Bakan Elvan'dan önemli Reform Paketi açıklaması
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk oldu. Bakan Elvan, "Takvimimizi hazırladık, kapsamlı olarak en geç önümüzdeki hafta salı günü eylem programımızı ve takvimimizi paylaşacağız" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk oldu. Elvan, "Ekonomi Reform Paketi"ne ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan paketin hazırlık sürecine ilişkin bilgiler veren Elvan, bu süreçte bakanlıkların yanı sıra vatandaşların taleplerini, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini bir bütün halinde değerlendirdiklerini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:
- Burada yer alan her bir maddenin altında yüzlerce, onlarca sayfalık çalışma var. Diğer taraftan bununla ilgili bir kanun ya da yönetmelik gerekiyorsa bunlara yönelik hazırlıklarımızı hemen hemen tamamladık.
- Dünyan çok hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinde
- İnsanların yaşam, davranış, alışveriş şekillerinde, ticari hayatta, hangi alana bakarsanız bakın Kovid-19 sonrası süreç, yeni bir değişim ve dönüşümün işaretlerini ortaya koyuyor. Bu sürece bizim mutlaka hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu açıdan bizim ekonomi reform programımız son derece önemli.
''PANDEMİ SONRASI DÖNEME HAZIR OLMAK ADINA YOL HARİTASI''
Kovid-19 sürecinde tedarik zincirinde kopukluklar yaşandığını anımsatan Elvan, özellikle Avrupa ülkelerinde otomobil sanayi ve diğer sektörlerde Çin'den tedarik edilen ham maddenin veya değişik araç ve gereçlerin zamanında gelemediğini, konteyner sorunları yaşandığını anlattı.
- Burada Avrupa'nın, Uzak Doğu'nun bakış açısı farklı olacak. Avrupa artık 'biz bundan sonraki süreçte tedarik zincirimizdeki bu kopukluğa müsaade etmemeliyiz, kendi ülkelerimizde veya bu ülkemizin hinterlandındaki ülkelerde üretim üsleri oluşturmalıyız' diyor. Bu açıdan baktığımızda Türkiye'nin son derece stratejik ve önemli bir konumu var.
- Türkiye güçlü bir ülke. İnsan kaynakları açısından oldukça güçlü bir altyapıya sahip. Dolayısıyla biz bu ekonomik reform programıyla bu fırsatı değerlendirmek istedik. Özellikle Türkiye olarak pandemi sonrası döneme hazır olmak adına yol haritamızı ortaya koyalım dedik.
''BÜYÜKELÇİLİKLERLE BİR ARAYA GELECEĞİZ''
Ekonomi Reform Paketinin yabancılara anlatılması için yapılan çalışmalara ilişkin de bilgi veren Elvan, çok değişik ülkelerden, büyükelçiliklerinden paketle ilgili bilgi istenildiğini söyledi.
- Önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere G20 ülkelerinin büyükelçileriyle bir araya geleceğiz. Ekonomi Reformlarının detaylarını paylaşacağız.
Yabancı yatırımcılarla da bir araya geleceklerini vurgulayan Elvan, onlara da programı kapsamı bir şekilde anlatacaklarının altını çizdi.
''ERTELENMİŞ BİR TALEPLE KARŞI KARŞIYAYIZ''
Elvan, 2020'de özellikle Kovid-19 süreciyle dünyada doğrudan yatırımların ciddi bir şekilde daraldığına dikkat çekti.
- Yüzde 40'ın üzerinde bir daralma söz konusu. Şu anda biz ertelenmiş bir taleple karşı karşıyayız. Bu iyi bir şey. Türkiye'nin önünde de çok önemli bir fırsat penceresi var. İşte hazırladığımız bu paketle fırsatları yakalamak istiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da kasım ayında ifade ettiği 3 önemli sacayağının "makroekonomik, finansal ve fiyat istikrarının sağlanması" olduğunu anımsatan Elvan, şunları kaydetti:
- Bunların en öncelikli alanlarımız. Bu çerçevede de çalışmaları sürdürdük. Reformlara baktığımızda da özellikle makroekonomik istikrarın temini alanında atacağımız adımlar bizim öngörülebilirliğimizi daha da artıracak.
- Türkiye, doğrudan yatırımlar için, portföy yatırımları için daha da cazip bir ülke haline gelecek. Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum.
