Hizbullah Lideri Nasrallah ABD'ye Gözdağı Verdi! "ABD Donanmalarına Çok Şey Hazırladık!"

Lübnan Hizbullah'ı lideri Hasan Nasrallah, bir açıklama yaptı. Nasrallah açıklamasında, Hizbullah'ın hali hazırda savaşta olduğunu belirtti. Nasrallah, Siyonist İsrail'in ABD'nin aparatı olduğunu aktardı. Nasrallah Akdeniz'deki ABD donanmasından korkmadığını vurguladı.

Hizbullah Lideri Nasrallah ABD'ye Gözdağı Verdi! "ABD Donanmalarına Çok Şey Hazırladık!"

Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah canlı yayında basın açıklamasında bulunuyor Nasrallah'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

- Aksa Tufanı Harekâtı ahlaki ve dini açıdan tam meşrutiyete sahiptir.
- Gerçek gücümüz inançta yatmaktadır. Aksa Tufanı savaşı birden fazla cepheye yayıldı. İnsani, ahlaki ve yasal açıdan Siyonistlerle olan savaştan daha büyük bir savaş bulamazsınız.
- Gazze halkının dünyada eşi benzeri yoktur. Onlara selam olsun. Mescid-i Aksa Tufanı operasyonu, Filistin halkının 75 yılı aşkın süredir yaşadığı acı ve ıstıraplardan ortaya çıktı. Ancak bu acı özellikle son birkaç yılda aşırılıkçı, vahşi ve şiddet yanlısı Netanyahu hükümeti döneminde arttı. Bu gaspçı İsrail'i rejimi titretecek bir olay olması gerekiyordu. İsrail rejimi bu operasyonun etkilerini değiştirmeyi başaramayacak.
- İsrail'in güvenliği örümcek ağından daha zayıftır!
- Aksa Tufanı operasyonu, Siyonistler için bir güvenlik depremi oldu. Bu operasyon İsrail'in zayıflığını ortaya çıkardı. "Bir örümcek ağı"ndan daha zayıf olduğunu gösterdi. Amerikan donanmaları; nerede ordunuz, nerede silahlarınız, nerede bölgedeki en güçlü ordu dediğiniz İsrail? Amerikan silahları mı gelmeli İsrail'i korumak için? İsrail, Amerika'da güvenlik için 10 milyar dolar talep etti. Bu mu güçlü devlet? Bu mu ayakları üzerinde duracak devlet? Tüm dünyadan bir sürü siyasetçi ve askerler geliyor. Aksa Tufanı ne hale getirdi bu İsrail'i... Burada başka bir seçenek yok. Başka seçenek susmak mı? Beklemek mi? Ölümü mü bekleyeceğiz? Esirlerimizin ölmesini mi bekleyeceğiz. Dolayısıyla bu tercih cesurcaydı ve doğru zamanda yapıldı.
- Operasyon başlatma kararı %100 Filistinlilere aittir. Bunu gizli tuttular ve Hamas bundan kimseye bahsetmedi. Bu gizlilik 7 Ekim'i başarılı kılan şeydi. Bu gizlilik bizi rahatsız etmedi. Gizli tuttukları için onları tebrik ettik ve bu bizim karar verme sürecimizi etkilemedi. İran, Lübnan ve Filistin'deki direniş hareketlerini desteklemekte, ancak tercihlerini bize dayatmamaktadır. İsrail bir örümcek ağından daha zayıftır.
- Bugün yaşananları okumak isteyenler şunu anlamalıdır, karar sahipleri direniş hareketlerinin liderleridir, direniş hareketindeki savaşçılarındır.
- Sahada yaşananları hepiniz bilmektesiniz. 7 Ekim'de yaşananları hepimiz ekranlardan izledik. Kahramanca bir eylemdi, cesurca bir eylemdi ve yaratıcı bir eylemdi. Bu büyük operasyon neye neden oldu? İsrail rejiminde büyük bir askeri, siyasi ve psikolojik depremi getirdi. Bunun sonuçları ve geniş yankıları vardı. Etkilerini İsrail rejiminin bugününe ve yarınına bıracaktır. Düşman hükümeti ne yaparsa yapsın bu operasyonun etkilerini değiştirmeyi başaramayacak.
- İsrail'in tekrar ayağa kalkması ve ipleri ele alması mümkün olmayacaktır. Amerika'nın bu Siyonist rejime tüm imkanları sunması onları kurtaramayacaktır. İsrail, Amerika'nın oluşturduğu bir şeydir ve Amerika politikasını bu rejimi desteklemek üzere kurmuştur. Aksa Tufanı operasyonuyla bu rejimin zayıflığını görmüş oldu. 
- Gazze'de, Batı Şeria'da, tüm cephelerde ödenen bedeller hak edilen bedellerdir. Çünkü bu operasyon bölge ülkelerinin kaderiyle ilgili çok yeni bir aşamayı tesis etmiştir. Burada başka bir seçenek yok. Susmak mı? Beklemek mi? Ölümü mü bekleyeceğiz? Batı Şeria'nın, Aksa'nın gitmesini mi bekleyeceğiz? Dolayısıyla tercih cesurcaydı ve doğru zamandaydı. 
- Yarın savaş bitip inceleme komisyonları devreye girdiğinde dünya görecek ki o Hamas'ın katlettiği denilen siviller, işte o siviller İsrail'in silahlarıyla vuruldu. Çünkü delilikle, kaybetmişlikle hareket ediyorlardı.
