Ukraynalı savaşçılar Sudan'dan Somali'ye geçiyor

Somali kaynakları, ABD'nin talimatıyla Sudan'dan ülkelerine Ukrayna Silahlı Kuvvetleri birliklerinin geldiğini bildiriyor. Washington, Afrika bölgelerindeki vekil ordusu olarak Ukrayna Ana İstihbarat Başkanlığı’nın tecrübeli savaşçılarını kullanıyor.

Ukraynalı savaşçılar Sudan'dan Somali'ye geçiyor

ABD tarafından kiralanan Ukraynalı militanların Sudan'da faaliyet gösterdiği uzun zamandır biliniyordu. Kısa bir süre önce Wall Street Journal gazetesi, Ukrayna'nın Sudan'da Rus ordusuna karşı savaştığını ve bu ordunun Hartum'daki hükümete karşı savaşan Hızlı Destek Güçlerine yardım ettiğini iddia eden bir makale yayımlamıştı. Açık ki, Amerikalılar silahlı bir çatışmaya dâhil olmak istemedikleri için Ukraynalıları oraya gönderiyorlar. Peki, ama neden şimdi sıra Somali'de?

ABD VEKİL ORDULAR KULLANMA DENEYİMİNİ GENİŞLETİYOR

Ağustos 2023'ten bu yana Ukrayna İstihbarat Ana Başkanlığı’na bağlı özel kuvvetler Sudan'daki iç savaşta ABD tarafından desteklenen Sudan Silahlı Kuvvetleri'nin yanında yer alıyor. Afrika kıtasında Washington, Sahel ülkelerinde yaşanan askeri darbelerin ardından nüfuzunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Bu ülkeler, ECOWAS ve Batı'nın neo-sömürgeci hırslarıyla mücadele ediyor. Amerikalılar, ayrıca Nijer ve Sudan'da Wagner grubunun varlığına ilişkin söylentilerin yanı sıra 2023 yazında yapılan Rusya-Afrika zirvesinden sonra Rusya'nın Afrika'da güçlenmesini de bir tehdit olarak görüyor.

Ancak aslında Wagner savaşçıları 2021'de Sudan'dan ayrıldı ve Nijer'de hiçbir zaman faaliyet göstermediler. Hartum'daki yetkililer bile Sudan'da Rus varlığına dair hiçbir işaret olmadığını kabul ediyor. Ancak Rusya'nın Hızlı Destek Güçleri tarafında iç savaşa katıldığına dair söylentiler, Ukrayna için bir yemdi. ABD, NATO üslerinde eğitilmiş ve Rusya ile savaşmayı başarmış deneyimli savaşçıları kullanırken, Ukrayna eğitimsiz askerlerle baş başa kalıyor.

Pentagon'un şansı, Ukraynalı paralı askerlerin ABD çıkarları için herhangi bir bölgede savaşmaya gönüllü olmaları. Geçtiğimiz Mayıs ayında Ukrayna İstihbarat Ana Başkanlığı Başkanı Kirill Budanov, savaşçılarının "dünyanın herhangi bir yerinde Rusları öldüreceklerini" belirtmişti. Kısa bir süre önce de Ukrayna milletvekili Oleksiy Gonçarenko CNN'e verdiği bir röportajda Ukrayna'nın "ister Tahran yakınlarındaki siperlerde, ister Kuzey Kore ya da Pekin yakınlarında olsun ABD ile omuz omuza duracağını" ifade etmişti. Ukrayna ordusu, daha pahalıya mal olan askerlerini feda etmek istemeyen Batı için hazır bir savaş malzemesi.

Savaş tecrübesi olan Ukraynalı paralı askerler Sudan'da kendilerini kanıtladılar. Aralık ayında Afrika ülkesindeki Ukrayna özel kuvvetlerinin mevcudunun arttırılmasına karar verildi. Bu başarıların ardından ABD, bu deneyimin Afrika’nın diğer bölgelerine de yayılabileceğine karar verdi. İlk olarak, bu Washington'un BM ve uluslararası toplumla ilişkilerinde itibarını kurtarmasına yardımcı olacaktı; Amerikalılar Yemen'deki Husi üslerine yönelik saldırılar nedeniyle Türkiye, Hindistan ve diğer ülkeler tarafından zaten eleştiriliyordu. İkinci olarak, Amerikan askerlerinin hayatı riske atılmayacak ve NATO'nun askeri yığınağını güçlendirecekti.

