Hizmet sektörünün sorunları ve çözümü

Sebahattin Arslantürk

Sebahattin Arslantürk

Köşe Yazısı

Pandemi sürecinde hiç şüphesiz en çok olumsuz etkilenenlerin başında hizmet sektörü geliyor. Özellikle de Türkiye de…

Neden Türkiye’de?

Çünkü Türkiye’de Gayri Safi Milli Hasılanın yüzde 60’a yakın kısmını hizmet sektörü oluşturuyor.

Dolayısı ile birisi normal şartlarda, diğeri de pandemi süreci gibi anormal hallerde bu sektörde iki büyük sorun oluşuyor.

Normal şartlarda, gerçek ve kalıcı bir kalkınma için bir ülkenin GSMH’nın bu kadar büyük kısmını hizmet sektörünün oluşturmaması gerekiyor.

Ancak Türkiye’de özellikle katma değer yaratan ve dış satıma yönelik üretimin, olması gereken seviyenin çok altında bulunması kalkınma da sıkıntının ana kaynağını teşkil ediyor.

Üretimin öncelikli hale getirilmediği ve gerektiği kadar teşvik edilmediği bir ekonomide ister istemez almak-satmak üzerine kurulu olan ticaret ile hizmet sektörü ön plana çıkar. İşte genelde hizmet sektörünün temelindeki sıkıntı budur.

Bu durumdaki hizmet sektörünün özeline, yani pandemi sürecindeki haline bakacak olursak, sanırım Türkiye’de ekonomik ve istihdam anlamında en büyük sorun burada oluşmaktadır.

Ulaşım, inşaat, sağlık, eğitim, lojistik, turizm gibi hizmet sektörünün alt yapısını oluşturan irili ufaklı işletmelerde sadece geçici olarak işi bırakma değil, tamamen kapatma ve iflas etme gibi olumsuzluklar giderek artmaktadır.

Hem işletme, hem de istihdam olarak işini kaybedenlerin önemli kısmı bu sektörde yer alıyor.

Sektörü temsil eden meslek örgütlerinin açıklamalarına ve buralardaki rakamlara bakıldığında, burada yaklaşık bir yıl içinde meydana gelen hasarın giderilmesi de öyle kolay gözükmemektedir.

Çünkü, Türkiye’de hizmet sektöründe maalesef sosyal güvencesi olmadan çalışan veçalıştırılanların sayısı da hiç de az değildir. Herhangi bir sosyal güvenlik kurumu üzerinden güvenceleri de bulunmadığı için pandemi nedeniyle devletin sunduğu kısmı imkânlardan bile yararlanmaları mümkün olmadığı için, çok büyük bir sıkıntı içindedirler.

Kısacası, gelişmiş ülke standardına ulaşmada, her alanda üretimin ön planda olması gerçeğine rağmen, yüzde 60 gibi GSMH içinde yüksek bir orana çıkmış olan hizmet sektöründe normal şartlarda sıkıntılarımız çoktu. Ve pandemi de sektörde kangren haline gelmekte olan bu yaraların üzerine tuz biber olmuştur.

Peki ne yapılmalı?

Öncelikle hizmet sektörünün pandemi ile birlikte had safhaya çıkan sorunlarının genelde temeldeki yanlışlardan kaynaklandığı gerçeğini ortaya koymalıyız.

Yani bir ülkenin kalkınmasında ağırlığın hizmet değil, üretim sektörün de olması gerektiğini kabul ederek hareket etmeliyiz.

Hizmet sektörünün genel yapısı içindeki hatalarını iyi tespit ederek gidermek gerekiyor. Bunların uzun vadeli ve sürdürülebilir olacak şekilde tamir edilip, kalkınma kriterlerine uygun hale getirilmesi gerekiyor.

Özel olarak pandemi süreci için ise, sektör bütün olarak ele alınmalıdır.

İşletmelerin mevcut durumu irdelenmeli, kayıtlı-kayıtsız olarak istihdam edilenlerin mağduriyetinin kısmen de olsa giderilmesi için devletin sunduğu imkanlar sürdürülmelidir.

Sonuç olarak pandemi ile birlikte dünyada oluşmakta olan yeni düzenin yaratacağı değişikliklerinde dikkate alındığı bir yapılanma için sistem oluşturulmalıdır.