PKK'nın müjde fiyaskosu

PKK’nin silahlı kanadının başındaki Murat Karayılan'ın “müjde” olarak ortaya attığı şey fos çıktı. ABD’nin Türk İHA ve SİHA’larını düşürmesi suçunu üstlenen yalancı Karayılan açıkladığı “müjde” ile bir kez daha boşa düştü. Çünkü PKK’nin ABD/İsrail istihbaratının bilgisi, yönlendirmesi ve araçları olmadan yerinden kıpırdayamaz.

PKK önderliğinin aslarından Cemil Bayık, Duran Kalkan, Murat Karayılan, Mustafa Karasu, Rıza Altun ve Sabri Ok, Feyman Hüseyin (Bese Hozat vb. sıralamada ikincil derecede kadrolardır) gibi ana kadroları yıpranmış defalarca yenilmiş unsurlardır. 24 Temmuz 2015 sonrası bu önderliğin dişe dokunur, iz bırakan bir eylemine rastlanmadı. Can simidi misali İHA/SİHA düşürdük yalanına canhıraş sarılmaları bu sebepledir. O nedenle PKK dikkatini daha çok Suriye'nin kuzeyine ve Irak’ın kuzeyine yoğunlaştırdı. Ancak, artık Türkiye’nin gözü kulağı Irak ve Suriye’de!

Murat Karayılan'ın ANF’ye verdiği son röportaj kışkırtıcı olduğu kadar bulundukları yerlerde Kürtleri iç savaşa götürecek içeriğe sahip. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) zayıf halkası olan Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) egemenliğindeki Süleymaniye ve çevresinde huzursuzluğun artış göstermesi bakımından dikkati çekiyor.

PKK’nin yukarıda saydığımız ana kadroları sanılanın aksine Kandil veya Şengal’de değil Süleymaniye-Asos bölgesinde sürekli yer değiştirerek yaşıyor. Murat Karayılan bu yılın Mart ayının başında TSK’nın yoğun operasyonları nedeniyle GARA’dan Süleymaniye’ye gitmek zorunda kaldı. Bahoz Erdal kod adlı Feyman Hüseyin ile zaman zaman Sabri Ok ise PYD/YPG’nin PKK’nin kontrolünde kalması ve merkezkaç eğilimlere girmemesi için Suriye'nin kuzeyinde farklı yerleşim yerlerinde bulunuyorlar. Kısacası PKK ve yan kollarını daha zor günler bekliyor.

PKK’Yİ BEKLEYEN MÜJDE

Kendi ülkesine ve komşu ülkelere yönelik emperyalist yayılmacılığın piyonu olarak görev alan PKK ve benzeri örgütlerin akıbeti bellidir. Haksız savaşın kara gücü olarak kendi halkına ve bölge halklarına zarar veren bölücü örgütlerin başarı şansı yoktur. Şu son dönemde Irak’ta yaşananlar bile bunu ispatlar niteliktedir.

Birincisi, Türkiye ve Irak PKK terörünün bitirilmesi için işbirliği yapıyor. Yakındır, Suriye ile de benzer girişimlerin kapısı aralandı ve işbirliğine bir biçimde gidilecek. Bu olgu PKK’yi telaşlandırmasının yanı sıra şaşırtmış durumda. Murat Karayılan’ın açıklamasını bir de böyle okumalı.

İkincisi, medyada geçen haberlere göre, Irak Federal Yüksek Mahkemesi 21 Şubat 2024’te Federe Kurdistan yönetiminin bazı haklarını iptal etti. Haber şöyle: “Tek seçim bölgesi olan Kürdistan Bölgesi’nin tamamının 4 seçim bölgesine bölünmesine karar verildi. Kurdistan Parlamentosu’ndaki milletvekili sayısı 111’den 100’e düşürüldü. Kurdistan Bölgesi Seçim Komisyonu kaldırıldı, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun seçimleri organize etmesi kararlaştı. Türkmenlere 5 ve Hristiyanlara 6 (Keldani-Süryanilere 5, Ermenilere 1 sandalye) sandalye kota ayrılması Irak Anayasası’na aykırı bulundu. Petrol ve petrol dışı gelirlerini Bağdat’a devretmesi gerektiğine hükmedildi. Kürdistan’daki memurların maaşlarının bölge dışındaki federal hükümete bağlı bankalara yatırılması kararlaştırıldı.” Bu gelişme Irak’ın birliği ve terör örgütlerine yönelik kararlı duruşu perçinleyecektir. Irak merkezi hükümeti son girişimiyle IKBY’nin kendi başına buyruk girişimlerini de sınırlandırmış oluyor. Bu olgunun PKK’ye yansımaması düşünülemez. Irak’ta iyi şeyler oluyor!

PKK/DEM’E MÜJDE NE ZAMAN VERİLECEK

Anayasa Mahkemesi’nin HDP/DEM’e bilinen müjdeyi geciktirmesi örgütü şimdilik ayakta tutuyor! İleride daha büyük sorunlara sebebiyet verecek olan bu durumun düzeltilmesi zorunluluk halini aldı. Zaman içinde ekonomik ve siyasi sorunların büyümesi PKK/DEM’in işine yarayacak. O nedenle zamana yayarak erteleme tavrı bırakılmalı bir an önce kapatma davası sonuçlandırılmalı.

Artık PKK’yi ne sahte müjdeler ve ne de yalan propagandalar kurtarır. Bölge devletleri el birliği ederek hem ABD/İsrail haydut devletlerini ve hem de piyonlarını def edecek sürece doğru yol alıyor.

Bir kez daha Anayasa Mahkemesi’ne soruyoruz: PKK/DEM’in kapatılması müjdesini ne zaman Türkiye halkına vereceksiniz?