Son dakika haberleri! Kritik ismin sokak ortasında ölü bulunmasıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan açıklama

Suriye'de faaliyet gösteren Beyaz Baretliler'in kurucusu olarak biliniyordu, İstanbul Beyoğlu'nda ölü bulundu.

Beyoğlu'nda bulunan erkek cesedinin eski İngiliz askeri istihbarat görevlisi James Gustaf Edward Le Mesurier'ye ait olduğu belirlenmişti.

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Kemankeş Karamustafa Paşa Mahallesi Ali Paşa Medresesi Sokağı'nda dün cesedi bulunan ve bu şüpheli ölümle ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, İstanbul'da ikamet etmekte olan Birleşik Krallık vatandaşı James Gustaf Edward Lemesurier'un ölüm olayıyla ilgili, yerle ve yabancı basında çıkan haberler nedeniyle bilgilendirme yapılmasına ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.

Lemesurier'un dün sabah saat 05.30 sıralarında Beyoğlu ilçesi Hanım Sokak girişinde ölü olarak bulunduğunun bildirildiği hatırlatılan açıklamada, şu ifadeler yer buldu:

"İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olay yerine derhal intikal etmiş ve gerekli güvenlik önlemlerini almıştır. Hemen akabinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nöbetçi cumhuriyet savcısı, olay yerine giderek soruşturma işlemlerine başlanmış ve kesin ölüm sebebinin tespiti için, ölen şahsın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına (ATK) naklini sağlamıştır. Şahsın kesin ölüm sebebinin tespiti için otopsi ve diğer işlemler, ATK Başkanlığında devam etmektedir. Olay yeri civarındaki kamera kayıtlarının temini ve inceleme çalışmaları yapılmaktadır. Soruşturma titizlikle yürütülmekte olup gerektiği taktirde ileride ayrıca bilgilendirme yapılacaktır."

Mesurier'in ölümüne ilişkin İsveç vatandaşı eşi Emma Hedvig Christina Winberg'in polise verdiği ifadede, eşinin yaklaşık 15 gün önce kendisine intihar etmeyi düşündüğünü söylediği öğrenildi.

Eşinin son dönemde aşırı stres nedeniyle psikolojik ilaç ve uyku ilacı kullanmaya başladığını anlatan Winberg, ifadesinde şunları söyledi:

"2-3 gün önce Adalar'da bulunan evde yine aşırı strese bağlı rahatsızlığı nedeniyle iğne ve ilaç tedavisi alarak sağlık kuruluşuna yakın olma amacıyla homeofis olarak kullandığı bu adrese geldik. Akşamüstü eski bir arkadaşımızla görüştük. 19.00 sıralarında eve geldik ve bir daha dışarı çıkmadık. Bulunduğumuz binanın kapısında şifreli sistem mevcut ve şifreyi ikimizin dışında kimse bilmiyor. Eşim 02.30'da uyku ilacı aldı ve yattı. Ben 04.30'da yatak odasına gittiğimde eşim uyandı ve bana da uyku hapı isteyip istemediğimi sordu. Ben de isteyince eşim hap ve suyu getirdi. İçtim ve beraber uyuduk. Saat 05.30-06.00 sıralarında kapının dışarıdan polis tarafından çalınması üzerine uyandım. Eşimi görmemem üzerine 3. katta açık olan pencere camından baktığımda onu yerde yatar halde gördüm. Olaydan yaklaşık 15 gün önce bana intihar etmeyi düşündüğünü söylemişti."

ulusal.com.tr