Köseler, hakim karşısında: İhaleler, İBB baskısı ve mobbing mahkemede ortaya saçıldı
İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ile 25 sanığın yargılandığı davada, ihaleye fesat, örgüt üyeliği ve İBB bağlantılı baskılar gündeme geldi. Mahkeme, duruşmayı sanık beyanlarına yarın devam edilmek üzere erteledi.
İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, görevden uzaklaştırılan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de aralarında bulunduğu, 13’ü tutuklu toplam 26 sanık, “ihaleye fesat karıştırma” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım” suçlamalarıyla yargılanıyor. Bugünkü duruşmaya bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklarla birlikte avukatlar da katıldı. Mahkeme heyeti, sanık savunmalarının tamamlanamaması nedeniyle duruşmayı yarına erteledi.
"BELEDİYELER ÜZERİNDE İBB VE EKREM İMAMOĞLU'NUN BASKISI VARDI"
Tutuklu sanıklardan Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş, mahkemedeki savunmasında belediyedeki görevine başladığı günden itibaren siyasi baskı ve karalama kampanyalarına maruz kaldığını ifade etti. Gümüş, daha önce hiçbir siyasi yapıda müdürlük görevinde bulunmadığını belirterek, “Göreve geldikten 1 ay sonra hakkımda sosyal medya hesaplarından yapılan karalama kampanyalarıyla ilgili Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlattı. Ben de Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in yanına giderek, hakkımda soruşturma yapılmasını istedim” dedi.
Gümüş, tutuklanmasından sonra belediyede İBB ve Ekrem İmamoğlu ile bağlantılı kişilerin görevlendirildiğini ve İBB ile bağlantılı imar projelerinin hayata geçirildiğini ileri sürdü. Beykoz Belediyesi'nde çalışan bir kişinin İmamoğlu ile bağlantılı olduğunu savunarak, “Yavuz isimli kişi İBB ile bağlantılıydı. Ben bir teftiş yazısı yazdım, ısrarla istememe rağmen vermediler. Ben belediyenin özel kalemiyim. Çünkü başta Alaattin Köseler olmak üzere belediyeyi bizim yönetimden uzaklaştırarak Ekrem İmamoğlu'nun ekibini getirmek istediler. Bunda da başarılı oldular” ifadelerini kullandı.
"İHALEYE MÜDAHALE ETMEDİM, TALİMAT ALMADIM"
Veli Gümüş, belediyedeki üç aylık çalışma sürecinde diğer müdürlüklerin işleyişine ve ihale süreçlerine müdahale etmediğini belirterek, bu konuda herhangi bir talimat da almadığını ifade etti. Gümüş, hakkındaki ihalelere müdahale ve firmalara usulsüz iş verilmesi yönündeki iddiaları reddederek, bu yönde net bir delilin sunulmadığını söyledi.
Gümüş, bazı isimlerin İBB’nin baskısıyla kendisi hakkında beyanda bulunduğunu savundu. Önemli bir iddiada bulunarak, “İBB Muhtarlıklar Daire Başkanı Yavuz Saltık beni arayarak Fidan Gül’ün belediye başkan yardımcısı olarak atanmaması durumunda, İBB tarafından gelecek yardımların kesileceğini söyledi” dedi.
Başkan Köseler’in tutuklanmasının ardından göreve gelen vekilin, daha önce görevden alınan kişileri yeniden işe aldığını belirten Gümüş, “Yeni seçilen vekil intikam alır gibi başkanın görevden aldığı kişileri geri işe aldı” şeklinde konuştu.
"ONGUN VE KAPKİ, KÖSELER'E İHALE BASKISI YAPTI"
Veli Gümüş, Özel Kalem Müdürü olduktan sonra büyük baskılarla karşılaştığını vurgulayarak, “Murat Ongun ve Murat Kapki belediye binasına gelerek İBB ve Ekrem İmamoğlu ekibi tarafından yönlendirilen kişilere ihaleyi vermek için Alaattin Köseler'e baskı yapıyordu. Başkan bey buna müsaade etmiyordu” dedi.
Gümüş ayrıca, “Belediyede müdürlük yapan Erkan Duyar, kendi müdürlüğünde İBB ekibinin istediği kişilere ihaleler verilmediği için ihaleleri iptal ediyordu. Görevini aksattığı için başkan tarafından daha sonra görevden alındı” diyerek, içeride yaşanan kurum içi müdahale süreçlerini detaylandırdı.
"ÖRGÜT ÜYESİ OLSAM ŞANIMA YAKIŞIR DÜĞÜN YAPARDIM"
Tutuklu sanık Özel Kalem personeli Metin Ülgey, belediye başkanıyla olan ilişkisinin yalnızca görev çerçevesinde olduğunu, ihalelere karışmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Ülgey savunmasında, “Hiçbir ihaleye fesat karıştırma gibi bir durumum yoktur. Ben örgüt üyesi olsam şanıma yakışır düğün yapardım. Nişanlıyım, ev eşyalarımı bile parça parça alıyorum” ifadelerini kullandı.
Ülgey, kendisi hakkında ifade veren Yıldız Güneş, Erkan Duyar ve Duran Bülbül’ün iddialarını yalanladı. Belediyedeki görevinin yalnızca başkanla birlikte programlara katılmak ve destek vermek olduğunu aktardı.
"MOBİNGE UĞRADIM"
Tutuksuz sanık, eski Beykoz Belediye Başkanlığı Destek Hizmetleri Müdür Vekili Yıldız Güneş ise İnsan Kaynakları tarafından müdür olarak atanmasına rağmen bu görevi istemediğini, müdürlük talebinde bulunmadığını belirtti.
Güneş ifadesinde, “Alaattin Köseler ilk başta yeni geldiği için ihale yapılmasını istemedi. Başkan bey geçmiş zamanda çalışılan firma ile çalışmak istemiyordu. Şahsıma ‘Eski firmalarla çalışmak istemiyorum’ dedi. Alaattin Başkan, Veli Gümüş'ün yönlendirdiği firma dışında kimseyle çalışılmayacağını söyledi. Hem gıda hem de bakım anlamında bu firma dışına çıkılmayacağı defalarca söylendi” dedi.
Güneş ayrıca, “Şeker alımı ile ilgili ilk kez fiyat araştırması yaptım. Çünkü satın almayla ilgili bilgim yok, zaten birimimiz var, biz orada sadece tamamlayıcı görevindeyiz. Alaattin Köseler bilgisi dışında ihale yapılmasını istemiyordu. Başka müdürlüklerin de ihalelerine karıştığını gördüm. Alaattin başkan geçmişe yönelik hiçbir borcu kabul etmiyordu. Ben inanılmaz şekilde mobing içerisindeydim. Alaattin başkanla her görüştüğümde moralim bozuk çıkıyordum” diyerek kurum içi baskı sürecini detaylı şekilde anlattı.
Bugünkü oturumda Alaattin Köseler dahil olmak üzere toplam 6 sanık savunma verdi. Mahkeme Başkanı, diğer sanıkların ifadelerinin alınabilmesi için duruşmanın yarın sabah devam edeceğini açıkladı. Süreç, kamuoyunun ve siyasi çevrelerin dikkatle izlediği davalardan biri olmaya devam ediyor.