Oğuz Polatbilek yazdı: Ayla

Oğuz Polatbilek yazdı: Ayla

Türkiye Atlantik'ten kopuyor.

Türk milleti NATO'nun ve Amerika'nın müttefikliğini sorguluyor.

Ankara stratejilerini bölge ülkeleriyle birlikte belirliyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri, Amerika'nın "kara gücü" PKK'yı silahla bastırıyor.

Tam böyle bir konjektürde vizyona bir film giriyor.

Adı Ayla...

Yönetmenliğini Can Ulkay'ın yaptığı film, 1950'lerde Kore Savaşı'na katılan Türk askerlerinden biri olan Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin hikayesini anlatıyor. Kısaca anlatmak gerekirse Astsubay Dilbirliği, savaşta öldürülmüş ailesinin yanında bulduğu bir kıza Ayla adını veriyor. Koreli küçük kız ile kurduğu duygusal bağ filmin konusu oluyor.

Elbette film konusu itibariyle Türk milletinin duygularını hitap ediyor. Türk askerinin hem kahramanlığına hem de tutumuna hayran kalmamak mümkün değil.

Ancak bu durum filmin Amerikan propagandası yönünü görmemize engel değil. Psikolojik etki itibariyle tam bir Orhan Pamuk vari projeyle karşı karşıyayız.

Türk askeri Kore'de Amerika ve Güney Kore safında savaşa giriyor.

Filmdeki Amerikalı generale göre tam bir "aile" olma durumu var.

Hafızalara kazınan propaganda şu; kuzeyliler cani, vahşi... Keza Çinliler de öyle...

Ya Amerikalılar? Onlar ise bu saldırganlığa, vahşiliğe "dur" diyen ağabey...

Hatta bazı sahnelerde "şu Türkler..." diye başlayan bir kaç cümleden Türk milletinin gururu da okşanıyor.

Duygulara hitap etme yöntemi olarak küçük çocuklar kullanılmış. Filmi izlerken çocukların masumluğu etki altına alıyor insanı. Bir bakmışsınız siz de o masumiyetin büyüsüne kapılmışsınız ve Amerikalılarla aynı saftasınız.

Zaten filmin afişinden anlamanız gerek içeriği. Koca UNICEF yazısını görmemek mümkün değil zira.

Yemezler...

Acı gerçekler o kadar büyük ki küçük bir çocuğun masumiyeti gizleyemez onu.

3-5 süslü cümleyle propaganda dönemi kapandı.

Biz vahşeti de caniliği de gördük: Made in USA...

Oğuz Polatbilek

Ulusal Kanal Haber Müdür Yardımcısı

ulusal.com.tr

# ulusal kanal # oğuz polatbilek # Ayla