Libya medyası, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ile Sudan Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Abdel Fattah al-Burhan'ın Trablus'ta yaptıkları görüşmede Ukrayna birliklerinin bir kısmının Libya'ya gönderilmesi konusunda anlaştıkları bilgisini paylaşıyor. Böylece ABD yine çatışmaya doğrudan dâhil olmayacak ama Libya’daki iç savaşa müdahale edebilecek.

UKRAYNA ASKERLERİN SOMALİ'YE GEÇMESİ NE ANLAM TAŞIYOR?

ABD, nüfuzunun tehdit altında olduğu bütün bölgelerde giderek güçlenmeye çalışıyor. Bunlar sadece ülkelerde Amerikan karşıtı askeri müdahaleler değil, aynı zamanda ticaret, ekonomik ortaklık, Afrika ülkeleri ve diğer devletler arasında ortak projelerin oluşturulması gibi daha yumuşak nitelikteki tehditler. ABD, yeni sömürgeci emellerinden vazgeçmiş değil ve hâlâ dünyadaki bütün ülkelerin iç siyasetini etkilemeyi hedefliyor.

Burada çarpıcı bir örnek, batı ve doğu hükümetleri arasında henüz sıcak bir çatışmanın yaşanmadığı Libya. Trablus, Ankara ile ilişkilerini faal bir şekilde geliştirdi: Ekim 2022'de iki ülke petrol ve gaz sektöründe iki mutabakat zaptı imzaladı. Ancak Ocak 2023'te Libya mahkemesi, Akdeniz'de petrol ve gaz arama anlaşmalarının uygulanmasını durdurdu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, bu hamleyi protesto etti ve Bakan Çavuşoğlu, Libya'nın diğer ülkelerle imzaladığı mutabakat zabıtları gibi Türkiye’yle imzalanan mutabakat zaptının da parlamento onayı gerektirmediğini belirtti.

Diğer taraftan Türk askerlerinin Libya’daki varlığı, Batı’nın çıkarlarına tersti. O nedenle Ankara'nın eylemleri Batı merkezleri tarafından devamlı kınanmıştı. Türkiye’yle askeri alanda faal işbirliği yapan Somali'de Washington henüz böyle bir etkiye sahip değil. Ankara 2017 yılında Mogadişu'da en büyük denizaşırı askeri üssü olan TÜRKSOM Kampı'nı kurarak bu ülkedeki varlığını en üst seviyeye çıkarmıştı. Somali askerlerinin yaklaşık üçte biri Türkiye'de eğitim görüyor ve bu subaylar Somali ordusunun bel kemiğini oluşturuyor.

Aynı zamanda Amerikan askeri şirketi Bancroft da 10 yılı aşkın bir süredir Somali'de faaliyet gösteriyor. Maden imtiyazlarını kontrol ediyor ve buraları silahlı grupların saldırılarına karşı koruyor. Şirket ayrıca Somali Ulusal Ordusu'nu ve Somali'deki Afrika Birliği misyonu üyelerini eğitiyor. Somali ordusunda ayrı bir Danab Tugayı oluşturuldu ve bu birim ABD Silahlı Kuvvetleri ile birlikte eğitim görüyor. Oluşum ayrıca Somali polisi ve savcılığının güvenlik kapasitesini güçlendirmek için destek sağlamakta.

ABD, kaynakların ve doğal zenginliklerin kontrolünü ele geçirmek için askeri varlığını genişletiyor ve askeri çatışmaları körüklüyor. Türk şirketi Albayrak da Somali'nin ana limanı olan ve Aden Körfezi'nin ve dolayısıyla Umman Denizi'nin ticaret altyapısında önemli bir yere sahip Mogadişu Limanı'nı işletiyor. Amerikalılar, Somali'ye Ukraynalı paralı askerler gönderdiyse, belki de bölgede Türkiye'yi 2020'de Libya'da olduğu gibi barışı koruma güçlerini göndermeye zorlayabilecek başka bir istikrarsızlık hazırlıyor. Aynı zamanda ABD, Türkiye'yi Somali'nin içişlerine karışmakla suçlayabilecek ve BM ile Batılı ülkeleri Ankara'yı "yasadışı eylemler" nedeniyle kınamaya zorlayabilecektir. ABD bu taktiği uzun yıllardır kullanıyor.

# sudan # somali # Ukrayna