81 il için kuraklık raporu: Hangi bölgeler alarm veriyor?
Kuraklık sadece doğayı değil, sofraları da tehdit ediyor. Tarımsal üretimde büyük düşüş var, gıda fiyatları tırmanıyor. Peki hangi iller en riskli?
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından 2025 yılı haziran ayı için yapılan Standart Yağış İndeksi (SPI) verilerine göre, Türkiye’nin %30’unun üzerinde bir coğrafyada yüksek veya çok yüksek meteorolojik kuraklık riski gözlemleniyor
Bu, 81 ilin yaklaşık üçte birinin ciddi su sıkıntısı altında olduğu anlamına geliyor.
🌍 Kuraklık Durumu: İllerin Sınıflandırılması
Meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklık düzeyleri farklı kaynaklarla ölçülüyor.
2022 verilerine göre özellikle Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde çok kurak sınıfı alan illerin sayısı artış gösterdi.
Son 15 yılda nemli alanların azalarak çok kurak alanların arttığı tespit edildi: nemli alanlar %0.01, çok kurak alanlar %0.56 oranında genişledi.
🔍 Risk Haritası: En Tehlikeli Bölgeler
Çalışmalara göre, Mersin ve Muğla gibi şehir sınırlarında geniş alanlar çok yüksek kuraklık riski taşıyor
İç Anadolu, Ege’nin iç kesimleri, ve Güneydoğu’nun belirli bölgeleri de kritik eşikler içinde yer alıyor.
📊 Baraj Doluluk Verileri: İstanbul Örneği
İstanbul’daki barajların toplam doluluk oranı 3 Ağustos 2025’te %51,9 olarak kaydedildi. Ömerli, Darlık, Elmalı, Terkos, Alibey gibi barajların doluluk oranları %35–68 arasında değişiyor.
Kırklareli’ye su sağlayan Kayalıköy Barajı, yalnızca %8 doluluk oranıyla alarm veriyor; aktif içme suyu hacmi ise sadece %1. Bu, yerel bir su kaynağında kritik seviyede kuraklığı gösteriyor.
Zarar Gören Sektörler ve Etkiler
İç Anadolu, Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerinde tarımda ciddi verim kayıpları baş gösteriyor: hububat, pamuk, ayçiçeği gibi kuraklığa duyarlı ürünler tehlikede.
Tarımsal kuraklığın toplum ve ekonomi ayağını kapsayan sosyo-ekonomik kuraklık, keyfiyetsiz ürün arzıyla gıda fiyatları ve geçim şartlarını baskılıyor.
⚠️ Neden acilen müdahale edilmeli?
Erken uyarı sistemleri henüz tüm havzalarda yeterince işlerliğe kavuşmadı.
Sektörel su verimliliği ve altyapı eksiklikleri, mevcut su potansiyelinin tam kullanılmasını engelliyor.
İklim değişikliği, kuraklık etkilerini yıllar içinde daha da şiddetlendirme potansiyeline sahip.
Kuraklık sadece doğa olaylarının değil, insan eliyle gerçekleşen yanlış tüketim alışkanlıklarının da bir sonucudur. Su kaynaklarının tükenmemesi için her bireyin günlük yaşamında alabileceği küçük ama etkili önlemler vardır. İşte su tasarrufu için dikkat edilmesi gereken temel noktalar:
🚿 Evde Su Tasarrufu Nasıl Sağlanır?
Kısa duş alın: Duş süresini 1 dakika kısaltmak, yılda tonlarca su tasarrufu sağlar.
Diş fırçalarken musluğu kapatın: Bu basit hareketle kişi başı günlük 10–20 litre su kurtarılabilir.
Musluklara tasarruf aparatı takın: Perlatör gibi düşük debili başlıklar su akışını ciddi oranda azaltır.
Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu çalıştırın.
Sızıntıları önemseyin: Damlayan bir musluk yılda 5 ton su israfına neden olur.
Gri su kullanımı: Lavabo, duş ve çamaşır makinesi sularını bahçe sulamada değerlendirmek mümkün.
🌱 Tarımda ve Bahçecilikte Alınabilecek Önlemler
Damla sulama sistemi kullanın: Geleneksel sulamaya göre %60’a kadar su tasarrufu sağlar.
Gün doğmadan ya da gün batımından sonra sulama yapın: Buharlaşmayı azaltır.
Kuraklığa dayanıklı yerel bitkiler tercih edin.
Organik madde kullanımı (malçlama): Toprağın su tutma kapasitesini artırır.
🏢 Sanayi ve Kamu Kurumlarında Su Yönetimi
Atık su geri kazanım sistemleri kurulmalı.
Yağmur suyu toplama sistemleri yaygınlaştırılmalı.
Soğutma sistemlerinde su verimliliği sağlanmalı.
İşletmeler su ayak izini hesaplayıp buna göre önlem almalı.
👨👩👧👦 Toplumsal ve Yönetsel Düzeyde Neler Yapılabilir?
Su tasarrufu eğitimleri ve kamu spotları yaygınlaştırılmalı.
Yerel yönetimler, binalarda gri su sistemlerini teşvik etmeli.
Yasal düzenlemelerle su israfı caydırılmalı.
Barajlar, göletler ve yer altı su kaynakları sürdürülebilir biçimde yönetilmeli.
İklim değişikliğine karşı ulusal stratejiler su yönetimini de kapsamalı.