Arafta bırakılan Türkler

Birleşik Krallık İçişleri Bakanlığı’nın ECAA vizelerine geç yanıt vermesinden dolayı binlerce Türk Araf’ta sıkışmış kalmış durumda. The Independent gazetesi bu durumu “Açıkça hor görmek” olarak yorumluyor ve ekliyor: Bir yıldan fazla zamandır vize bekleyen iş insanları artık ümitsizliğe düşüyor. Daha önce Theresa May’in Başbakanlığı zamanında da Başbakanın İçişleri Bakanlığı’na bazı konularda “düşmanca” ve “sert” tavır almaları konusunda yazılı talimat verdiği biliniyor. Bu tavrın genele yayıldığı endişesi ortaya çıkıyor.

Independent gazetesine göre, başlangıçta Birleşik Krallık, insanlar iş kurmaları için bağrına bastı ancak İçişleri Bakanlığı’nın anlaşılmaz tavrı yüzünden bu insanlar ve ailelerinin bir kısmı Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. Bakan ve Bakanlık binlerce iş insanının aileleriyle birlikte buraya iş kurmak için gelmelerine izin verip daha sonra bir yıl bekletip vize vermemesi konusunda ağır eleştirilere maruz kalıyor.

BİNLERCE AİLE MAĞDUR

Vize beklerken seyahat etme, ev satın alma ya da çalışma olanağı olmayan aileler maddi olarak büyük kayba uğruyor, bazıları sahip oldukları malvarlıklarını kaybediyor. Bir örnek, bağımsız çalışan bir müzik öğretmeni uzun bir süre vizesini bekledikten sonra ev kirasını ödeyemez duruma gelince evsiz kaldığını ve bir yardım derneğinden yardım aldığını, onlara bağlı yurtlarda kalabildiğini ve yurttan yurda yer değiştirmek durumunda olduğunu açıklıyor.

Diğer bir örnekte, evli bir adam vize sorunları çözülmediği için eşi ve oğlundan yedi ay ayrı kalmak zorunda kaldığını belirtiyor. Bir diğeri ise bu vize işlemlerinin gecikmesinden dolayı seyahat edemediğini ve ailesinden üç kişinin cenazesine katılamadığını açıklıyor. Bu durumda olan binlerce aile söz konusu.

Türkiye’nin Birleşik Krallık Büyükelçisi Ümit Yalçın, Independent gazetesine verdiği demecinde Büyükelçilik’in bu konuyu yakından takip ettiğini, Birleşik Krallık’ın bürokrasiden kaynaklanan bu işlemleri hızlandıracağını umduğunu belirtiyor.

''ÜLKENİN İTİBARI SÖZ KONUSU''

ECAA vizesi, Türk iş insanlarına aileleriyle birlikte Birleşik Krallık’a taşınıp burada kendi yatırımlarını yapma ve iş kurma hakkı tanıyor. Bu yol 2020’de Birleşik Krallık Brexit ile AB’den ayrılınca kapandı ama bu tarihten önce gelenler vizelerini uzatabiliyorlar. Eylül 2021’de 8 bin 251 kişi İçişleri Bakanlığı’ndan ECAA vizelerinin uzatılmasını bekliyordu. Bir önceki yıl bu rakam yüzde 54 daha azdı ve 2019’da ise yüzde 297 daha az. Bu rakamın birden bu kadar artmasının ve gecikmelere neden olmasının bir nedeni de bu yolun kapanacağını bilen birçok Türk’ün son anda buraya taşınıp başvuru yapmasıyla dosyaların birikmiş olması ve İçişleri Bakanlığı’nın yükünün artması.

Sorunu geçen hafta parlamentoya getiren İşçi Partisi Milletvekili Feryal Clark Independent gazetesine verdiği demeçte “Her gün yüzlerce e-posta alıyorum. Bu kişiler görevlerini yapmış, vergi kayıtlarını ve diğer tüm işlemleri İçişleri Bakanlığı’na iletmiş, bekletiliyorlar. İçişleri Bakanlığı ‘Eğer beklemek istemiyorlarsa Türkiye’ye dönebilirler’ diyor ancak bu ailelerin okullarda okuyan çocukları var. Bu o kadar kolay değil” dedi. Feryal Clark hiç olmazsa geçici bir vize verilebileceğini açıkladı: “Bu olay Birleşik Krallık’ın itibarı için de hiç iyi değil, tüm dünyaya iş insanlarını nasıl hor gördüklerini gösteriyor.”

''BAŞVURULARA KARŞI SAYGISIZLAR''

İngiliz Alevi Federasyonu’nun Başkanı İsrafil Erbil, ECAA vizesi bekleyen yüzlerce ailenin maddi sıkıntı nedeniyle yiyecek bankasına başvurduğunu belirtti. 15 ay bekleyen aileler olduğunu ekledi. Bir örnek vererek 44 Yaşındaki Kerim Beyaz’ın Marks & Spencer’sla Boots’a temizlik malzemesi sattığını ancak vize uzatılmasını beklerken seyahat edemediğinden çok fazla maddi kayba uğradığını, eşi ve çocuğunu yanına alamadığından Türkiye’ye geri döndüğünü açıkladı. London Solicitors şirketinde vize işlemleriyle uğraşan Razem Ahmed ise 55 müşterisi olduğunu ve 12 aydan daha fazla bekleyenlerin çoğunlukta olduğunu söyledi: “Bu kadar uzun gecikmeleri açıklayacak hiçbir neden yok. Genelde başvuru yapanlara karşı saygısızlar ve İçişleri Bakanlığı’nın saygınlığına gölge düşürüyorlar.”