Elvan, makroekonomik istikrara yönelik tedbirlerin dışında yapısal reformlar ayağında da çok önemli bir çerçeve oluşturduklarını vurguladı
- Yatırım Uyuşmazlığı Kurumunun kurulması söz konusu. Özellikle yatırımcılarımızın kamu kurumalarıyla sık sık problemlerle karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Bu problemlerin mahkeme kanallarına gitmeden, çok kolay bir şekilde çözülmesini, yatırımcıların önünü açabilecek, öngörülebilirliğini artıracak bir mekanizma oluşturmayı düşünüyoruz.
Yenilikçi ve katma değerli yatırımlara verilecek münhasıran destekler de olacağını aktaran Elvan, şöyle devam etti:
- Nakit yatırım teşviklerini devreye sokacağız. Çünkü Doğu Avrupa ülkelerine baktığımızda birçoğunda nakit yatırım teşviklerinin verildiğini görüyoruz. Ülkemizin daha cazip olabilmesi açısından bunu önemsiyoruz.
- İnsan kaynakları açısından Doğu Avrupa ülkeleriyle kıyasladığımızda Türkiye'nin çok daha güçlü bir insan altyapısı olduğunu görüyoruz. İnsan kaynakları açısından teknik yönü itibarıyla çok daha güçlü olduğunu görüyoruz. Bizim avantajlarımız diğer ülkelere göre çok daha fazla. Bunu bir fırsata dönüştürmeyi düşünüyoruz.
Bakan Elvan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde esnafa sağlanan desteklerin salgının gelişimine bağlı olarak tekrar değerlendirilmesinin mümkün olacağını belirtti.
- Bütçe disiplini bizim açımızdan önemli ama salgınla ilgili harcamalarımız dışındaki alanlarda gerekli disiplini sağlıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da 2021 yılı için yüzde 4,3 olan bütçe açığı hedefimizi yüzde 3,5'e çekeceğimizi ifade etti. Tüm çalışmalarımız bu yönde.
- Gelir ve harcama yönüyle en ince hesaplamaları yapıyoruz. Odaklandığımız alan bütçe disiplini ama esnafımızı da yalnız bırakmadık, bundan sonraki süreçte de yalnız bırakmayacağız.
Esnafa getirilecek istisna uygulamasının, basit usulde vergilendirilen 850 bin esnafı ilgilendirdiği bilgisini veren Elvan, "Gelir vergisinden muaf tutuyoruz, beyan yükümlülüklerini kaldırıyoruz. İstisna uygulamamız 2021 yılı kazançlarıyla başlayacak ve kalıcı olarak uygulanacak, bunu özellikle vurgulamak istiyorum." diye konuştu.
Elvan, bu adımın, salgın süreciyle kısıtlı geçici bir uygulama olmayacağını vurguladı.
''MECLİSİN BÜTÇE HAKKINI GÜÇLENDİRECEĞİZ''
Döner sermaye ve özel hesap uygulamalarına ilişkin adımlara da açıklık getiren Elvan, döner sermayeler ve özel hesap uygulamalarının Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile Kamu İhale Kanunu'na tabi olmadığını, Sayıştay denetimi kapsamında bulunduğunu ifade etti.
Elvan, özel hesap uygulamasının, bütçe kapsamında bulunup bütçeden ayrılan bazı ödeneklerin özel bir hesapta toplanması olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:
- Bu özel hesapta toplanan paranın da orada belirlenen amaç doğrultusunda harcanması söz konusu. Şu anda 46 adet özel hesabımız var. Zorunlu olarak devam ettirmemiz gereken özel hesap uygulamalarını devam ettireceğiz ama önemli bir kısmını merkezi yönetim bütçesi kapsamına alacağız.
- Yani ne demek, Meclisin bütçe hakkını daha da güçlendireceğiz. Döner sermayeler de kamuoyunda pek konuşulmuyor. Ülkede ilgili kurumlar ve bakanlıkların 2 bin 300 civarında döner sermaye işletmesi var. Bunların bütçesi de 100 milyar liranın üzerinde. Merkezi yönetim kapsamında değiller.
- Aşamalı olarak döner sermaye işletmelerini de merkezi yönetim bütçesi kapsamına almak istiyoruz. Meclisin bütçe hakkını daha da güçlendiren yapıya kavuşturmuş olacağız."
