SP'li Cihangir İslam'a tepkiler çığ gibi büyüyor

İYİ Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, Saadet Partisi (SP) İstanbul Milletvekili Cihangir İslam'ın kamuoyunda tepkilere yol açan sözlerine ilişkin, "Bu beyanatları talihsiz beyanatlar olarak görüyorum. Bu hezeyanları çok gördük. Bunlar Emre Uslu denilen mahlukatın cümlelerini andırıyor." dedi. AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, "Cihangir İslam, DEAŞ terör örgütü kafası ile konuşmuştur. Terör örgütünün muhakemesiyle aynı paralele düşmüştür. Bunun İslam'la okuryazarlıkla ilgisi yoktur. Bu, fanatizmin dilidir." dedi. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "FETÖ'nün yaptığı hain darbe girişimi ile buna karşı duruşu aynı kefeye koymak neticede FETÖ'ye hizmettir." dedi.

SP'li Cihangir İslam'a tepkiler çığ gibi büyüyor

Ağıralioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, SP İstanbul Milletvekili Cihangir İslam'ın önceki gece Meclis Genel Kurulu'ndaki konuşmasında, 15 Temmuz için sarf ettiği "iki batılın çatışması" şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

15 Temmuz darbe girişimini, milletin iradesine yönelmiş bir suikast olarak değerlendiren Ağıralioğlu, "15 Temmuz kalkışmasının arkasında devletini, milletini itibarsız hale getiren bir suikaste karşı devlet ve millet el ele vererek karşılık vermiştir. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişimine karşı ortaya konulan iradeyi kimse hafife alamaz. Bunu hafife almak milletimize hakarettir." diye konuştu.

"15 Temmuz kalkışmasına meşruiyet alanı açılamaz"

İktidarın, daha önceki hatalarının eleştirilebilineceğini ancak bundan darbe girişimini hafife almak gibi bir sonuca varılmayacağını kaydeden Ağıralioğlu şunları söyledi:

"15 Temmuz ile devletin yönetimini elinde bulunduran siyasal organizasyonun daha önce yapmış olduğu hatalarının bu bedeli ağırlaştırdığı düşünülebilir ama bu, 15 Temmuz kalkışmasında devletin ve milletin mukavemetini hafife almayı gerektirmez, bunu da doğru bulmuyoruz. 15 Temmuz'da milletimiz, devletin itibarının ziyan olmasına engel olmuştur. 15 Temmuz kalkışmasına en ufak bir meşruiyet alanı açılmasını devletimiz ve milletimiz için hakaret olarak kabul ediyoruz. 15 Temmuz bir alçaklıktır, alçakça bir suikasttir. Bu suikastın karşısında durmak, dini, milli ve vicdani bir vecibedir."

Yavuz Ağıralioğlu, Pensilvanya'da bulunan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, 28 Şubat sürecinde merhum Necmettin Erbakan için "Kalbim ona ısınmadı" şeklindeki demecini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"28 Şubat'ın tasallutu altında mukaddesatımız örselenirken, kendini kurtarmak içini merhum Erbakan'a 'kalbim ısınmadı' cümlesini Müslüman'ca bir cümle olarak görmemiştik. Şahsiyetli bir Müslüman'ın 28 Şubat şartlarında kullanabileceği bir cümle değildi o cümle. Çünkü 28 Şubat'ta tasallut altına alınmaya çalışılan şey mukaddesatımızdı. Erbakan Hoca'yı Müslüman olduğu için, mukaddesatçılığı bir siyasal dil olarak devlette hakim kılmaya çalıştığı için vuruyorlardı."

Bir Müslüman'ın güç karşısında yıkılmasını şahsiyetsizlik olarak değerlendirdiklerini, FETÖ elebaşı Gülen'in Erbakan Hoca'ya yönelik demeçlerini de bu çerçevede gördüklerini vurgulayan Ağıralioğlu, "Saadet Parti'li milletvekili arkadaşımızın beyanatlarını talihsiz beyanatlar olarak görüyorum.Çok ciddiye almamak gerekir. Bu hezeyanları çok gördük. Bu hezeyanlar Emre Uslu denilen mahlukatın cümlelerini andırıyor." ifadesini kullandı.

AKP kanadından Cihangir İslam'a tepki

AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, DEAŞ gibi terör örgütlerinin muhakemesinde çekirdeği oluşturan yaklaşımın, "Hakkı sadece ben teslim ederim, benim dışımdaki herkes batıldır" şeklindeki bir yaklaşım olduğunu ifade ederek, Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam'la ilgili, "Cihangir Bey, DEAŞ örgüt kafası ile konuşmuştur. Bunun İslam'la, okuryazarlıkla ilgisi yoktur. Bu, fanatizmin dilidir." dedi.

