Atatürk neden sağ elini göğsüne koyardı? İşte bilinmeyen anlamı
Mustafa Kemal Atatürk’ün yurt gezilerinde sıkça verdiği, sağ elini göğsüne hizaladığı pozlar yıllardır merak konusu oldu. Bazı çevreler bu duruşu farklı şekillerde yorumlasa da, aslında bu jestin anlamı ve kökeni oldukça net.
Atatürk, birçok fotoğrafında sağ elini parkasının veya ceketinin içine, göğüs hizasına yerleştirerek duruyor. Peki, bu duruşun arkasında ne yatıyor? Atatürk neden bu şekilde poz veriyordu?
Bu pozun anlamı üzerine çeşitli iddialar bulunuyor. Bir görüşe göre, bu duruş Türk tarihiyle yakından bağlantılı “Bilge Kağan duruşu”nu temsil ediyor.
Atatürk’ün manevi kızı Afet İnan’a Türk Tarihinin Anahatları isimli bir çalışma yaptırması, Atatürk’ün tarihi sembollere verdiği önemi gösteriyor. Ayrıca Osmanlı padişahlarından Orhan Gazi’nin de benzer bir duruş sergilediği biliniyor.
Bazı yorumcular Atatürk’ün bu pozunu, Hacı Bektaş-ı Veli’nin tasavvufi anlayışıyla ilişkilendiriyor.
Öte yandan tarihçi İlber Ortaylı, Atatürk’ün sağ elini göğsüne koyma duruşunun Napolyonik bir özellik olduğunu savunuyor.
Ortaylı’ya göre bu poz, özellikle Rusya ve Avrupa’da subaylar arasında yaygın bir duruş şekliydi.
Atatürk’ün de asker kökenli biri olarak bu tarz duruşları tercih ettiği belirtiliyor.
Ortaylı, “Napolyonik bir şeydir. Eski üniformalarda göğüs tutulurdu, çünkü düzgün duruş önemlidir” diyor.
Osmanlı döneminde de subayların ellerini göğüs hizasına koyma gibi belirli duruş biçimleri vardı ve el pençe divan durmak pek tercih edilmezdi.
Kısacası Atatürk’ün bu duruşu, gizli bir sembolden çok dönemin asker kökenli liderlerinin tercih ettiği bir jest olarak yorumlanabilir.
Yunan filozofu Aeschines’e göre de, önemli bir kişi ellerini açık tutmak yerine göğüs hizasında tutmalıydı; aksi kaba sayılırdı.
Örneğin, Atatürk’ün ABD’li büyükelçi ile Amerikan halkına verdiği mesajda her iki eli de göğüs hizasında görülmektedir.