Temsil, ağırlama ve taşıt gibi alanlar dışındaki konularda da tasarrufun son derece önem taşıdığına dikkati çeken Elvan, bakanlıklar ve kamu kurumlarının etkinlik ve verimliliklerini daha da artırıcı çalışma yaptıklarını, bunu da sürekli yineleyip kurumların daha hızlı karar vermesini ve etkin çalışmasını sağlayacak çalışmalar yürüteceklerini anlattı.
Elvan, taşıt alanındaki tasarruf çalışmaları kapsamında Kamu Filo Yönetim Sistemi'ni geliştirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
- Kamu taşıtlarının tedariki, kullanımı ve tasfiyesinde etkinlik ve verimliliği artırıcı birtakım tedbirler alıyoruz ve alacağız. Bu sistemle neyi yapmak istiyoruz? Örneğin, taşıt bazlı envanter ve maliyet bilgisi düzenli kayıt altına alınacak. Taşıt edinimi ihtiyaç analizlerine dayandırılacak. Edinilecek taşıtlarda hizmet türleri itibarıyla standardizasyon sağlanacak. Satın alma ve kiralama ihtiyaçları toplulaştırılarak tedarik edilecek, Ortak Taşıt Fonu Sistemi geliştirilecek.
- Bunların hepsini çalışıyoruz, taslak yönetmelik ve genelgelerimiz aşağı yukarı hazır. İnşallah önümüzdeki günlerde Sayın Cumhurbaşkanı'mızın onayıyla kamuoyuna paylaşma imkanına kavuşacağız.
''YEREL YÖNETİMLERİN FAİZ GİDERLERİNDE ARTIŞ VAR''
Bakan Elvan, mahalli idarelerin borç yüklerinin artmasını önleyici tedbirlere ilişkin de bilgi verirken, yerel yönetimlerde mali disiplinin son derece önemli olduğunu söyledi. Belediyelerin meclis kararıyla borçlanma yetkisine sahip olduğunu ve önemli kısmının çok yüksek oranda borçlandıklarını dile getiren Elvan, faiz giderlerinde de ciddi miktarda artış olduğunu, bunun bütçe yapılarını bozduğunu, bu nedenle yatırım ve transfer harcamalarında kısıntıya gitmek zorunda kaldıklarını bildirdi.
Bu konuda muhalefetin, "Bizim belediyelerimizin çalışmalarını engelleyici düzenleme mi yapmak istiyorlar?" şeklinde yorumları olduğuna işaret eden Elvan, şu değerlendirmede bulundu:
- Türkiye'de 1389 belediyemiz var. 797'si AK Parti'ye, 247'si CHP'ye ait. AK Parti'nin üçte biri. MHP'nin 233, HDP'nin 7, İYİ Parti'nin 19, kayyumda 49 ve diğer partileri saymıyorum. Dolayısıyla burada böyle bir yaklaşımımız olsa belediyelerin önemli kısmı Adalet ve Kalkınma Partisinde, dolayısıyla biz böyle bir tedbiri getirmezdik. Buradaki temel yaklaşımımız şu: Tüm belediyelerimizin mali disipline riayet etmelerinin ve yatırımlarını daha rahat yapabilmelerinin önünün açılmasıdır.
- Yasa diyor ki, 'Belediyelerin borç stokları, büyükşehir belediyeleri için bir önceki yıl gelirleri toplamının 1,5 katı, diğer belediyeler için de 1 katı olmak zorunda.' Gerçek nedir? Büyükşehir belediyelerinin bu 1,5 katın oldukça üzerinde, diğer il ve ilçe belediyelerinin de 1 katının üzerinde borçlanma yaptıklarını görüyoruz.
- Bu yüksek oranda borçlanma, belediyelerin vatandaşa hizmetini, özellikle yatırım yapılmasını önemli ölçüde kısıtlayabiliyor. Bu açıdan harcama disiplini oluşturulması gerekiyor. Kanunlara uyulmadığını görüyoruz, bununla ilgili yaptırım da söz konusu değil. Özellikle yerel yönetimlerin harcamalarına yönelik bir düzenlemenin yürürlüğe girmesini arzu ediyoruz.
