CHP'den ilk veda
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir kez daha genel başkan seçildiği kurultayın ardından CHP'de ilk veda yaşandı. Ancak bu kez bir parti yöneticisi değil, bir seçmen CHP'den ayrıldı. Deneyimli Gazeteci-Yazar Mustafa Mutlu, "Ne halin varsa gör, F-CHP ve Kılıçdaroğlu!" diyerek CHP'ye veda etti.
İşte Mustafa Mutlu'nun bugünkü yazısı:
Kemal Bey dünkü Kurultay'da kürsüye çıktığında çok gergindi. Kimi zaman sesinin tonunu ayarlayamadı, kimi zaman da tarihe geçecek potlar kırdı.
"Yaradılanı severim yaradandan dolayı" diyen Recep Tayyip Erdoğan'a özenip "insanları neden sevdiğini" anlatmaya çalıştı.
"İnsan, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır" diyeceğine ağzından "Allah, insanın yarattığı en değerli varlıktır" sözleri döküldü!
Ancak delegeler bile fark etmedi bunu...
***
Bu yazıyı yazmaya başladığım saatlerde genel başkan adaylarının konuşması bitmiş ama henüz seçimlere geçilmemişti.
Beklememe gerek yok; sonuç belli:
Kılıçdaroğlu açık ara yine CHP Genel Başkanı oldu.
Çünkü delege onun delegesi...
Muharrem İnce konuşurken, "Kemal, Başbakan" diye slogan atarak sözünü kesmeleri bunun kanıtı...
Biliyorlar ki "Kemal olmazsa, onlar da olmayacak..."
Parti yönetiminde olmazlarsa, parti içi ticaretteki güçlerini de kaybedecekler...
***
Evet; delege, Kılıçdaroğlu'nun delegesiydi...
Kaderi ona bağlıydı.
O yüzden eskisi gibi "aşkla" sahip çıkamasa da yine de kararlıkla durdu Genel Başkanı'nın arkasında...
Ama Kurultay delegesinde bitmiyor iş...
Çünkü Kurultay'da Genel Başkan seçilince, otomatikman Başbakan olunmuyor; AKP'de olduğu gibi...
Bir de seçim kazanmak gerekiyor!
Peki; dünkü sonuç, CHP'nin iktidar olma şansını artırdı mı?
Bütün yüreğimle inanarak söylüyorum ki; hayır!
Kılıçdaroğlu açık ara kazandı ama CHP açık ara kaybetmeye hüküm giydi!
Çünkü delegelerin Kılıçdaroğlu'na sadakati, seçmenin partiden uzaklaşmasına yol açacak bir tablo yarattı...
***
Önümüzdeki genel seçimlere henüz 11 ay var...
Şimdiden yazıyorum:
Hayatı boyunca CHP'den başka hiçbir partiye oy vermeyen milyonlarca kişi için, CHP defteri, dün kapandı!
Bir başka deyişle Erbakancı Bekaroğlu CHP'ye girdi; Atatürkçü, İnönücü, Ecevitçi milyonlar partisine veda etti!
***
Şimdi, önümüzdeki dönemin en kritik sorusunu soruyorum:
CHP'den kaçacak bu oylar nereye gidecek?
Bu kitleyi kucaklayacak bir parti çıkacak mı?
Yoksa milyonlarca insan, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi yine partisiz ve adaysız mı kalacak?
Eğer öyle olursa bu, çöküşe geçmesi beklenen AKP'ye yaramayacak mı?
***
Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutluyorum:
Hedefine ulaştı. Koskoca Cumhuriyet Halk Partisi'ni paramparça etti!
CHP'nin Kurultay delegelerini de kutluyorum:
AKP delegelerinden hiçbir farkları olmadığını gösterdiler!
Y-CHP diyerek partiyi F-CHP'ye dönüştürenleri akladılar.
Cumhuriyetin değerlerini, Atatürk ilke ve devrimlerini, parti içi güce ve parti içi ticarete tercih ettiler!
***
Bu yazı, bu saatten sonra CHP'ye dair hiçbir umudu kalmayan "eski" bir seçmenin, yıllardır oy verdiği partisine veda yazısıdır!
Ne halin varsa gör, F-CHP Kılıçdaroğlu!
İNCE!
Muharrem İnce, bana göre Ekmeleddin İhsanoğlu'nun aday gösterilmesine suskun kalarak yanlış yapmıştı.
Ancak tabanın ve seçmenin nabzını iyi tuttuğu için seçim yenilgisinden sonra doğan boşluğu iyi gördü, adaylığını açıkladı.
Kısa sürede de çok iyi çalıştı.
Genel Başkan'ın ve parti yönetiminin yanlışlarını mertçe dile getirdi.
CHP Kurultayı gibi "katı" bir yapıdan aday olarak çıkmayı da başardı.
Sonuçta dünkü seçimi kaybetti ama Kurultay'daki konuşması ve tavrıyla CHP seçmeninin yüreğini bir kez daha kazandı.
Kemal Kılıçdaroğlu iyi bilmeli ki bundan sonra CHP Genel Başkanlığı alternatifsiz değil...
Aranan Genel Başkan, kapıda bekliyor!
GÜNÜN SORUSU
CHP Genel Başkanı dünkü konuşmasında, "CHP nerede duruyorsa orada durmaya devam edecek. Ama ilerleyerek devam edecek" dedi... Sorum kendisine:
"İlerleyerek yerinde durmak" nasıl oluyor? Bize yürüyerek gösterir misiniz?
TC'YE KAZILAN MEZAR VE ÖZEL'İN KIRMIZI ÇİZGİSİ...
PKK'lı teröristler Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde... Hem de güpegündüz omuzlarına astıkları silahla ortaya çıkmışlar.
Önce, ellerinde bayrak gibi tuttukları Apo posteriyle ve PKK paçavralarıyla resmi geçit yapmışlar...
Sonra da Ağrı Dağı'nın eteklerine temsili bir mezarlık kazıp, mezartaşına da "TC" yazmışlar...
İşin daha da vahimi bu sözde törende maaşını bizim ödediğimiz vergilerden zıkkımlanan bir HDP Milletvekili de nutuk atmış ve 1926'da bastırılan Ağrı'daki Kürt isyanına güzelleme yapmış!
***
Çok değil; daha bir hafta önce Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, 30 Ağustos Bayramı resepsiyonunda, "Açılım bize anlatılmadı. Elbette bizim de Türk Silahlı Kuvvetleri olarak kırmızı çizgilerimiz var. Gerekirse devreye gireriz" demişti ya...
Çok merak ediyorum; Ağrı Dağı'nın eteğinde teröristler tarafından kazılan TC mezarı, beyefendinin "kırmızı çizgisi"ne girmiyor mu ki, bu garip eylem karşısında dut yemiş bülbül olmayı tercih ediyor?
GÜNÜN İSYANI
Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, Ağrı'da bulunan Hava Şehitleri Anıtı'nın yıkılması gerektiğini belirterek, "Tankla da gelseler, topla da gelseler ben o anıtı yıkacağım" demiş...
O da hoşuna gitmeyen bu anıt için Erdoğan'ın "ucube" yakıştırmasını yapmış... Bu anıtın 1926'da Ağrı İsyanı'nda düşürülen uçakların pervanesi olduğunu söylemiş... İsyanım Başbakan'a:
Bu sözleri yiyip oturacak mısınız?
ulusalkanal.com.tr
