Kuzey Irak’ta KDP ve YNK devletçikleri

Murat İnce Yazar ulusalkanaliletisim@gmail.com

25 Haziran tarihinde PeyamaKurd haber sitesinde çevirisiyle beraber “Bölgesinde güçler yeniden tesis ediliyor” başlıklı yazı yayınlandı. Okurlarımız konuya pek yabancı sayılmaz. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) koalisyondan oluşuyor ama esas etkin güç ise Mesut Barzani liderliğindeki KDP. IKBY’nin tüm kritik noktaları KDP’nin egemenliğinde. Bu olgu Barzanilerin KDP’si ile Talabani'nin YNK’sını (KYB) sık sık karşı karşıya getiriyor. Nesnel duruma bakacak olursak Erbil merkezli KDP ile Süleymaniye merkezli YNK iki ayrı devletimsi oluşum gibi!

Orta Doğu Enstitüsü (Middle East Institute) Bölgesel Yönetim üzerine önemli bir rapor analiz yayınladı. Mike Fleet ve Megan Connelly’in ortak imzasıyla yayınlanan analiz oldukça ilginç! Yazı içerik olarak KDP ile KYB arasındaki çekişmeleri, çelişmeleri ele alıyor ve bitmeyen rekabetin nedenlerini sorguluyor.

YENİ NESİL LİDERLİK

Rapor-analiz iki partideki yeni nesil liderlik, federal hükümetle KYB arasındaki gerginlik, düşen petrol fiyatları, ekonomik kriz ve özelliklede KYB’nin son zamanlarda sıkça gündeme taşıdığı “federasyon içinde özerklik” olarak tabir edebileceğimiz “Yerel özerklik” talebi ipleri iyice gerdi. KYB son dönemde KDP’nin IKBY aracılığıyla Süleymaniye’ye yönelmesi rahatsızlığı artırdı. Süleymaniye KYB’nin kırmızı çizgisi ve KDP’nin yayılma eğilimini şiddete başvurmayı göze alarak engellemek istiyor.

Analizde “yeni nesil liderlik” üzerinde ısrarla durulması dikkatleri çekiyor. Her iki parti içinde Birinci Körfez Savaşı sonrasında yükselen kadroların partilerinde daha fazla sorumluluk üstlenme hırsı “yukarılarda” rahatsızlıklara neden oluyor. Gelenekçilerle yenilikçiler arasındaki mücadelenin nasıl sonuçlanacağı merak konusu!

KDP-KYB BÖLÜNMESİ

ABD/İsrail ikilisi Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Irak Merkezi Hükümeti’nden koparak daha bağımsız hareket etmesini istiyor. Bunun için bazı körfez devletlerini ve Yunanistan ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni açık ve gizli teşvik ediyor.

KDP-KYB gerginliği üzerine BM Genel Sekreteri’nin Irak Yardım Misyonu (UNAMI) Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert yaptığı açıklamada KDP ve KYB’nin etki bölgelerinin renk tanımlarına atıfta bulunarak, “Kürdistan Bölgesi ‘yeşil’ ve ‘sarı’ olarak bölünmemelidir” dedi ve tarafları uyardı.

Yazıda 2005'ten 2014'e kadar, KDP ve KYB'nin bölgesel özerkliği, iki partinin merkezi bir bölgesel yönetime katılımına bağlıydı ve federal bütçedeki payları Kürdistan Bölgesi Yönetimi’nin doğrudan dağıtmasıyla desteklendi. IKBY yönetimi, 2014’ten sonra sıkıntılı bir sürece girdi. Partiler arası ilişkiler kopma noktasına gelmişti.

2019 yılında IKBY’nin Başbakanı seçilen Mesrur Barzani bazı reformlara girişti. KYB ve diğer muhalefet partileri bu reformlardaki asıl amacın KYB’yi etkisizleştirmek olduğunu söylemeye başladılar ve bir kez daha KDP ve KYB arasında çekişmeler başlamış oldu. Erbil ve Süleymaniye arasında 1975’den beri süren güç yarışının bitmesini kimse beklemiyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tüm alanlara tam hâkim olmak için KYB’nin ikna edilmesinin farkında. Ancak bunun olmasının imkansızlığı da ortada. Reformlarla KYB’nin zayıflatılarak Süleymaniye'de egemenlik sağlama taktiği bir kez daha suya düşmüş gözüküyor. Mesrur Barzani’nin “Reform Paketi”nin amacı belliydi ve bunu tüm taraflar biliyordu. Reform Paketi, “Alt-bölgesel yönetim kapsamına ilişkin tartışmalar, KDP'nin yerel yönetim reformunu düzenlemeye yönelik gerçek bir girişimden ziyade Erbil’den, yönetme gücünün sınırlarını kabul etmeye zorlamak için tasarlanmış bir pazarlık stratejisidir.”

