Batı Bloku Dağılıyor

Bora Özizmirli

Bora Özizmirli

Köşe Yazısı

Batılı siyasetçiler ve analizciler Ukrayna'ya silah yardımının yeterince yapılmamasının açıklaması ise genelde şöyle yapıyorlar:

Ellerinde silah miktarının azaldığını, var olan silahın çoğunluğunu ise zaten Ukrayna'ya gönderdiklerini yada silah gönderseler bile Ukrayna ordusunda Patriot gibi, M1 Abram tankları gibi çeşitli savaş araçlarını kullanabilecek kalifiye personelin kalmadığını söylüyorlar.

Çünkü Ukrayna ordusun Rusya'ya başlatmış olduğu taarruz nedeniyle ordusunda büyük bir erime söz konusudur. Ukrayna'nın Rusya'ya olan taarruzda kaybedilen personelin büyük çoğunluğu NATO'nun eğitiminden geçmiş askeri personelin olduğu belirtilmektedir. Ukrayna ordusunun en büyük handikaplarından birisi budur.

Ukrayna ordusu küçük bir köyü alabilmek amacıyla çok sayıda savaş aracıyla birlikte on binlerce insan kaybını verdi. Şuan itibariyle Ukrayna mezarlığa dönmüş durumda olup, batı tıkanmıştır.

Örneğin  Eski CIA uzmanı Larry Johnson konuyla ilgili açıklamasında Ukrayna ordusunda tecrübeli personel azlığını belirterek “Onlar (Ukrayna askerleri) dokuz yıl boyunca NATO tarafından eğitildi. Tecrübeli bir subay kadrosu, askerleri vardı, insanları öylece sokaktan toplayıp üniforma giydirmiyorlardı. Ukraynalı askerler çok yetenekliydi. Fakat öldürüldüler.Sıfırdan bir ordu kurmak durumundalar. Ancak bu sefer ellerinde sağlık açısından uygun insanlar yok.” ifadelerini kullandı.

Yine geçtiğimiz günlerde İngiltere'den yapılan açıklamada ise, İngiltere'nin Ukrayna'ya modern savaş uçakları tedarik etmeyeceğini, çünkü bunun eğitim süresinin uzunluğu nedeniyle etkili  olmayacağı belirtildi.

 Typhoon ve F-35 savaş uçaklarının teknolojisinin gelişmiş olduğunu ve ustalaşmak için uzun süren eğitim gerektiğini vurgulandı.

Brüksel'deki NATO Karargahında Askeri Komite Başkanı olan Amiral Rob Bauer ise NATO'nun cephanesindeki silahın tükendiğine ve yeterince stoklarında silah bulunmadığına dair açıklamada bulundu.

Pentagon eski danışmanı Albay Douglas McGregor sosyal medya paylaşımında" Washington ve müttefiklerinin Ukrayna'ya yönelik cephanesi, ekipmanı ve iç desteği tükeniyor.Stark'ın gerçeği Ukrayna'daki vekalet savaşının kaybedildiğidir." ifadelerini kullandı.

Buraya kadarki aktardığımız gelişmeler ABD'nin Ukrayna cephesinde büyük bir çöküş içerisinde olduğunu göstermektedir.

Tabii bu çöküş sadece Ukrayna cephesinde değil kendi iç siyasetine de yansımıştır. ABD'de Ukrayna Savaşı'na karşı çıkan büyük bir kitle oluşmuştur. Savaşa karşı çıkan Cumhuriyetçiler , Demokratlara karşı güç kazanmıştır. ABD'deki Biden hükümeti kapanma sorunu ile karşılaşmış ve bu nedenle Ukrayna'ya ayrılan yardım bütçeden çıkartılmıştır. Açıkça ABD'de iktidar ve muhalefet Ukrayna nedeniyle birbirine girmişlerdir.

Orta Avrupa'da Abd Kuşatması Yarılıyor

Öte yandan ABD'nın Orta Avrupa'daki gücüde kırılmış durumdadır. Orta Avrupa'da çok büyük değişim vardır. Slovakya, Macaristan ve Sırbistan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e ciddi yakınlık göstermesiyle Orta Avrupa'da gidişat değişti. Slovakya'da batıcı hükümet düştü, önümüzdeki dönemde Avrupa'da ABD'ye kafa tutan partiler iktidara gelecektir .  Şuan Putin' e yakınlık gösteren Slovakya, savaşın başında Ukrayna'ya savaş uçağı teslim eden ilk ülke olarak bilinir. Slovakya'nın bu durumu Orta Avrupa'daki değişimin en önemli işaretlerden biridir. Özellikle hem Slovakya'daki gelişmeler hem de Macaristan'daki gelişmeler takdire şayandır. Orta Avrupa'da ABD büyük bir yenilgiye uğramıştır.

Aslında bazı eksikliklerimize rağmen( en büyük eksikliğimiz Türkiye'ye yönelik en büyük tehditin ABD ve NATO'dan geldiğini halkımıza yeteri kadar açıklanmamasıdır.)  Orta Avrupa'nın ABD'ye direnebilmesinde de Türkiye'ye ihtiyacı vardır.

Türkiye; 15 Temmuz'dan bu yana ABD ile dişe diş mücadele etmektedir. Elbette Orta Avrupa, ABD ile olan mücadelesinde Türkiye'nin tecrübelerinden, birikimlerinden ve lider ülke konumundan mutlaka yararlanmalıdır. Türkiye Orta Avrupa'daki gelişmelere ilgisiz kalmamalıdır.

