Tarihin en ünlü 5 bilimsel tartışması
Bilim insanlarının çalışmaları ve öngörüleriyle şekillenen bilim dünyası, tarihin her döneminde gelişimi ve ilerlemeyi esas almıştır. Ayrıca bilim insanlarının arasındaki büyük tartışmalar, bilimsel ilerlemeye oldukça katkı sağlamıştır. İşte tarihin en ünlü 5 bilimsel tartışması...
KALKÜLÜS SAVAŞLARI: ISAAC NEWTON VE GOTTFRIED WILHELM LEIBNIZ
Bilinenin aksine, kalkülüsün tek mucidi Isaac Newton değildir. Her ne kadar Newton kabul etmese de bu onuru Gottfried Wilhelm Leibniz ile paylaşıyor.
Aslında Newton, kalkülüs fikirlerini Leibniz’den önce geliştirdi. Ancak Leibniz de Newton’dan habersiz bu konu hakkında çalışıyordu. Leibniz konuyla ilgili makalesini yayınladıktan sonra Newton, onun intihal yaptığını düşünerek ortalığı yangın yerine çevirdi.
Leibniz, Kraliyet Cemiyeti’ne başvuruda bulunarak bu sorunun çözülmesini istedi. Ancak Kraliyet Cemiyeti’nin başkanı Newton’du ve kararı verecek kişileri kendi arkadaşları arasından seçti. Sonuç olarak karar Newton’un lehine verildi.
THOMAS EDİSON, NİKOLA TESLA VE GEORGE WESTİNGHOUSE’A KARŞI
Tesla, kariyerinin önemli bir bölümünde alternatif akımla ilgili çalışmalar yürütürken, Edison doğru akım üzerine çalışmalar yapıyordu. 19. yüzyılın ilk yarısında bu iki mucidin yolları kesişti ve birlikte çalışmaya başladılar. Ancak Tesla’nın alternatif elektrik akımıyla ilgili çalışmaları Edison’u rahatsız ediyordu.
Öte yandan Edison’un doğru akımı sayesinde artık evlerde elektrik enerjisi vardı. Bu yüzden Tesla’nın bütün fikirlerini geri çeviriyor, sadece kendi düşüncelerinin doğru olduğunu söylüyordu. Sonunda Edison ve Tesla’nın yolları ayrıldı. Bu sırada Tesla, üç fazlı alternatif akım indüksiyon motorunu icat etti.
Tesla alternatif akımı tüm dünyaya yaymak için buluşun patentini satmaya karar verdi. Sonunda George Westinghouse, Tesla ile anlaşarak Thomas Edison’a rakip oldu. O günden sonra üçlü arasındaki rekabet tam anlamıyla ticaret savaşına dönüştü.
Tesla ve onun alternatif akımı hızlı bir şekilde ün kazanırken, Edison ve ekibi sürekli Tesla’yı karalıyor, halkı alternatif akımın tehlikeli olduğuna inandırmaya çalışıyor hatta sokaklarda köpeklere elektrik akımı vererek onların ölmesine neden oluyordu. Edison’un tüm bu çabalarına rağmen Westinghouse ve Tesla savaşın kazananı oldu.
TEMİZLİK DAVASI: IGNAZ SEMMELWEİS TIP DÜNYASINA KARŞI
Antiseptik prosedürlerin öncüsü olarak bilinen Ignaz Semmelweis, Avrupa’da yeni doğum yapan kadınların çoğu lohusa ateşi nedeniyle hayatını kaybedenlerin hastane personeline ellerini yıkamadan hastaya dokunmamaları talimatını verdi.
Ancak tıp camiası bu uygulamaya karşı çıkıyordu. Kendi çalıştığı hastanede el yıkamak zorunlu olduktan sonra kadınların ölüm oranı büyük ölçüde azaldı. Bu nedenle diğer hastanelerde de antiseptik prosedürlerin uygulanması için mücadele etmeye başladı. Fakat tıp dünyası el yıkama teorisini reddediyor ve enfeksiyonu yayan şeyin "kötü hava" olduğunu iddia ediyordu.
Meslektaşları tarafından sürekli tepki alan Semmelweis sonunda sinir krizleri geçirmeye başladı. 1865 yılında bir arkadaşı tarafından akıl hastanesine kapatılan Semmelweis, gardiyanlar tarafından dövüldükten sonra hayatını kaybetti.
KITALARIN KAYMASI TEORİSİ: ALFRED LOTHAR WEGENER VE DİĞER JEOLOGLAR
Alman meteorolog ve yerbilimci olan Alfred Lothar Wegener, kıta kayması teorisini ortaya attığında diğer bütün jeologlara karşı büyük bir savaş başlatmış oldu. Wegener, kıtaların bir zamanlar tek bir süper kıta oluşturduğunu, zamanla birbirinden uzaklaştığını düşünüyordu.
Jeologların bu teoriye tepkisi şiddetliydi. Wegener’in çalışmaları "peri masalı" ve "çılgınca" olarak tanımlandı. İngiltere ve Amerika’daki akademik konferanslarda Wegener’e düşmanca davranıldı. Jeologlar bu teoriyi kabul eden kişilerin bilim dünyasında yer almaması gerektiğini düşünüyordu. Hatta kıtaların kayması teorisini kabul eden kişilere bu durumun "kariyer intiharı" olduğu söyleniyordu.
Bilim dünyasının Wegener’e düşmanca davranması, bilimsel ilerlemeyi bir hayli geciktirdi. Çünkü bir süre sonra Wegener haklı çıktı. 1960’lı yıllarda genç bilim insanları kıtaların kayması ihtimalini ciddiye almaya başladı. Günümüzde pek çok bilim insanı, bu teorinin doğru olduğuna inanıyor.