Bölgesel Yönetim zorda! Sorunu gidermek için aracıların girişimide bir işe yaramamış. Bu koşullar altında her iki parti yeni müttefik arayışlarına girdiler. Bu durum yazıda şöyle dillendiriliyor: “İki koalisyon partisi arasında çatışmaların artması, tarafları yerel düzeyde de müttefikler aramaya itiyor. Son zamanlarda buna destek için kampanyalar da artış gösteriyor. Erbil-Süleymaniye sınırı, 90’larda taraflar arasındaki silahlı çatışmadan bu yana KDP ve YNK bölgelerini ayıran bir ateşkes hattı görevi görüyor.” KDP ve KYB karşılıklı birbirlerinin egemenlik alanlarına hücum ederek tabanlarını genişletmek peşindeler.

BÜTÇE-PETROL

2021 yılı Bütçesi taraflarca kabul edildi edilmesine de ancak sorunlar katlanarak artıyor. Analizde bu durum şöyle açıklanıyor: “Görünen o ki, 2021 bütçe yasası bölgenin ekonomik krizini çözmeyecek veya artan parti çatışmasına mali katkıda bulunanları tedavi edemeyecek. Fon, düzenli ve eksiksiz teslim edilse bile, KBY, birçok problem yaşayacak, tam maaş ve emeklilik ödemelerinde zorluk çekecek.”

Ekonomik sorunların çözümü için bel bağlanan petrol gelirlerinin giderleri karşılayamayacağı ortada. Irak Merkezi Hükümeti’nin muslukları kısması halinde yaşanacak kaosun geçmişi aratacağında uzmanlar hemfikir. “Ek olarak petrol ihracatından elde edilen gelirler KBY'nin uluslararası petrol şirketlerine olan borçlarını ödemesine yardımcı olabilirken, petrol ihracat altyapısının ek maliyetlerini ve vadeli petrol satış yükümlülüklerini karşılamaları pek olası görünmüyor.”

SONUÇ

Yazının sonuç bölümünde KDP ve KYB’ye ne yapmaları gerektiği üzerine nasihatlar veriliyor. İki partinin ilelebet çekişme halinde olmaları ABD/İsrail’i düşündürüyor. İsrail'in güvenliği açısından IKBY son derece önemli bir konumda. Hennis-Plasschaert'in üstlendiği görevi icabı uyarısına rağmen, meselenin “kendi evini düzene koymak” değil, “kimin o eve ve düzene hâkim olacağı” yarışı süreci belirliyor.

“KDP, Süleymaniye olmadan KBY’yi (IKBY. Mİ) yönetemez. YNK ise, KDP hükümetinin izni olmadan bir nahiye yöneticisi atayamaz veya petrolü rafine edemez” denilen yazıda tarafların bir an önce dikkatlerini aralarındaki husumete değil birliğe vermeleri isteniyor.

Son sözü rapora bırakalım: “Bununla beraber, bölgenin uluslararası müttefikleri iç çatışmanın uçuruma doğru kaymasının daha fazla farkındalar ve KDP ile YNK arasında uzlaşma arayışına yönelik baskıyı artırıyor gibi görünüyorlar. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), KDP ve KYB’nin kendi bünyesindeki, Peşmergeleri birleştirme konusunu ciddiye almalarını teşvik etmek için bu yılın başlarında Peşmerge güçlerine maaş ödemelerini erteledi.”

Bölgemizde ABD emperyalizminin piyonları haline gelen Kürtçü örgütler istikrarsızlığın unsurları olarak büyük zarar verdiler. İran-Irak-Suriye ve Türkiye’de barış ve huzuru bozmanın yanı sıra Kürtleri ateşe sürdüler, yerinden yurdundan ettiler. Bu da yetmiyormuş gibi aralarındaki egemenlik yarışıyla Kürtleri bloklara ayırdılar. Bundan ise en karlı ABD’nin kanlı kaması İsrail çıktı.

Bölge halklarının huzuru, birlik ve beraberliği için bölücülük illetinin durdurulması gerekiyor.

Tüm yazılarını göster