Depremin merkez üssünde 80 saat

6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Kahramanmaraş'ta 80 saat geçirdim. Kameraman arkadaşım Tansev Kara ile bana Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Genel Sekreteri Samet Kunt, TGB Ankara İl Başkanı Can Aybars Bilgicier ve TGB Konya İl Başkanı Mustafa Koz eşlik etti.

Depremin merkez üssünde 80 saat

Depremin yaşandığı gün yola çıktık. Zor koşullarda yolculuğumuzu tamamladık. Kar, tipi, eksiye düşen hava sıcaklığı ve buzlu yollar… Saatte 20 kilometre hızla ilerleyebildik. 14 saatte tamamlanan yolculuğun ardından Kahramanmaraş merkeze ulaştık.

ÇADIR KENT

Maraş’a girerken Kahramanmaraş Belediyesi Fuar Merkezi-Atatürk Parkı’nda kurulan çadır kente rastladık. Askerler tarafından 400’e yakın AFAD çadırı kurulmuştu. Yüzlerce insan, yıkılan evlerinden buraya barınmak için gelmişti. Çadır kentte AFAD, Türk Kızılayı ve belediyeler depremzedelere sıcak yemek, battaniye ve kalın kıyafetler dağıttı.

İLK UMUDU MEHMETÇİK VERDİ

İlk etapta Mehmetçik, enkazlarda arama kurtarma çalışmalarını başlattı. Sismik akustik tespit cihazıyla TSK personelleri, enkazın altında birisi olup olmadığını ses yardımıyla tespit etti. Bebekler, çocuklar Türk askerinin kollarında canlı olarak çıktı. Depremden hemen sonra ilk umudu Mehmetçik verdi.

ELBİSTAN'IN 3'TE 2'Sİ YIKILDI

3’üncü gün ekip arkadaşlarımla beraber depremin diğer merkez üssü olan Elbistan’a geçtik. Elbistan’ın 3’te 2’sinin yıkıldığını gördük. Hayalet şehre benzeyen Elbistan’da bir sokakta art arda enkazlara rastladık.

3 TEMEL SORUN

Depremzedelerin yaşadığı en büyük sorun elektrik, su ve tuvaletin olmamasıydı. Bir de çadırların ve uyku tulumlarının artırılması, belki de kente konteynırların getirilmesi. Çeşmelerden temiz su akmıyor, sağlam kalan benzinliklerde tuvalet kullanılabiliyordu. Hijyen açısından büyük sıkıntı vardı. Ancak var olan çok güzel bir duygu vardı, o da “dayanışma”. Birbirine tuvalet sırasını verenler “Allah razı olsun.” şeklinde yanıt alıyordu.

10 DAKİKADA BİR YARDIM TIRI

Elbistan’da belki bu koşulların en iyi olduğu yerlerden birisi Fatih İlkokulu’ydu. Okula kurulan deprem koordinasyon merkezinde Elbistan’a gönderilen yardımlar toplanıp ihtiyaç olan bölgelere yönlediriliyordu. Okulda bulunduğumuz bir gece boyunca 10 dakikada bir yardım tırı ve kamyonu geldi. Sıcak tutan kıyafetler, kuru gıdalar, oyuncaklar ve daha birçok şey. Deprem koordinasyon merkezinde sadece yardımlar koordine edilmiyor, kriz de yönetiliyordu. Hangi enkazda kimin olduğuna dair gelen ihbarlar değerlendirilip AFAD ekipleri ve gönüllüler yönlendiriliyordu. Dayanışma ve birlik beraberliğin en yoğun hissedildiği bu yerde enkazdan kurtarılan bir köpek de sevgiyle bakılıyordu...

MEHMETÇİK DÖŞEĞİNİ VERDİ

Türk askeri her an sıcak elini depremzedelere, basın mensuplarına uzattı. Komandolar da Maraş’ta görev aldı. Fuar Merkezi’nde kurulan çadır kentte bir komandoyla yaptığımız sohbet esnasında yemek ikram etmek istediler. Yaşadığım en yürek ısıtan olaylardan birisi de Elbistan Fatih İlkokulu’nda bir sırada uyuklarken askerimizin sınıfta yaptığı yer yatağını bana vermesi oldu. Daha önce hiçbir yer yatağında böylesine rahat uyuduğumu hatırlamıyorum, altımda sadece ince bir döşek olmasına rağmen... Vatandaşlar da dayanışma ruhuyla birbirine sarıldı, güç kuvvet buldu. Arabanın içindeyken bile yurttaşlar tepsiyle çorba getirip “Çorba, suya ihtiyacınız var mı?” diye sordu.

DÖNÜŞ YOLU

Maraş’tan Ankara’ya dönüş yolumuzda 10 ilden deprem riski az olan kentlere göçün başladığını gözlemledim. Yaraların sarılmasının ardından yapılacak çok şey var. 10 ilden diğer kentlere gelecek göçü göğüsleyebilmek, göç alan kentleri bundan sonraki nüfuslarına entegre edebilmek bunlardan birisi. Hepsi yaralar sarıldıktan sonra yapılmayı bekliyor…

# Kahramanmaraş # Buse Gençtürk # ulusal kanal # türkiye gençlik birliği # Kahramanmaraş # deprem