Emin Şirin Adnan Oktar Suç Örgütü'ne yapılan operasyonu değerlendirdi

Eski milletvekili Emin Şirin, Adnan Oktar Suç Örgüt'ne yapılan operasyonu Ulusal Kanal'a değerlendirdi. Umut Tezerer'in sunduğu Gün Ortası programına konuk olan Şirin, "Ceylan Özgül'ün verdiği ifadeler doğruysa CHP'nin de başı ağrır" dedi. Ayrıca yapılan operasyondan umutlu olduğunu da belirten Şirin, "bu iş bu sefer inşallah hallolacaktır" ifadelerini kullandı.

Eski milletvekili Emin Şirin, Adnan Oktar Suç Örgüt'ne yapılan operasyonu Ulusal Kanal'a değerlendirdi.

Emin Şirin'in konuşmasından satır başları şöyle;

Özellikle dini hassasiyetleri yüksek olan siyasi kesimlerde darvinizme karşı yazdığı ktiaplar büyük ilgi görmüştü. Bir korku salıyordu adam. Muazzam bir korku salıyordu. Korkmayan bir avuç insan olarak bizler mücadele ettik. Onlar haricinde herkes sustu.

Harun Yahya'yı referans alıyordu. Çok zengin oldukları 1999'da saadettin tantanın çatalcada yaptığı müdahalede ortaya çıkan büyük bir servet vardı.

Bunalr Fetullah örgütünü aratmayacak bir çete. Konumuz neden şimdi müdahale edildi? Ahlaki zaaflar bugüne kadar müdahale etmeyi gerektirecek seviyeye gelmedi. Burada 2 cesur insan çıktı Ceylan hanım ve Ümit bey. Başka arkadaşlar da var. Bunlar siyasi iradeden de destek gördüler siyasi iradenin değteğiyle de ortaya bir müdahale çıktı. Bunuda takip edebildiğimiz kadarıyla verdikleri ifadelerde Adnan Oktar'ın FETÖ ile işbirliği içerisinde Zarrab davasında bilirkişi olan 2 kişiyi Türkyie'ye davet ettiğini, CHP'deki bazı yetkililerle de görüşmeye temin ettiğini söylüyor. Konu sanki bugün FETÖ ve Zarrab davası ile gündeme geldi gibi. CHP'ye kadar uzanabilecek bir operasyon olarak görüyorum.

Devletin ne yapacağını görmek istiyorum. Bundan öncekiler fiyaskoyla bitti. Bu sefer kendilerine ucu dokunduğu için daha da ciddiye alacaklar gibi görünüyor.

Adnan Oktar verdiği röportajlarda iki yerde "Ergenekon'u ben organize ettim ve adını ben koydum" diyor. Ancak bu soruşturmalar devam edecektir. Adnan Oktar 98'de Ergenekon'u ben yazdım diyor, 2000'de Fehmi Koru yazıyor. 2007'da ümraniye bombalarından sonra ilk gözaltına alınan benim ve Ergenekon adı da ilk benim soruşturmamda geçiyor. Özellikle Adil Serdar Saçan ve beni hedef alıyorlar. Ben burada soruşturmayı yürüten savcılara çapğrıda bulunmak istiyorum. Adnan Oktar'la FETÖ'nün ilişkilerini mutlaka dibine inip bunları çözmeleri lazım.

Burada FETÖ'nün adliyede ve poliste kuvvetli olduğu süreçte bu Adnan Oktar çetesini koruduğu muhakkak. Zamanında Vatan Caddesi'nde bulunan polislerle de çok sıkı bir irtibat içerisnde oldukları konuşuluyordu. Hatta bu şantaj için topladıkları malzemeleri de beraber topladıkları zaman içinde soruşturmada ortaya çıkacaktır.

İsrail bağlantılarını saklamıyorlar. Bu İsrail konusunu devlette duymazdan gedi. Öyle bir şekilde yönlendirilmişki duymazdan gelindi. Bu mavi marmara sürecine kadar da çok ciddi bir işbirliği içinde olduklarınıda kabul etmek lazım. Rahatsız olmadılar bundan.

Bu hayret edilecek bir şey 1. haftasını doldurmasına rağmen iktidardan özellikle de muhalefetten çıt çıkmıyor. İktidarın ses çıkartmamasını biraz anlayabilirim, isim vermek istemiyorum ama üst kademede bir destek var. Erdoğan'ın bir tarzı var. Dikkat ederseniz FETÖ konusunda da siyasete dokunmadı, siyasi ayağa hiç girmedi. Ana muhalefet partisinin bu konudaki sessizliği hakikaten hayret edilecek bir durum. Belki de ürküyorlar iddialar çok ciddi. Ceylan Hanım'ın verdiği ifadeler doğruysa, CHP'nin de başı ağrıyacaktır.

Bu operasyon nereye kadar gider bilmiyorum ama gitmeli. Bu sefer ümitliyim. Bugün durum farklı bugün bir siyasi iradeyi görüyorum. Özellikle anlattığım sebepler FETÖ ve Zarrab davasındaki işbirliği davasında var. Soruşturma inşallah sadece bu kadarla kalmaz. Muhakkak Ergenekon'un kumpas ilşkilierne gitmesi lazım. ve FETÖ'de yapılamayan şeyin, siyasi ayağın üzerine gidilmesi lazım.

Benim buradan tavsiyem, savcıların da polisin de teşvikiyle içerideki insanların pişmanlık yasasından faydalanmalarını temin etmek son derece önemlidir. itiraflar gelmesi lazım.

Yumuşak bir yaklaşımla itirafçı olmalarını temin etmek lazım. Herkes Ceylan Hanım ve ümit Bey gibi kurtulmuş değil.

İstihbarat birimlerinin çok iyi çalışması lazım. Bu iş bu sefer inşallah hallolacaktır.

Zaman içinde bunların palazlanmalarının yanı sıra bunların devlet içine yerleşmeye ve bu yoldan para kazanarak şirket gibi çalışıyor. Din tarikatların eline geçtiğ zaman mutlaka para kazanma hedefi oluyor. Bu konuda zannederim şimdi bu yeni sistemi de görüyoruz. Yeni sistemin geldiği gün bu operasyonun yapılması inşallah bir işarettir. Çok yanlış gördüğümüz bu sistemin belki böyle hayırlı icraatlerini görürsek tasvip edecek bir tarafını da görürüz.

ulusal.com.tr

# emin şirin # açıklama # adnan otkar