MHP'li Feti Yıldız komisyonda konuştu: Bu süreç Çözüm Sürecinin yeni versiyonu değildir
MHP adına süreç komisyonunda konuşan İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, sürecin çözüm süreciyle ilgisi olmadığını belirtti. "Bu komisyonun adını çoktan koyduk, Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu" diyen Yıldız, yapılacak kanunların çerçevesini hazırlayacaklarını söyledi.
MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, “Terörsüz Türkiye” çalışmaları kapsamında Meclis’te kurulan komisyonun ilk toplantısında konuştu. Yıldız, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’te DEM Parti sıralarına yürüyerek milletvekillerinin elini sıkmasıyla başlayan sürecin siyasi bir sürece, ardından da bir devlet projesine dönüştüğünü belirtti.
Komisyonun her partinin demokratik sınırlar içinde görüşlerini paylaşması için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Yıldız, anaların gözyaşının akmadığı bir geleceğin inşası için çaba gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.
Yıldız, “Kendi dışındaki siyasi partileri düşman olarak görmeyen, hayatını bu esasa göre şekillendiren, politik anlayışını buna uygun şekilde biçimlendiren bir duruşa ihtiyacımız var” dedi ve 41 yıllık ağır bir sorunun çözülmeye çalışıldığını ifade etti.
ELİMİZDE BÜYÜK BİR FIRSAT VAR
“Ülkemizin enerjisini sömüren, sosyal maliyeti gerçekten çok yüksek bir terör belasını tarihin çöplüğüne atmak için elimizde büyük bir fırsat var. Bu fırsatı heba etmeyelim. Birbirimizi itibarsızlaştırmak yerine anlamaya çalışalım” diyen Yıldız, komisyonun amacının farklı görüşlerin kesişme noktalarına müşterek çözümler üretmek olduğunu söyledi.
“Askerimize, polisimize, korucumuza, öğretmenimize, şehidimize, şühedamıza, gazimize, terörden büyük bedel ödeyen masum insanlarımıza karşı sorumluluğumuzu biliyoruz. Toplumun tamamını kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten, vatandaşların ülkeye aidiyetini ve devlete güvenini pekiştiren adımlar atılırken yeni bir dil inşa edelim. Sükunet ile düşünelim, düşmanlık körüklemeye hevesli olanların tuzağına düşmeyelim.”
BU SÜREÇ ÇÖZÜM SÜRECİNİN YENİ VERSİYONU DEĞİLDİR
Yıldız, bu sürecin geçmişteki çözüm süreciyle ilgisinin olmadığını da vurguladı:
“Bu süreç, 2013-2015 tarihlerinde ortaya konulan Çözüm Süreci'nin 2024-2025 versiyonu değildir. O süreç tekrarlanmayacaktır ve yeniden de canlandırılmayacaktır. Anılan dönemde Çözüm Süreci'ne katılanların görev yaptıkları faaliyetler nedeniyle idari ve hukuki bir takibata uğramamak için 4 maddelik bir kanun maddesi hazırlanmış, çıkarılmıştı. Bu kanun henüz yürürlüktedir ancak bu dönemde görevi ifası nedeniyle benzer bir yasaya ihtiyaç yoktur. Yeni anayasa hazırlamak, anayasanın bazı maddelerini değiştirmek, teklifini sunmak gibi de bu komisyonun görevi yoktur. Şimdiye kadar da gerçekten süreç başarılı bir şekilde yönetiliyor. Türk devleti, askeri ve siyasi kapasitesini dosta düşmana, herkese gösterdi.”
Yıldız, sürecin Türkiye’nin kendi inisiyatifiyle yürütüldüğünü belirterek, “Biz bu süreci istihbarat örgütlerinin cirit attığı, her türlü entrikanın döndüğü Orta Doğu'da kimseden yardım almadan siyasi partiler olarak götürüyoruz, bunda da çok başarılıyız” dedi.
Terör karmaşasının toplumsal çatışmaya dönüşmediğine dikkati çeken Yıldız, Türkiye'nin ortak geçmişi ve demokratik olgunluğu sayesinde bu süreci sağduyuyla yönettiğini söyledi. Yapılacak adımların şeffaflık ve evrensel hukukla uyumlu olması gerektiğini vurguladı.
ANAYASANIN İLK ÜÇ MADDESİ
“Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kuruluşun Anayasa'da gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı, hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, devleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğünün karşısında koruma göremeyeceği açıktır” diyen Yıldız, anayasanın ilk üç maddesinin değiştirilemeyeceğini hatırlattı.
“Elbette biz burada bir kanun yapmayacağız ama yapılacak kanunların çerçevesini hazırlayıp yüce Meclis'e bir rapor olarak sunacağız. Burada ülkedeki tüm mağdurları, her türlü siyasi görüşü, dini inancına, felsefesine, dünyaya bakışına aldırmadan bir eşitlik içinde bu meseleleri çözmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
TARİHİ BİR VEBAL UYARISI
MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut da toplantıda söz aldı. Bulut, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki iradenin ve Mustafa Kemal Atatürk’ün iç cepheyi tahkim için izlediği siyasetin bugüne ışık tuttuğunu söyledi.
Yüzyıl önce Ermeni iş adamlarının Türk-Kürt kardeşliğini dinamitlemek adına örgütlere finans sağladığını hatırlatan Bulut, bugün de benzer girişimlerin ekonomik ve politik olarak sürdüğünü ifade etti.
Bulut, “Sayın Genel Başkanımızın 'Terörsüz Türkiye' çağrısı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Terörsüz Türkiye' idealini bir devlet projesi olarak ilan etmesi, milletçe kucaklaşmamızın kapılarını sonuna kadar aralamak ve nihayetinde yokluğu değil refahı, fakirliği değil zenginliği, çaresizliği değil umudu ve elbette gerçek bir demokrasiyi paylaşmak ve yaşatmak çağrısıdır” dedi.
Bu çağrının, coğrafyamızdaki sinsi tuzaklara ve örtülü işgal girişimlerine karşı birlikte direnme çağrısı olduğunu belirten Bulut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Terörün sonlandırıldığı, gözyaşının olmadığı, insanı yaşatan ve fikirleri yarıştıran gerçek bir demokrasinin inşası için hangi partiden olursa olsun her komisyon hatta Parlamento üyesinin, elini taşın altına koymasının tarihi bir vebal olduğunu hatırlatmak isterim.”