Şule Perinçek: Foreign Policy de bizlere bu bizim adayımız demiş oldu

Vatan Partisi MYK üyesi Şule Perinçek Ulusal Kanal’da Yeşim Eryılmaz’ın sunduğu Gün Ortası programına konuk oldu.

Şule Perinçek: Foreign Policy de bizlere bu bizim adayımız demiş oldu

23 Nisanda CHP’li Kadıköy ve Şişli Belediyeleri'nin dağıttığı skandal broşür ile ilgili olarak Perinçek, "Bu afişler bizim toplumumuza son derece yabancıdır. Ancak bir anlamı vardır. Bu afişler neden gündeme getirildi? Daha öncede erken yaşta evlilik gündeme getirilmişti. Şimdi erken yaşta evliliğe karşı çıkanlar bu afişleri savunabiliyorlar. Bu çocukların eşcinsel olarak resmedilmesi özgürlük olamaz. Sizlere iki tane örnek vermek istiyorum. Birincisi Avusturyalı eşcinsel çift bir çocuk evlat ediniyorlar. Çocuğa 6 yıl boyunca cinsel özgürlük adı altında tecavüz ettikleri ortaya çıkıyor. Bu özgürlük müdür? İkinci olarak batıdaki onur yürüyüşlerinden bir fotoğrafı hatırlatmak isterim. Eşcinsel bir adamın omuzlarındaki çocuğu dudaklarından öpen başka bir eşcinselin fotoğrafı. Bu mu özgürlük? O çocuğun bundan sonra nasıl bir psikoloji ile yaşayacağını düşünün. Türkiye’deki eşcinsel derneklerinde bu fotoğrafları eleştiremezsiniz. Yoksa batıdan gelen mamalar kesilir. 20 yıl boyunca Tarlabaşı'ndan geçerek Ulusal Kanal’daki mesaime gittim. Orada gördüğüm manzaralar hala yüreğimi sızlatır. Topuklularının üzerlerinde yalpalayarak yürüyen bedenler görüyordum. Eğilip yüzlerine baktığınız da hepsinin Doğu'daki PKK teröründen kaçıp gelen delikanlılar olduğunu görürsünüz. Para kazanmak için bedenlerini satmak zorunda kalmışlar. O yüzleri her gördüğümde emperyalizme karşı mücadeleyi bırakmamak için yemin ettim. Bu mu özgürlük? Aynı dönemde neoliberaller bunların hepsini özgürlük adı altında sunmaya başladılar. Sisteme baş kaldırmak isteyen genç kız ve erkeklerimizi uyuşturucuyla, bu özgürlük yalanları ile uyutmaya başladılar. Bunların özgürlük olarak dayatılması esas olarak milli devletin ve milli kültürün emperyalizm tarafından yıkılması projesidir. Aynı zamanda feminizm içinde aynı şeyler geçerlidir. Kişi hem marksist hem feminist olamaz. Marksizim örgütlü olmayı gerektirir. Kadın örgütlü bir şekilde mücadele ederse ancak başarıya ulaşabilir. Emperyalizm burada da kendini belli ediyor. Sen örgütle vs uğraşma diyor. Bu kadının kurtuluşuna karşı kurulmuş en büyük tuzaktır. Aynı şekilde İBB tarafından çocuklara dağıtılan kitapçıktaki fotoğraflar da bunun bir parçasıdır. Bu kitapçıktaki fotoğraflar emperyalizmle mücadeleye bir yanıt niteliğindedir. Emperyalizm daha beşikteki çocuklarımızdan başlayarak bu mücadeleye set koymak için çabalamaktadır. Eminiz ki Türk milleti bu projelere müsaade etmeyecektir" diyerek konuyla ilgili değerlendirme yaptı.

Foreign Policy’de Canan Kaftancıoğlu’nu öven makale yayınlanmasını da değerlendiren Perinçek, "Foreign Policy’nin gönlünde yatan kişinin Canan Kaftancıoğlu olduğunu öğrenmiş olduk. Canan Hanım zaten emperyalizmin getirmek istediği düzene uygun bir kişilik profili çiziyor. PKK terörüne yakın çizgisiyle, kent devletler tartışmasında başkent Ankara'yı tanımayan, merkezi hükümet diye konuşan bir kişiliktir kendisi. Foreign Policy de bizlere bu bizim adayımız demiş oldu" dedi.

Son olarak Ulusal Kanal Dayanışma Kampanyası ile ilgili Perinçek, "Aydınlık ilk kurulurken de, ilk matbaamızı açarken de, 2000’e doğru dergisini çıkarırken de bu çağrıları yaptık. 40 yıldır aynı çağrıyı yapıyoruz. Bizim kuşağımız alyanslarını, çeyizlerini bağışlayarak bu kurumları varetti. Doğru bir iş yapıyoruz ki milletimiz de bu çağrılara yanıt veriyor. Biz hep milletimize dayandık. Hizmet etmek için de onlardan onay aldık. Eğer 45 yıldır yayıncılık yapıyorsak bunu milletimize borçluyuz. Şimdi hep birlikte bu kanalı daha ileriye taşımamız gerekiyor. Haydi hep birlikte işin ucundan tutalım" diyerek çağrıda bulundu.

# chp # Foreign Policy # Canan Kaftancıoğlu # şule perinçek