Kutsal Kabir Kilisesi'nin anahtarı kimde? Selahaddin Eyyubi'den bu yana koruyucuları olduklarını iddia ediyorlar!

Hristiyanlar için kutsal sayılan Kutsal Kabir Kilisesi, ortaçağ zamanında Hristiyan mezhepleri arasında fikir ayrılıklarına neden olmuş. Hristiyanlar arasında çatışmalar doğurmuştu. Kutsal Kabir Kilisesi'nin koruyuculuğu Joudeh ailesine göre bu görev Selahaddin Eyyubi'den beri kendilerinde.

Abone ol

Kudüs'teki Kutsal Kabir Kilisesi, Hristiyanlığın başladığı yer olarak kabul edilir. Bunun nedeni İsa Mesih'in çarmıha gerildiği, gömüldüğü ve ölümden dirildiği yer burasıdır. Bu kutsal alan çeşitli Hıristiyan mezhep farklılıkları arasında fikir ayrılıklarına neden olmuş olsa da, Kutsal Kabir Kilisesi'nin genel sorumluluğu iki Müslüman ailenin elindedir.

HAZRETİ İSA'NIN ÇARMIHA GERİLDİĞİ YER 

Orijinal Kutsal Kabir Kilisesi M.S. 4. yüzyılda, İmparator Konstantin döneminde inşa edilmiştir. Bu yapı M.S. 11. yüzyılda Fatımiler tarafından yıkılmış, ancak kilise Bizanslılar bu bölgeyi ele geçirdikten sonra kısa bir süre sonra yeniden inşa edilmiştir. Haçlılar'ın 1099 yılında Kudüs'ü ele geçirmesinden sonra Kutsal Kabir Kilisesi'nde değişiklikler yapılmıştır.

Haçlı Seferleri'nden 19. yüzyıla kadar Kutsal Kabir Kilisesi'nin üç koruyucusu vardı: Rum Ortodoks, Ermeni Apostolik ve Roma Katolik Kiliseleri. 

19. yüzyılda bu vesayet, Kıpti Ortodoks, Etiyopya Ortodoks ve Süryani Ortodoks Kiliseleri olmak üzere üç kiliseye daha yayıldı. Bununla birlikte, bu üç kilisenin sorumlulukları, orijinal üç vasiye kıyasla daha azdır. Bu koruyucular genellikle birbirleriyle barış içinde bir arada yaşarken, modern zamanlarda aralarında bazen şiddetli çatışmalara yol açan çatışmaların zaman zaman patlak verdiğine dikkat çekilebilir.

Hıristiyanlığın en kutsal yerinin ortaçağda olduğu gibi Hristiyan mezhepleri arasında anlaşmazlıklara neden olabileceğinden ve ortaçağdaki gibi Hristiyanlar arasında çatışmalara neden olabileceğinden bu görev yani Kutsal Kabir Kilisesi'nin genel muhafazasının iki Müslüman ailenin elinde olmasının en önemli nedeni olarak bu gösterilebilir.

 

Bir rivayete göre, Kutsal Kabir Kilisesi'nin Müslümanlara emaneti, 637'de Kudüs'ün Müslümanlar tarafından ele geçirilmesi ile başladı.

Kutsal Kabir Kilisesi'nin muhafızlığını, Joudeh ailesi yapıyor. Joudeh ailesi, 16. yüzyılda Kudüs'ün  Osmanlı yönetimi altındayken kilisenin "ortak koruyucuları" olarak atandı. 

Joudeh ailesiKutsal Kabir Kilisesi'nin muhafızlığını çok öncelerden beri yaptıklarını savunuyorlar. Joudeh ailesine göre Selahaddin'in zamanından beri kilisenin koruyucuları olduklarını iddia ediyorlar. Ayrıca kilisenin anahtarı verilen ilk Joudeh'nin bir şeyh olduğunu bu nedenle kilisenin kapısının kilidini korumak ile yükümlü olduğunu ifade ediyorlar.

Kutsal Kabir Kilisesi'nin anahtarı, bugün Joudeh ailesi anahtarı koruma ve saklama işlerine devam ederken Nuseibeh ailesi de kilisenin kapısını açmaktan sorumlu. Aslına bakılırsa bugün aslında iki anahtar var. Bunlardan bir tanesinin 850 yaşında olduğu iddia ediliyor ama artık kırıldığı kullanılamıyor. 

Kutsal Kabir Kilisesi'nin 500 yıllık diğer anahtar ise çalışır durumdadır. Bu anahtar tek anahtar olup, kiliseye bağlı küçük bir ofiste saklanmaktadır. 19. yüzyılın sonlarından bu yana, her yıl üç ana Hıristiyan mezhebi tarafından Kutsal Kabir Kilisesi'nin Müslümanların koruyuculuğunu kabullerini yenilemek için bir tören düzenleniyor.

Kutsal Kabir Kilisesi'nde Hristiyanlığın üç ana mezhebin her birinden sorumlulara, kilisenin etrafında bir geçit töreni yapmaları gerektiği sürece anahtar veriliyor ve sabah ayininden sonra kapıyı açmalarına izin veriliyor. Ayin bittikten sonra anahtar, Müslüman koruyuculara iade ediliyor. Bu, Roma Katolik, Rum Ortodoks ve Ermeni Apostolik Kiliseleri için sırasıyla Kutsal Perşembe, Ortodoks Kutsal Cuma ve Kutsal Cumartesi günlerinde gerçekleşir.

Terracotta Ordusu'nun mezarındaki sır! Tarih Alanya Kalesi'nde yeni keşif! Tarih 30 Ağustos'ta Türk-Rus dostluğu Tarih İstanbul Zaferi'nin gizli kahramanı! Tarih