Rusya ile yeniden papaz olursak!

Yazarı Olmayan Makaleler Yazar iletisim@ulusal.com.tr

Cumhurbaşkanı Erdoğan" Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil" demişti.

Cumhurbaşkanın, Suriye ile ilgili bu cümlesinin, felaket arz eden kısmı; başka bir şey için değil ifadesindedir.

Tercümesi; Ülkemizin güvenlini tehdit eden, PYD, DAEŞ, YPG terör örgütlerini temizlemek için değil, Esad’ı temizlemek için Suriye’ye girdik anlamı çıkıyor.

Anlamayı biraz daha ilerletelim. ABD’ye diyor ki, isterseniz Suriye’nin kuzeyinde, bir Kürt koridoru kurabilirsiniz. Çünkü benim esas derdim Esad. Ben Esad’ı temizleyeceğim.

DAEŞ mı diyorsunuz o benim sorunum değil, ABD ve Rusya’nın sorundur, beni ilgilendirmez.

Aslında tercüme etmeye gerek olmayacak biçimde açık söylenmiş bir cümle duruyor, karşımızda.

Erdoğan’ın açıklamalarının ardından, Rusya resmi ağızlarından hemen tepkiler gelmeye başladı.

Bogdanov, “Erdoğan’ın Esad ile ilgili açıklamaları, Rus/ Türk antlaşmalarına aykırıdır.”

Biraz geriye gidelim. Perşembenin geleceği çarşambadan belliydi. Türk uçaklarının 24 gün süre ile Suriye’ye sokulmaması, sonra Genelkurmay Başkanı Akar’ın Moskova ziyareti olmuştu. Bu ziyaretin ardından, Türk savaş uçakları bir kez daha El Bab’a gitti denildi. Denildi ama ben gittiğinden pek emin değildim. Arkasından bizim üç askerimiz Suriye ordusu tarafından vuruldu.

Suriye ordusunun Rusya’nın yardımı ile Halep’teki terör guruplarını temizlemeye başlayınca, Suriye Türkiye gerilimi hat safhaya geldi. Neden, çünkü biz ve ABD, Halep’teki terör guruplarını destekliyoruz da ondan.

Aslında biz Halep’te Rusya ile karşı karşıya geldik. Bunu görmemiz lazım. Rusya orada varken, Esad’ı temizleyeceğim demek, ben Rusya ile yapılan anlaşmalara uymayacağım demektir.

Bir tahmin olarak ifade etmeliyim ki, Amerika’dan bir parmak bal birilerinin ağzına çalınmış gibi bir durum var.

Biz yeniden ABD himayesinde bir şeyler yapmaya çalışacağız. Çünkü dolar tehdidi ile Türkiye ekonomisini çökerteceklerini açık ettiler.

Batı ekonomisine, piyasa ile bağlanmış Türkiye’nin eli kolu bağlıdır. Batıyla bütünleşeceğim diye, stratejik kurumları özelleştirirseniz, sizi koruyacak bir üretim ekonominiz de yoksa, sizi kolay teslim alırlar.

Bu arada bir acayip olay daha gelişti. Türk Dışişleri Bakanı gecenin köründe (gece 04) İran’a gitti. Acil bir şeyler konuştular. Meğerse, Erdoğan’dan böyle bir açıklama gelecekmiş.

Biraz düşüntü olacak ama Türk Rus ilişkileri bir kez daha bozulursa ne olur diye düşünelim. Kış aylarında olduğumuz için Rus turist gelir mi gelmez mi tartışması artık geride kaldı.

Türk Rus ilişkileri bir kez daha bozulursa, olacakları düşünmek bile istemiyorum. Batıdan gelen ekonomik saldırı varken, bir de Rusya’dan gelecek yaptırımlar bizi bunaltır.

Suriye’ye saldıran Türkiye Suudi Arabistan ve Katar dışında kimden yardım alacak? Gerçi onların da başı belada da…

Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

Bülent Esinoğlu

ulusalkanal.com.tr

Tüm yazılarını göster