanan 11 etaplık proje merkezi birimlere bir örnek niteliğindedir. Bünyesinde yeşil alanlar, spor tesisleri, eğitim ve sağlık yapıları barındıracak olan Ataköy, kendi kendine yetebilecek ve aynı zamanda İstanbul’un merkezinde toplanan yoğunluğu dağıtabilecek bir proje olarak görülmüştür. Bütün etapları tamamlandığında yaklaşık 60.000 kişiye hizmet etmesi beklenen proje, modern ve geniş bir sahil yerleşmesi olarak planlanmıştır. Muhtelif tip üzerine 55 apartman blokundan ibaret bu 1 inci mahalle 618 mesken toplamaktadır.
3,-4-5-8 ve 13 kat üzerinde tertiplenen mahallenin vaziyet plânında görüleceği gibi 18 hektarlık sahada % 80 nispetinde inşaat yapılması cihetine gidilmiştir. Binaların yerleştirilmesinde manzaradan azamî fayda temin etmek üzere bir çalışma yapılmış olmakla beraber merkezi bir çarşı ve mahallenin ilk mektebi, Bakırköy’ün eski şehir üslubundan yeni Ataköy'ü ayıran, bir yeşil saha içerisine yerleştirilmiştir.
Kaynak: Ebru OMAY POLAT - Nilüfer YÖNEY, Bir Konut Ütopyasının Korunması: Modern Mimarlık Mirasının Belgelenmesi ve Sürekliliğinin Sağlanması, Örnek Çalışma: Ataköy –İstanbul, Uluslararası 18 modern mimarlık mirasının korunması için bir eğitim aracı olarak çalıştaylar: 1. uluslararası docomomo çalıştayı, ATAKÖY, İSTANBUL, 2006-26 Eylül 2006 tarihleri arasında, 2459831.pdf, s.120 9.
LUİGİ PİCCİNATO KİMDİR?
Luigi Piccinato 1899 yılında İtalya’nın Verona kentinde dünyaya gelen, 1983 yılında Roma’da hayatını kaybeden İtalyan mimar ve şehir plancısıdır ve “şehircilik“/ şehir plancılığı kelimesinin/ kavramının, ilk defa bir İtalyan ansiklopedisinde yayınlanmasını sağlamıştır.
Akademisyen olarak dersler veren Piccinato, kent plancısı olması yanında mimarlık mesleğini de devam ettirmiş, 1937 yılında Napoli Üniversitesi’nde şehircilik/ şehir planlamacılığı üzerine dersler vermiştir. 1940’lı yıllarda Bakanlık bünyesinde kent planlaması ile ilgili yasalar üzerinde çalışma yapmıştır. Napoli kentinde kurulan ilk mimarlık yüksek okulunda 1930 yılından 1947 yılına kadar akademisyen olarak görev yapmıştır. Organik Mimarlık Derneği’nin kurucu üyelerinden biridir. 1946 yılında kurulan Organik Mimarlık Okulu’nda şehircilik/ şehir planlamacılığı konusunda dersler vermiştir.
Piccinato, 1956 ve 1968 yılları arasındaki uzun bir süreçte Türkiye’ye gelerek, İstanbul ve Bursa kentleri üzerinde önemli çalışmalar yapmıştır.
Kaynak: Ege Şimşekalp, Kente Organik Bakış: Luigi
Piccinato ve İstanbul Çalışmaları, İstanbul Teknik Üniversitesi-Fen Bilimleri Enstitüsü, Mimarlık ABD, Yüksek Lisans Tezi, 2019, https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezDetay.jsp?id=XcAV_L5dCgk91D1CZWToqA&no=q-hq Hpsg89LbZZXFACkMA , 555603 pdf, ss. 20, 21, 22, 23, 24).