Elvan, belediyelerin şirket kurmak istediğinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üzerinden Cumhurbaşkanlığından izin aldığını anımsattı.
- Son aylarda, son 1 yılda ise şöyle bir gelişme görüyoruz, herhangi bir vatandaş şirket kuruyor, bu şirketi belediyeye hibe olarak veriyor ve Cumhurbaşkanlığından izin almadan bunun üzerinden belediyeler iş yapıyor. Bu da tamamıyla kanunu dolanmak anlamına geliyor. Bunlara çekidüzen vermek istiyoruz.
''KİT'LERİN REKABETÇİ BİR YAPIYA KAVUŞMASINI ARZU EDİYORUZ''
Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) ana mevzuatının 1984'te oluşturulduğunu ve 37 yıldır önemli bir değişiklik gerçekleştirilmediğini belirten Elvan, KİT'lerin günün koşullarına uygun, esnek, etkin ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasını arzu ettiklerini söyledi.
Bunun hem ekonomi hem de istihdama ciddi katkı sağlayacağını ifade eden Elvan, KİT'leri hızlı hareket eden ve karar alan bir yapıya dönüştürmek istediklerini anlattı.
Bakan Elvan, özel kesimdeki karar alma süreçleri ne kadar hızlıysa KİT'lerde de karar alma süreçlerinin o kadar hızlı ve etkin olmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
- Bu çerçevede KİT'leri bütün olarak değerlendirip enerjiden tarıma, ulaştırmadan sanayiye kadar uzanan birçok sektörde faaliyet gösteren 19 KİT kanununu güncelleyip, günün koşullarına uygun hale getirmeyi arzu ediyoruz.
Kamu alım ihalelerine de değinen Elvan, bunun çok tartışılan bir konu olduğunu bildirdi.
Söz konusu ihalelerde denetimi güçlendirip, tasarruf ve şeffaflığı artıracaklarını vurgulayan Elvan, Kamu İhale Kanunu'ndaki istisnaların önemli bir kısmını kaldıracakları bilgisini paylaştı.
Zorunlu olabilecek istisnaları da disiplin altına alacaklarını belirten Elvan, yatırımların daha hızlı hayata geçirilmesi için ihalelerdeki bürokratik süreç ve işlem sürelerinin önemli ölçüde azaltılacağını söyledi.
Bütünüyle dijital ve rekabeti artıran ihale sistemi kurulacağını dile getiren Elvan, bu çerçevede de sektörel, Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu Kamu Alımları Kanunu'nu çıkaracaklarını ifade etti.
Bu konuda sertifikasyon sistemi oluşturduklarına işaret eden Elvan, "Nedir sertifikasyon sistemi? Firmaların liyakat ve yetkinliklerini belirleyen kriterler kamuoyuyla paylaşılacak." dedi.
''SON DERECE HIZLI HAREKET EDİLECEK VE İHALELER KISA SÜREDE NETİCELENECEK''
Konuyu Sağlık Bakanlığı ihaleleri üzerinden örneklendiren Elvan, Bakanlığın kanla ilgili test hizmeti ihalesine çıkmadan önce kriterleri belirleyeceğini, bir başka deyişle ihaleyle ilgili şirketlerin sahip olması gereken ölçütleri belirleyip kamuoyuyla paylaşacağını kaydetti.
Test hizmeti vermek isteyen ve kriterlere uygun olan firmaların Sağlık Bakanlığına başvurarak, sertifikasyon sistemine girmek istediğini beyan edeceğini belirten Elvan, şu ifadeleri kullandı:
- Eğer bir eksiklikleri yoksa, kriterlere tam uyum sağlanmışsa bu firma, sertifikasyon sistemine dahil edilecek. Benzer bir şekilde görüntüleme cihazları, MR olabilir. Bunlarla ilgili ayrıca kriterler belirlenecek, ihaleden çok önce yine sertifikasyon sistemi için kriterler oluşturulacak. Sertifikasyon sistemine dahil olacak firmalar belli olacak. Bu da tamamen kamuoyuna açık olacak.
- Diyelim ki kanla ilgili test hizmeti vermek isteyen 20 firma başvurdu, 10 firma sertifikasyona hak kazandı. Sağlık Bakanlığımız çok hızlı bir şekilde ihaleye çıkabilecek, ihalede başka bir evrak istenmeyecek. Sadece mali tekliflerini alacak. O belgeler zaten var, sertifikasyon sistemine dahil edilmiş. Süratle ihaleyi gerçekleştirecek, dijital ortamda olacak, rekabet ortamında olacak, hangi firmaların girdiği belli olacak.
