Eski parti başkanı, onda siyasi cevheri görmüştü. Partisine katılmasını istedi. Gitti, kendine örnek aldığı eski parti başkanının partisine üye oldu. Kısa sürede önemli mevkilere geldi. Kendisini partiye katan partinin eski genel başkanı, genel başkanı olduğu Avusturya Özgürlükçü Partisi’nden istifa etmiş ve yeni bir parti kurmuştu. Bu ayrılmada parti genel başkanı gibi düşünmedi ve partide kaldı. Genel başkanın partiden ayrılması, ona genel başkanlık yolunu açtı. Ondan daha iyi başkan olacak kimse yoktu ve partinin başına getirildi. Girdiği her seçimden istisnasız başarıyla çıktı. Hatta eski parti başkanının partiyi bölüp ayrılması ve aşırı sağcı cephede iki kardeş partinin seçime katılması, onun seçim başarısına engel olamadı. Partisini iki defa koalisyon hükümetine taşıdı. O koalisyon hükümetlerde içişleri, dışişleri ve çalışma bakanlıkları gibi Avusturya için en önemli bakanlıkları elinde tuttu. Bu başarılı siyasetçi o koalisyon hükümetlerde başbakan yardımcılığı yaptı. Kitleleri ateşli konuşmalarıyla ciddi şekilde etkiliyor ve harekete geçiriyordu. Çıraklıktan gelme diş teknisyeniydi. Esas mesleğinden dolayı mı yoksa parti içinde aldığı politik eğitimden midir, halka yakın duruyor ve onların dilinden konuşuyordu. Kendinden önceki parti başkanı da öyleydi. Ancak o hukuk doktoruydu ve zehir gibi zekiydi.
TÜRKLERİ GÖRMEZDEN GELDİ
Yıllar önce Viyana’da mahallemizde bir seçim mitingine geleceğini öğrenmiştim. Görmek ve takip etmek istemiştim ve onun yolunu bekledim. Orada onun insanlarla nasıl içten tokalaştığını ve sohbet ettiğini gördüm. Karşılaştığı herkese selam verip tokalaşarak ve konuşarak bana kadar gelmişti. Bana gelince, beni görmezden gelmiş ve sonraki kişi ile selamlaşmıştı.
Bahsettiğim bu siyasetçi Avusturya Özgürlükçü Partisi eski genel başkanı ve Başbakan Yardımcısı Heinz Christian Strache’dir. Başbakan Yardımcısı olduğu sırada bir skandalın merkezinde olması, hem partisinin hükümetten ayrılmasını hem de kendisinin sahip olduğu koltukların hepsinden bir anda ayrılmasına sebep olmuştu. Avusturya’da partisini oyunu yüzde otuzlara kadar çıkartan ve her söylediği uzun tartışmalara sebep olan Strache o skandalın ortaya çıkmasından sonra tarihe karıştı. 2019 yılından sonra artık adı sadece mahkeme, aldığı ve alacağı cezalarla anıldı. Son olarak bir firma kurduğu ve koltuklarını kaybetmeye sebep olan skandala ait kitap yazdığı haberi basında yer aldı. Bu haberden sonra onunla ilgili maddi sıkıntılar içinde olduğu da yazıldı.
MADDİ YARDIM İSTEDİ
Tam da bu maddi sıkıntıların yazıldığı günün ertesinde Heinz Christian Strache sosyal medya hesabından “arkadaş ve dostlarına” bir çağrıda bulundu. Bu çağrıda içinde bulunduğu maddi sıkıntılı günlerden çıkabilmek, yüksek mahkeme ve avukat masraflarını karşılayabilmek için dost ve arkadaşlarından kendisine bağışta bulunulmasını ve maddi destek olunmasını istedi. Banka hesabını da paylaştı. Paylaşımın gündeme düşmesiyle olan olmuşu. Tepkiler çığ gibiydi. Strache’nın hesabına ne kadar para havale edildigi bilinmiyor. Bildiğimiz tepkinin çığ gibi oluşuydu. Tepkinin çoğu, eleştiri ve eski başbakan yardımcısını makaraya dolama biçimindeydi.
Bunların en ilginci Avusturya’nın ciddi gazetelerinde de yankı bulan Türklerin “destek” açıklamalarıydı. Bunlardan ilki bir kebapçının tepkisiydi. Kebapçı Strache’ye döner, ayran veya yedi gün ile destek olacaklarını paylaşmışlardı. Bu dönercinin dışında bir de çatı firmasından destek çağrısı geldi. Çatı firması sahibi Umut, bir binanın çatısında çektirmiş olduğu videoda, Strache’ye ilginç bir destekte bulunuyordu. Umut, videoda aynen şunları söylüyordu: “Strache, duyduğum doğruysa paraya ihtiyacın varmış. Dördüncü ve beşinci katlardan aşağıya torbaları taşıyacak ve benimle çatıda çalışacak yardımcı işçiye ihtiyacım var, paraya ihtiyacın varsa ve çalışmak istersen beni ara. Boş durmaktan bir şey çıkmaz.” Umut’un bu mesajı Avusturya'da gazeteleri ve sosyal medyada geniş yankı buldu.
TÜRKLERİN GELİŞEN ÖZGÜVENİ
Bu iki mesaj da özellikle Avusturya’da yıllar yılı yaşayan biz Türkler için çok önemliydi. Bu önemin iki nedeni vardı. Birincisi artık Avusturya'da yaşayan Türkler sadece işçi olarak çalışan insanlar değildi. İkincisi ise, sadece yardımcı işçi olmayan Türklerin Avusturya siyasi hayatına uzun yıllar yön vermiş siyasetçiye “Paraya ihtiyacın varsa, senin gibileri yardımcı işçi olarak çalıştırabilirim, çalışıp para kazanmak istiyorsan beni ara” diyebilecek özgüvene sahip olmasıdır. Yıllar yılı Türkler aleyhindeki politikasıyla oy avcılığı yapan ve onlardan birini gördüğünde bir tanrı selamını bile esirgeyen siyasetçinin çıkmış olduğu o yükseklerden tepe takla yere çakılmasını görmek ve Türklerin o siyasetçiye döner ve ayran verebilir, yanımızda çalıştırabiliriz sözlerini duymak mutluluklardan biridir.