Bu bölgeler diken üstünde! Uzman isimden kritik uyarı!
Ege Bölgesi’nde son dönemde artan depremlerle ilgili konuşan Prof. Dr. Osman Bektaş, "tümör gibi büyüyen bir deprem kümesi" tanımıyla dikkat çekti. Bektaş, İzmir, Manisa, Muğla ve Aydın başta olmak üzere birçok il için kritik uyarılarda bulundu.
Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş, Ege Bölgesi'nde yaşanan deprem fırtınalarına ilişkin Sözcü TV'de yaptığı açıklamalarla dikkat çekti.
10 Ağustos’ta meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından başlayan sarsıntılar, Bektaş’a göre “tümör gibi büyüyen bir deprem kümesi” oluşturuyor.
BALIKESİR DEPREMİ YENİ BİR SİSTEMİ HAREKETLENDİRDİ
Bektaş, son yaşanan Balıkesir-Sındırgı merkezli depremin, Uşak bloğu olarak bilinen bir fay sistemi üzerinde gerçekleştiğini ifade etti.
Bu bölgede 1969’dan bu yana 6 büyük deprem yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Bektaş, son depremin etkisinin batıya doğru yayıldığını söyledi.
“Uşak bloğunun doğusunda depremler yaşadık, ancak batı kenarında henüz büyük bir deprem olmadı. Manisa, Akhisar, İzmir hatta kuzeye, Bursa ve İstanbul’a kadar uzanan bu hatta tehlike var” dedi.
İZMİR VE MANİSA’DA SESSİZLİK TEHLİKE Mİ GETİRİYOR?
Prof. Dr. Bektaş’a göre, Balıkesir’deki depremin neden olduğu stres transferi, batı yönündeki fay hatlarını tetikleme potansiyeline sahip. Bu durum, özellikle Manisa, Akhisar, İzmir ve çevresini kapsayan hat üzerinde gelecekte büyük bir depreme neden olabilir.
“Her tetiklenme hemen deprem yaratmaz ama eğer bu faylar yeterli enerjiyi biriktirdiyse, o zaman depremin kaçınılmaz olduğunu söyleyebiliriz” diyen Bektaş, uzun süredir sessiz kalan bu hatların dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Bektaş ayrıca, bölgedeki sismik hareketliliğin yalnızca kuzeye değil, güney yönüne de yayıldığını ifade etti. Özellikle Muğla ve Aydın illerinin de risk altında olduğuna dikkat çeken uzman, buralarda da enerji birikimi olabileceğini ve yakından izlenmesi gerektiğini söyledi.
Bektaş, Ege Bölgesi'ndeki sismik hareketliliğin rastlantısal olmadığını ve belirli bir sistem dahilinde ilerlediğini ifade etti. Her yeni depremle birlikte başka bir hattın stres yüklenebileceğini belirten uzman, "bu hareketlilik sürekli izlenmeli" çağrısında bulundu.