Firmaların eksik belge sunma gibi sorunlarının da önüne geçileceğine dikkati çeken Elvan, son derece hızlı hareket edilerek kısa sürede ihalelerin neticeleneceği bir yapının oluşturulacağını bildirdi.
''ULUSLARARASI YATIRIMCILAR AÇISINDAN ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE ŞEFFAFLIK ÖNEMLİ''
Bakan Elvan, yatırımcılar açısından şeffaflığın öngörülebilirliği de artırdığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
- Öngörülebilirlik son derece önemli. Eğer siz bir yatırımcıysanız. Önünüzü göremiyorsanız, beklemeyi tercih edersiniz, yatırım yapmazsınız. '3 ay, 6 ay bekleyeyim, acaba nasıl bir süreçle karşı karşıya kalacağım?' dersiniz. Ama öngörülebilir bir yapı olduğu zaman siz çok rahat bir şekilde planınızı, programınızı yapar, yatırımınıza başlarsınız.
- Onun için hem ulusal hem de uluslararası yatırımcılar açısından öngörülebilirlik ve şeffaflık önemli. Bu iki hususa, vurgu yapmak istiyorum. Bu konudaki hassasiyetimizi de sonuna kadar sürdürüleceğiz.
Kamu-özel iş birliği alanında Türkiye'nin 8'inci Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal döneminde başlayan süreci başarılı bulduğunu dile getiren Elvan, bunun hukuki altyapısıyla ilgili 11 farklı yasal düzenleme olduğunu söyledi.
Bunun yanı sıra bakanlıkların kamu-özel iş birliğine yönelik farklı yetkilerinin olduğunu da anlatan Elvan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Yap-İşlet-Devret (YİD) modeli, Sağlık Bakanlığının Yap-Kirala-Devret, Devlet Hava Meydanları İşletmesinin de işletme hakkı yöntemi konusunda yetkilendirildiklerini bildirdi.
Elvan, YİD modeline yönelik açıkta kalan hususların da bulunduğuna dikkati çeken Elvan, şunları kaydetti:
- Bunu 11 farklı düzenlemeyi içine alan, tek bir yasa çatısı altında toplayan daha etkin işleyebilecek bir sürece sokmak istiyoruz. Bu düzenlemeyle daha etkin ve daha esnek bir yapı ortaya koymuş olacağız.Yatırımcılar, tek bir kanunla muhatap olacak. Mevzuat dağınıklığı ortadan kalkmış olacak.
- Belirlenen süreçlerle kamu-özel iş birliği, yatırım ortamı daha da iyileştirilecek. İdarelerin kapasiteleri artırılacak. İzleme ve değerlendirmeyle projelerin daha etkin bir şekilde yürütülmesi sağlanacak.
Mükelleflerce süresi geldiğinde ödenmeyen vergilerle sigortalıların ödenmeyen SGK primleri için ayrı idareler tarafından takip ve tahsil işlemlerinin gerçekleştirildiğini belirten Elvan, şunları söyledi:
- Vergi dairelerimiz ve SGK bu işin tahsili için eleman görevlendiriyor. Borçlar eğer süresinde ödenmemişse 'vatandaşımızla tek bir kurum muhatap olsun, kamuda personel tasarrufu sağlayalım, farklı kurumlar farklı uygulama yapmasın, böylelikle harcamalarımızı daha da azaltmış vatandaş memnuniyetini artırmış oluruz' diye düşünüyoruz.
- Borçlarını ödeyemeyen mükelleflerin, işverenlerin, sigortalıların taksit talepleri de tek elden değerlendirilecek, vergi-prim ne kadar borçları varsa toplamı üzerinden bir görüşme söz konusu olacak. Bu düzenlemeler sonucunda da uygulama birliği sağlamış, tek bir noktadan hizmet vermiş olacağız. Mevcut idari yapılardan biri görevlendirilecek.