Bostancı, "Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam'ın, önceki gün TBMM Genel Kurulunda yaptığı, gerginliğe neden olan konuşması" hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam'ın konuşmasının, 15 Temmuz hadisesini anlamaktan ne kadar uzak olduğunu gösterdiğini söyledi.

İslam'ın konuşmasının, olayı anlamaktan ziyade 15 Temmuz üzerinden siyasi olarak kendi öfke duygularını ifade etmeye çalışmasının bir örneği olarak yaşandığını belirten Bostancı, "Cihangir Bey'in konuşmaları iktidara yönelik değerlendirme konuşmaları değildir; her vesile itiraz ettiği siyasal yaklaşımlara eleştiri değil popülerlik arayışı içinde olan konuşmalardır. Bir insan Türkiye siyasetine pozitif katkı yapma aklından vicdanından ve irfanından mahrumsa, kendisinin önünde tek bir yol kalır. O da olay çıkartma..." dedi.

"Hiçbir konuşması tesadüfen yapılmış konuşmalar değil"

Naci Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Reklamın iyisi kötüsü olmaz, nasıl dikkati çekebilirim) tarzındaki bir muhakeme ve dikkat çekmenin bir yöntemi olarak ortaya çıkıyor. Tahkir etme, aşağılama, olay çıkarma, skandal yaratma tarzındaki üslubun, yaklaşımın benimsendiği kanaatindeyim. Aklı başında ve makul değerlendirmelere siyaset her zaman açıktır. Siyasetin mütekabil ilişkileri içerisinde bu tür değerlendirmelerin yeri vardır. Bu değerlendirmeler, ülke ve siyaset için kıymetli ve değerlidir. Ama Cihangir'in beyin dili böyle bir dil değil, zehirli bir dil; fikirle ilgili bir dil değil. Buradan ben ne söylemeliyim ki 'AKP Grubu'nun ve AKP'ye oy veren insanların - onu da geçtik - makul, mantıklı, vicdanlı siyasete her zaman medeni bir şekilde bakan çevrelerin de nefretini nasıl çekerim' tarzında anlaşılabilecek konuşmalar.

Ne söylediğini, kelimeleri nasıl seçtiğini elbetteki biliyor. Hiç bir konuşması rastgele, tesadüfen yapılmış konuşmalar değil. Kasıtlı, sürekli olay çıkartmaya ve skandal yaratmaya dönük konuşmalar."

AKP Grubu Başkanı Bostancı, 8 yıldır Mecliste olduğunu, bu ölçüde insanların tepkisini çeken başka bir milletvekili daha görmediğini belirtti.

"Bu bir reklam ve dikkati çekme biçimi olamaz"

"Bu bir reklam ve dikkat çekme biçimi olamaz." diyen Bostancı, İslam'ın 15 Temmuz ve siyasetin başka konularına ilişkin söylediği sözlerin akıl ve mantık temelinde müzakere edilebilir sözler olmadığını kaydetti.

Naci Bostancı, İslam'ın; "15 Temmuz'a ilişkin ne kadar temelsiz bir konuşma yaptığını, 15 Temmuz'da darbecilere karşı ayaklanan ve kendi iradesine sahip çıkan millete karşı ne kadar ayıp, kabul edilemez, onları tahkir eden bir konuşma yaptığını" bildiklerini ifade ederek, "Bunun derdi farklı. Bunun derdi, her konuda ve siyasal bağlamda, karşı olduğunu düşündüğü çevrelerin öfkesini ve nefretini çekebilmeyi başarmak. O yüzden ilginç bir karakter olarak görüyorum kendisini." ifadesini kullandı.

Savcılığın, Cihangir İslam'ın bu garip konuşmasına ilişkin gerekeni yapacağını düşündüğünü belirten Bostancı, "Meclis ve toplum, değişik bir karakterle karşı karşıya. Allah kendisine akıl fikir versin." dedi.

AKP Grup Başkanı Bostancı, Ortadoğu coğrafyasında DAEŞ'in temsil ettiği yaklaşımın, "Hakkı sadece ben teslim ederim, benim dışımdaki herkes batıldır" şeklindeki bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Bostancı, "Maalesef, Cihangir Bey böyle bir kafa ile konuşmuştur, DEAŞ örgüt kafası ile konuşmuştur, terör örgütünün muhakemesi ile aynı paralele düşmüştür. Bunun demokratik kültürle, kesinlikle İslam'la, rasyonel muhakemeyle, okur yazarlıkla ilgisi yoktur. Bu, fanatizmin dilidir." şeklinde konuştu.