Türkiye'den Abd'ye Meydan Okuma

ABD Orta Avrupa'da ve Ukrayna'da ciddi kayba uğrarken tam zamanında  meydan okumada Türkiye'den geldi. Mehmetçiğimiz ABD destekli YPG/PKK terör unsurlarına karşı Suriye'nin Kuzeyi'nde büyük bir operasyon başlattı. Bu operasyon ABD'nin ciddi zaaflar uğradığı bir zamanda yapılması önemlidir. Ümit ediyorum hava kuvvetlerimiz ile başlayan bu operasyon kara kuvvetlerimizle devam eder  terörün kökünü kurutmuş oluruz. Diğer taraftan ABD'nin insansız hava aracımızı düşürmesi unutulmamalıdır. İnsansız hava aracımızın düşürülmesi bile ABD'den ülkemize yönelik tehditin bir işaretidir.

Macaristan Başbakanı Orban'ın Açıklamasından Alınması Gereken Dersler

Geçen yazılarımda Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Avrupa Birliği'nden, Amerika'dan ,Ukrayna'dan ne tür saldırılar beklediklerini, içeride ve dünya siyasetinde neler yaşanılabileceğini kendi halkına anlattığını yazmıştım. Orban batıya çok şiddetli tepki gösterdi.

Orta Avrupa'nın özellikle Macaristan'nın batı emperyalizmine karşı ciddi bir tavır alması, Ukrayna'ya verilen desteğin azaldığının önemi bir başka işareti olmakla birlikte aynı zamanda  savaşın gidişatına ve Orta Avrupa'nın geleceğine önemli ölçüde etki edecek olan bir tavırdır. ABD, Orta Avrupa'da büyük bir yenilgi almıştır.

Burada önemli olan Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Avrupa Birliği'nden, Amerika'dan, Avrupa'dan ülkesine yönelik olabilecek saldırıları sıralarken çekinmeden, açıkça  kendi halkına anlatmasıdır.

  Ebedi Zafer İçin Türkiye'ye Yönelik Tehditin Kaynağı Açıklanmalıdır

Orban'ın bu tavrı çok önemlidir ve  bize de  örnek olmalıdır. Kanaatimce  buradan çıkartılabilecek en önemli ders budur. Burada en önemli ders devletimizi yönetenlerin ülkemize yönelik tehditin kaynağını açıkça söylenebilmesidir.

Çünkü gerçekten ülkemize yönelik büyük tehditler söz konusudur. Ülkemiz hem Ege'den hem Doğu Akdeniz'den hem de Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyi üzerinden tehdit edilmektedir. Ülkemiz ABD ve batı emperyalizmin ciddi tehditi altındadır.

Ukrayna'da başarısızlığa uğrayan, Orta Avrupa'da, Körfez ülkelerindeki gücünü kaybeden ABD bir maceraya girip Yunanistan üzerinden ülkemize yönelik cephe açabilir sıcak çatışmaya girebilir. Böyle bir durumun olma ihtimali yüksektir. Kaldı ki aynı ABD, Fetö üzerinden darbe yapmaya kalkmıştır, Mehmetçiğin katili PKK'ya on binlerce tır silah yardımında bulunmuştur, bizleri sözde soykırımı yalanıyla suçlamıştır, Azerbaycan toprağını işgal eden Ermenistan'ı desteklemiştir.

Fakat görünen o ki, bunca tehdite rağmen maalesef Türkiye'de tehditin nereden geldiğine yönelik açıklamalar yapılmamaktadır. Tehditin kaynağı halkımıza net açıklanmadığı sürece ebedi zaferin bir ayağı hep eksik kalacaktır. En büyük eksikliğimiz budur.

Ülkemiz 1945'ten Bu Yana Atlantik Blokunun İçerisindedir

Tabii önemle belirtmemiz gereken Türkiye bir Macaristan değildir. Macaristan'ı kaplayan koşullarla Türkiye'ninki çok farklıdır. Ülkemizin yaklaşık 1945'ten bu yana Atlantik blokunun içerisinde olduğu gerçeğidir. NATO/ Atlantik bütün damarlarımıza girmiş durumdadır. Bu durum dış ve iç siyasette bazı zikzaklara neden olmaktadır. Nefes alacağımız çok az alan var o az olan alanda ülke olarak bazı alanlarda başarılar kazanmaktayız.

Gerçekler ve eldeki imkanlar doğrultusunda hedeflerimizi belirlersek çözümü de daha çok yaklaşırız.

Unutulmaması gereken arkasında Kurtuluş Savaşı, 15 Temmuz işgal girişimi vb. tecrübeleri olan, savunma sanayindeki yerlilik ve millik payının artması gibi önemli başarıları sahip Türkiye'nin  ise Batı emperyalizmine direnme potansiyeli Orta Avrupa'nın direnme potansiyelinden çok daha yüksektir. Önemli olan Türkiye'yi her alanda savunan milli güçleri harekete geçirmektir.

Türkiye'yi savunan milli güçler tehditin nereden geldiği noktasında  halkımızın bilgi açıklığını gidermek zorundadır.  Özellikle Ukrayna Koalisyonu çökerken emperyalizim yeni cepheler açma durumu çok yüksektir. Halkımızın önemli bir bölümü ülkemize yönelik tehditler konusunda yeterli aydınlatmaya sahip değildir. Bu görev İktidar- muhalefet ayırt etmeden antiemperyalist çizgideki insanlara,Vatan Partisi gibi siyasi partilere, STK'lara ve basın mensuplarına düşmektedir.

Şimdilik bu görev bahsettiğim alanlardaki insanlarımıza düşmektedir.


 BORA ÖZİZMİRLİ

# batı # Ukrayna # rusya # abd