Elvan, Vergi Usul Kanunu ile beyanname verme, iade yapma, zaman aşımı, defter tutma, fatura düzenleme gibi konulara ilişkin soruların yanıtlandığını anımsatarak, söz konusu kanunu günün koşullarına uygun hale getirmek istediklerinin altını çizdi.
STK ve toplumun değişik kesimlerinden kanunun güncellenmesi noktasında talepler olduğunu aktaran Elvan, bu kapsamda kanundaki değerleme hükümlerine, fiil ile ceza arasında ölçülülük ilkesine, amortismana yönelik istekler geldiğini anlattı.
Elvan, bunları bir bütün olarak değerlendireceklerini vurgulayarak, "Biz bir çalışma yürütüyoruz ve önemli bir noktaya da getirdik ama ilgili kesimlerin de mutlaka görüşlerini alacağız. Mükellefin ihtiyaçlarına tam olarak cevap veren, mükellefin gönüllü uyumunu artıran bir yapıya dönüştüreceğiz." diye konuştu.
''DİJİTAL VERGİ DAİRESİ UYGULAMASINI BAŞLATIYORUZ''
Ekonomi Reform Paketi kapsamında "dijital vergi dairesi" uygulamasını başlatacaklarını belirten Elvan, 7 gün 24 saat hizmet verecek sistemle vergiyle ilgili iş ve işlemlerin elektronik ortamda yapılabileceğini, çalışmaların son aşamaya geldiğini anlattı.
Elvan, "dijital vergi asistanı" adı altında da bir sistem kuracaklarını bildirerek, yazılımın vatandaşların sıkça vergiyle ilgili sorduğu soruları otomatik olarak yapay zeka yoluyla elektronik ortamda cevaplandıracağını kaydetti. Elvan, söz konusu sistemin de hazırlıklarının önemli bir aşamaya geldiğini vurguladı.
Vergi denetimini de elektronik ortamda yapmayı hedeflediklerini dile getiren Elvan, "Elektronik tebligat, inceleme, tutanak, raporlama bunların tamamı elektronik ortamda ve çok kısa sürede tamamlanabilecek bir yapıya gelecek. Diğer taraftan denetimlerde bir standart oluşturacağız, çalışmalarımız devam ediyor." ifadesini kullandı.
Bakan Elvan, şunları kaydetti:
- Enflasyonla mücadelede para politikaları, mali ve yapısal politikaların bir arada olduğu bütüncül bir bakış açısına gerek duyuluyor. Fiyat İstikrarı Komitesi ile enflasyonla mücadelede tüm tarafları aynı masada topluyoruz. Fiyat İstikrarı Komitesinin ana amacı, enflasyon üzerinde risk oluşturan arz şoklarına karşı çözüm önerilerinin geliştirilmesidir. Arz şoklarına bağlı sorunları para politikalarıyla çözmeniz mümkün değildir. Nasıl gıda için ayrı bir komitemiz varsa, yapısal şokların olası etkilerini bu komiteyle takip edip zamanla adımlar atacağız.
- Yapısal şok dediğiniz nedir? Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde yaşadık; ham madde tedarikinde ciddi sıkıntılar yaşayan işletmelerimiz var. Fiyat endekslerinin belirli alanlarda inanılmaz düzeyde arttığını görüyoruz. Örneğin, enerji fiyatlarında ani bir yükseliş, sanayiyi derinden etkileyebiliyor. Arz kaynaklı sıkıntılar doğrudan fiyatlara yansıyabiliyor. Bu komite ne yapacak? İlgili tüm bakanlıkları ve Merkez Bankamızı aynı masa etrafından toplayıp çözüm önerilerine odaklanacak.
- Burada asla rekabetçi piyasa mekanizmasına müdahale etmemiz söz konusu değil. Aksine arz şoklarının yarattığı beklenen enflasyonun yeniden orta vadeli hedefe yönelmesine destek sağlayacağız.
- Bu komite üretim tarafı başta olmak üzere, fiyatlardaki aşırı oynaklıkların kök sebeplerine inecek. Eğer konu konteyner sıkıntısıysa yurt içinde firmaları konteyner üretmeye teşvik edeceğiz, destek sağlayacağız. Bu komite, Merkez Bankasının elini de güçlendirecek, para politikalarını tamamlayıcı bir rol üstlenecek. Arz sıkıntısı kaynaklı fiyat artışı varsa, arza yönelik tedbirlere burada karar verilecek.