MHP kanadından Cihangir İslam'a tepki

Akçay, AA muhabirine, Saadet Partisi (SP) İstanbul Milletvekili Cihangir İslam'ın, Meclis Genel Kurulu'nda, 701 Sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin görüşmelerinde yaptığı ve tepkiyle karşılanan konuşmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cihangir İslam'ın, "Çok talihsiz ve yanlış bir konuşma" yaptığını, bunu tasvip etmenin mümkün olmadığını belirten Akçay, "Yanlış bir yöntemden gidiliyor, böyle bir konuşma olmaz." ifadesini kullandı.

Akçay, İslam'ın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin "İki batılın çatışmasını seyrettik." şeklinde değerlendirmesine tepki göstererek, "Öyle şey olur mu? Bu, son derece yanlış bir ifade." diye konuştu.

15 Temmuz'un, son derece açık şekilde yabancı güçlerin güdümündeki hain bir terör örgütünün ülkeyi, devleti kaosa sürüklemeye ve ele geçirmesine yönelik bir darbe girişimi olduğuna işaret eden Akçay, devlet ile milletin bir arada karşı çıkarak, darbe girişimini bastırdığını anlattı.

İslam'ın sözlerinin, kendisinin "haklıyla haksızı, doğruyla yanlışı, iyiyle kötüyü ayırt edemediğini gösterdiğine" değinen Akçay, bakış açısının da sözlerinin de yanlış olduğunu bildirdi.

Akçay, İslam'ın "doğruyu ifade etmediğini" vurgulayarak, "Haklı ile haksızı, doğruyla yanlışı, iyiyle kötüyü aynı kefeye koyamazsınız. FETÖ'nün yaptığı hain darbe girişimi ile buna karşı duruşu aynı kefeye koymak neticede FETÖ'ye hizmettir. Doğruyla yanlışı, haklıyla haksızı aynı kefeye koymak, yanlışın ve haksızın yanında durmak demektir. Durum bu." değerlendirmesini yaptı.

Şehit ailelerinden Cihangir İslam'a tepki

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam'ın, TBMM Genel Kurulu'nda, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gününe ilişkin sözlerine, şehit aileleri tepki gösterdi.

15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cihangir İslam'ın konuşmasının şehit yakınları ve gazileri üzdüğünü belirterek, İslam'ın, 15 Temmuz'da, 1 dolara aklını satmış ihanet çetesi ile onlara karşı mücadele eden, "vatan, millet bayrak, ezan" diyen kitleyi aynı yere koyduğunu söyledi.

Cihangir İslam'ın ifadesini "Hezeyan kusması" olarak nitelendiren Şebik, "Bu, akıl tutulmasından öte bir şey olamaz. Sen hangi aklın, hangi zihniyetin vekilisin? Biz de sana 'Batıl Cihangir mi diyelim?' Biz bu düşünceyi şöyle yorumluyoruz; 'kontrollü darbe' diyenler, 'adalet yürüyüşü' yapanlarla beraber olanlardan çok da farklı bir söylem beklenemez." diye konuştu.

Şebik, "Kendisinden, bir milletvekili olması nedeniyle bu toprakların hissiyatıyla hislenen, duygulanan bir kişi olmasını beklerdik. Biz 1 dolara üniformasını, aklını, kiraya vermiş, satmış ihanet çetesiyle bugüne kadar mücadele ettik. Bu, sadece 15-16 Temmuz'daki mücadele değil, bu zihinlerle bu akıllarla bu söylemlerle mücadelemiz devam edecek." dedi.

15 Temmuz ruhunu küçültecek, 15 Temmuz'u sulandıracak her türlü söylemin, organizasyonun karşısında olduklarını vurgulayan Şebik, "15 Temmuz Derneği olarak kendilerini kınıyoruz." ifadelerini kullandı.

Cihangir İslam'ı protesto etmek için Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yapacaklarını aktaran Şebik, daha sonra İstanbul Adliyesi'ne geçerek suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.

Şebik, açıklamanın Gazi Meclis'te yapılmasının ayrıca üzüntü verici olduğunu ifade ederek, STK'ların da buna tepki göstermesi gerektiğini söyledi. Şebik, "Bu zihinle mücadele edilmesi lazım ki bu zihnin bitmesi, ademe mahkum edilmesi lazım. Her kesimden herkesin, bu mücadelenin içinde olması lazım." diye konuştu.