- İsrail gerçekleştirmesi mümkün olmayan hedefler koyuyor. Diyor ki "Hamas'ın tümüyle yok edilmesi..." Sonra Hamas'ın elindeki esirlere bakıyorlar. Sonra söylemlerini değiştiriyorlar. Burada derin bir tecrübe söz konusu. Filistin direniş hareketlerinde. Filistinliler müzakere olmaksızın ellerindeki esirleri verirler mi? İsrail bunu bilmiyor mu? Lübnan'da yaşanan da buydu geçtiğimiz süreçte. İki esir alındı sonrasında Hizbullah'ın yok edilmesi bahsedildi İsrail tarafından. Amerika İsrail ile birlikteydi, Avrupa İsrail ile birlikteydi 2006 sürecinde. Hedef Hizbullah'ın bitirilmesiydi. Ancak İsrail müzakeresiz ne iki esiri geri alabildi ne de Hizbullah'ı bitirebildi. Gazze tecrübesi de aynı şekildedir. 
- Bugün Gazze'de yaşananlar İsrail'in acziyetini ortaya koymaktadır. Çünkü onların yaptıkları nedir? Gazze'de sivilleri öldürmektir. Şehitlerin büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşmakta. Kiliseleri bombalamakta İsrail Gazze'de, hastaneleri vurmakta, camileri vurmakta. Hiçbir şeyin dokunulmazlığı yok. Bütün dünyanın gözü önünde bunlar yaşanmakta. Ancak İsrail tek bir askeri zafer elde edemedi. Kara harekatı başladığında, Temmuz savaşında yaşanan senaryonun aynısı yaşanmaya başlandı. Bombalamalar, insanların göçü... Tüm bunların direnişe geri adım attıramadığını gördüğünde ve düşman saflarındaki çok sayıdaki ölüyü gördüğünde İsrail, dünyaya büyük bir savaş satmakta. Ancak bunu yaparken kendisinin korktuğunu göstermekte, aciz olduğunu göstermekte, çöktüğünü göstermekte.  
- Amerika Gazze'de yaşanan katliamdan tümüyle sorumludur. İsrail uygulayıcı bir araçtır. Amerika BMGK'da İsrail'in kınanmasını engelleyen ülkedir, Amerika Gazze'ye saldırıların durmasını engelleyen ülkedir. Amerika tekrar ispat etmektedir ki büyük şeytandır. Öncelikli sorumlu odur. Hiroşima'dan Vietnam'a, Filistin'e, Lübnan'a, Irak'a bütün buralardaki katliamların sorumlusudur. Amerika soykırımlarının, katliamlarının hesabını vermelidir ve cezasını çekmelidir. Irak'taki direniş Amerika'nın üslerine saldırma kararı almıştır. Amerika, yaptıklarının cezasını ödemeli. Bu bağlamda Irak'taki direnişin kararı yerindedir. 
- Bugün gazzede yaşananlar geçmişteki savaşlar gibi değildir. Bu ayırt edici, karar verici, tarihi bir savaştır. Bundan sonrası önceki gibi olmayacak. Bu yüzden hepimiz sorumluluğu üstlenmeliyiz. 
- Hedefler Hamas'ın zafer kazanmasıdır. Bunlar için çalışmalıyız. Birinci hedef saldırıların durdurulması. İkinci hedef Filistin halkının çıkarları. Gazze'nin başarısı Filistin'in zaferidir. Gazze'nin başarısı Mescid-i Aksa'nın zaferdir. Bölge halklarının zaferidir. Komşu ülkelerin zaferidir.
- Gazze'nin zaferi, Suriye'nin, Lübnan'ın ulusal zaferi ve başarısıdır.
- Sorumluluk dünyadaki tüm onurlu insanın sorumluluğudur. Sadece kınalamalarla yetinmeyin. İlişkilerinizi bitirin. İsrail'e petrol, gaz göndermeyin. Büyükelçilerinizi çekin.
- 22 Arap ülkesi var. Hiç biri Gazze'den bir yaralı çıkaramıyorlar. Acizlik bu noktaya mı ulaştı? Füze yok, silah yok, askeri destek yok, Refah'ı açmaya da mı gücünüz yetmiyor? Yaralıları çıkartmaya da mı gücünüz yetmiyor?
- Hizbullah olarak, 8 Ekim'de hakiki bir savaşa girmiştir. Bu savaşa katılanlar bunun farkındadırlar. 2000'den önceki, 2006'daki savaştan çok farklı bir savaşa girdik. Hizbullah'ın bu süreçte şehitleri oldu. 7 Ekimde Aksa Tufanı'nın peşine İsrail askerleri sınırdaki askerlerini çekti. Bu psikolojik çöküştür düşman için. 
- Sizin Akdeniz'deki filolarınız bizi hiç bir zaman korkutmadı! Sizin deniz filolarınız bizi öldürmekle tehdit ediyor ancak biz o filolara karşı çok sayıda şey hazırladık. O donanmalara çok şey hazırladık ey Amerikalılar!
- Sizleri Lübnan'da yenenler şu an yaşamakta ve bugün de onun çocukları, torunları onlarla birlikte.
- Bedel ödeyecek olan sizin askerleriniz ve donanmanız olacak. Kaybeden siz olacaksınız.
- Savaş düşmanı çökertme ve düşmanın hedeflerini engelleme savaşıdır. Tüm bunların neticesi mutlak zafer olacaktır. Biz sizinle birlikteyiz. şehitlerinizle onur duyuyoruz. Yakında Gazze direnişinin zaferi için bir araya geleceğiz!
# nasrallah # Lübnan Hizbullahı