Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: ''ABD, PYD ve YPG'ye verdiği desteği sonlandırmalı FETÖ'nün faaliyetlerine dur demeli''

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ankara-Washington ilişkilerini değerlendirdi. Kalın, ABD Başkanı Joe Biden'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile yaptığı telefon görüşmesinin ayrıntılarını anlattı. Sözcü Kalın, "ABD, PYD ve YPG'ye verdiği desteği sonlandırmalı, FETÖ'nün oradaki faaliyetlerine artık bir 'dur' demelidir." dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TRT Haber canlı yayınına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Sözcü Kalın'ın gündeminde Ankara-Washington ilişkileri vardı.

Kalın, ABD Başkanı Joe Biden'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile yaptığı telefon görüşmesinin ayrıntılarını anlattı.

"ABD, PYD-YPG'YE DESTEĞİ SONLANDIRMALI, FETÖ FAALİYETLERİNE DUR DEMELİ"

ABD'nin terör örgütlerine desteğini sonlandırması gerektiğini belirten İbrahim Kalın şöyle konuştu:

- Şöyle bir hususun altını çizmekte fayda var; bu konular yani YPG ve PYD'ye verilen destek, ayrıca FETÖ'nün oradaki faaliyetlerine hala göz yumuluyor olması Türkiye açısından bir ulusal güvenlik meselesidir.

- Hangi yönetim gelirse gelsin Obama, Trump, Biden fark etmez. Biz bu konularda çok net bir tavır sergiledik ve Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu olmasaydı bugün Suriye'nin kuzeyinde Amerika'nın ve başka ülkelerin, Avrupa'nın ve diğerlerinin de desteğiyle PYD ve YPG'nin kontrolünde bir terör koridoru oluşacaktı.

- Bu tabii hem bizim ulusal güvenliğimiz açısından hem Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği açısından ve diğer birçok mülahazadan dolayı ortaya daha büyük bir felaket senaryosu çıkartacaktı.

- Biz halen söylüyoruz ABD, PYD ve YPG'ye verdiği desteği sonlandırılmalıdır. FETÖ'nün oradaki faaliyetlerine artık bir 'dur' demelidir.

AKAR'IN S-400 İÇİN GİRİT MODELİ ÖNERİSİ

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın S-400 krizinin aşılmasında "Girit modeli"ne ilişkin önerisi hatırlatılan Kalın, şunları söyledi:

- Biz baştan beri söyledik, S-400 ile ilgili Türkiye egemen bir ülke olarak karar verdi ve bu süreci de sonuna kadar devam ettirecek, tamamlayacak.

- S-400 kararının bir gecede alınmış bir karar olmadığının altını tekrar çizmek lazım. Bunu Amerikalı muhataplarımıza da pek çok defa anlattık. Kendileri de aslında bütün bu işin safahatını gayet iyi biliyorlar. Yani Patriotlar'la ilgili müzakerelerin kaç yıl sürdüğünü gayet iyi biliyorlar. Orada bizim taleplerimizin ne olduğunu gayet iyi biliyorlar.

- Cumhurbaşkanımız da bu süreç boyunca çok şeffaf oldu. Yani 'Bana Patriotları vermeyeceksiniz bunu açıkça söyleyin, ben alternatif bakayım' dedi. Bunu ilk söylediğinde blöf yaptığını zannettiler Cumhurbaşkanımızın. Ama daha sonra zaten açık bir şekilde ortaya çıktı blöf yapmadığı. Ve baştan beri de gizli saklı yürümedi bu.

- Üstelik bizim S-400'lerle ilgili anlaşmayı imzalamamız biliyorsunuz 2017 Ağustosu'nda Amerikan Kongresi'nde çıkarılan CAATSA yani yaptırım yasasından yaklaşık 4 ay öncedir. Yanlış hatırlamıyorsam biz nisan ya da mayıs ayında imzaladık S-400 anlaşmasını. Amerikan Kongresinden o yasa ağustos ayında çıktı. Hukuki açıdan baktığınızda yani geriye doğru bunu uygulamaları da aslında tutarsız bir şey.

- Biz buna rağmen şunu söyledik; S-400'leri biz NATO güvenlik sistemine entegre etmeyeceğiz. Dolayısıyla burada F-35'lere yahut NATO güvenlik sistemine tehdit teşkil edebilecek bir durum söz konusu değil. Bunları biz teknik olarak konuşabiliriz.

Kılıçdaroğlu Kovid-19 aşısı oldu Gündem FETÖ bahanesiyle 120 bin lirasını dolandırdı Gündem Türkali-2 kuyusunda sondaj derinliği 3 bin metreyi aştı Gündem Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan yatırımcılara seslendi Gündem