"Mutlaka yasa çıkması lazım ki önüne gelen böyle laf söylemesin"

15 Temmuz şehidi Akın Sertçelik'in eşi Sema Sertçelik de 15 Temmuz'un devletin kırmızı çizgisi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Canı isteyen devlete kızdığında 15 Temmuz'u kullanarak dikkati çekmeye çalışıyor. Burada bu kadar yaralı insan var, hala yaralı aileler var, ayakta durmaya çalışan insanlar var, gazilerimiz var. Bu kadar kolay olmaması lazım. Ama Türkiye'de bazı şeyler çok geç oluyor. Bununla ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Mutlaka yasa çıkması lazım ki önüne gelen böyle laf söyleyemesin, kimsenin de canı yanmasın.

Yaraları sarmak için uğraşmıyorlar da yaraları kanatmak için de ortalıkta gezinmesinler. Devlete böyle bir şey katamazlar, tam tersine bu kadar insanın nefretini ve ahını almaktan başka... O gün vatana kast etmeye çalıştılar ve bu insanlar elinde silah olmadan can verdi. Aileleri ayakta durmaya çalışıyor. Bu insanlar vatan için can verdi hiç kimsenin koltuğu için değil."

"Bizi en değerli yerimizden vurmaya çalışıyorlar"

15 Temmuz şehidi İbrahim Yılmaz'ın eşi Esma Yılmaz ise daha önce Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na tepki gösterdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Benim en başından beri tutumum belliydi. Bazı insanlar bunu o dönemde anlayamamıştı. Bizim tarafımızda olan şehidimize 'Şehidim' diyen insanlar bile o zaman beni yadırgamıştı, 'Dedesi yaşındaki adama nasıl sesini yükseltti?' demişlerdi. Ben biliyorum ki bugün Fetullah Gülen gelse, büyüğümüz diye elini eteğini öpecek olanlar da 'Dedesi yaşındaki adama nasıl öyle laf söyledi?' diyenlerle aynı zihniyetteki insanlar. Bunların omurgası, iç yapısı tamamen belli, bunlara söylenecek başka bir söz yok. Ben duruşumu en baştan belli ettim."

Konuşmayı gördüğünde öfkelendiğini ifade eden Yılmaz, "Aslında beklenen bir şeydi bu. Hala Saadet Partisi gibi bir partinin olması bile kanıma dokunuyor. O gün onları gördüğümde Fetullah Gülen'i görmüş gibi olmuştum. Çünkü onlar da dinimizi istismar ederek bir yere geldiler, bunlar da yine Erbakan Hocamız gibi muhterem bir insanın ismini kullanarak ve dini istismar ederek 'mutaassıp kesime hitap ediyoruz.' şeklinde gelip bizi en değerli yerimizden vurmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz destanına kimse böyle bir hakarette bulunamaz." diye konuştu.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam, 31 Ekim'de TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz akşamında Türkiye'nin, iki batılın çatışmasını seyrettiğini öne sürmüştü.

BBP'den Cihangir İslam'a tepki

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Parti'li Cihangir İslam'ın TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşmasına ilişkin, "15 Temmuz darbe girişimcileriyle darbeye karşı vatanını, milletini, milletin birliğini savunan ve bu hususta canını feda eden şehitlerimizi aynı kefeye koymak şayet gaflet değilse hainliktir." dedi.

Destici, Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam'ın, önceki gün TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı ve gerginliğe neden olan konuşması hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cihangir İslam'ın açıklamalarının hem şahsı hem de partisi adına büyük bir talihsizlik olduğunu belirtti.

"15 Temmuz darbe girişimcileriyle darbeye karşı vatanını, milletini, milletin birliğini savunan ve bu hususta canını feda eden şehitlerimizi aynı kefeye koymak şayet gaflet değilse hainliktir." diyen Destici, şöyle devam etti:

"Burada onun bu konuşmalarını alkışlayan parti grupları da maalesef aynı çirkinliğe ve hadsizliğe ortak olmuşlardır. Muhalefet bu değildir. Muhalefet, yanlışları düzgün bir üslupla doğruyu bulma adına dile getirmektir. Bu, çirkin muhalefetin çok çirkin bir örneği olmuştur. Bunu kınıyor ve ayıplıyorum. İnşallah bir daha tekrarı yaşanmaz. Cihangir İslam'ın hem milletten hem 15 Temmuz şehitlerinin ailelerine bir özür borcu olduğunu düşünüyorum."

# İyi Parti # saadet partisi # cihangir islam # Emre Uslu