Mehmet Enes Beşer yazdı: 5G Çağında Sanayi İşletmelerini Neler Bekliyor?

Yeni nesil kablosuz bağlantı teknolojisi 5G’nin hayatımıza pek çok değişiklikler getireceği düşünülüyor. 2018’deki Huawei Olayı ile dünya gündemine gelen 5G teknolojisi Çin ile ABD arasında büyük bir teknoloji rekabetine sebep oluyor. Geçen üç yılda süper güçler arası rekabet kızışırken gelişmiş ülkelerde bu teknolojinin hayata geçmesi için çalışmalar hızla sürüyor. Türkiye’de de 5G teknolojisi için hazırlık seviyesinde çalışmalar yapılıyor. Peki 5G çağı bizim için ne ifade ediyor? Sanayiişletmeleri için 5G çağında ne gibi değişiklikler olacak?

5G NEDİR?

Beşinci nesil teknolojinin dördüncü nesil teknolojinin (4G) yaklaşık on katı veri iletim hızına sahip olacağı ön görülüyor. Buna göre, 4G ile 6 dakikada indirilen HD kalitede bir film yeni nesil teknoloji sayesinde yalnızca 6 saniyede indirilebilecek. Yeni imkanlar sayesinde gerçek şebekelerde 4.7 Gbit/sn hızına ulaşılabiliyor. 2025’te indirme hızının 20 Gbit/sn’ye, yükleme hızının ise 10 Gbit/sn’ye çıkarılması hedefleniyor.

5G teknolojisi makineler, cihazlar ve nesneler dahil neredeyse her şeyi birbirine bağlamayı amaçlayan yeni bir ağ çeşidini bizle tanıştırıyor. Böylece eskisinden çok daha yüksek veri hızlarına ulaşmak mümkün olacak. Dahası, kullanılabilirlik ve güvenilirlik konusunda ciddi oranda geliştirmeler yapılacak. Yeni nesil teknoloji sayesinde önümüzdeki yıllarda dünyanın ve üzerindeki her şeyin birbirine daha sıkı ve daha hızlı bağlanacağını söyleyebiliriz.

TÜRKİYE’DE 5G TEKNOLOJİSİ

Türkiye’de hacmi 132 milyar dolara ulaşan bilgi ve teknoloji sektörü 5G için hazırlıklarını sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl, Cumhurbaşkanı Erdoğan “kritik bir alan” olarak tanımladığı mobil teknolojide daha yüksek yerlilik oranıyla 5G’ye geçilmesi gerektiğini açıkladı. Erdoğan ayrıca, 5G’ye ancak tamamen yerli bir altyapı oluşturduktan sonra geçileceğinin altını çizdi.

Yerlilik hedefi umut verici olmakla birlikte, ülkemizin yeni nesil teknolojiye geçişi için zaten önümüzde oldukça uzun bir süre var. Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin dahi henüz dönüşüm aşamasında olduğu düşünüldüğünde Türkiye’nin tam anlamıyla geçişi için en az birkaç yıl daha beklememiz gerekiyor. Bu süre, işletmelerimizin 5G’ye uyum hedefleri doğrultusunda kapsamlı bir hazırlık programı yürütmeleri için yeterli.

5G SANAYİ SEKTÖRÜNE NASIL GİRECEK?

Gelişmiş ülkelerde birçok sektör 5G teknolojisine geçiş için büyük ölçekli planlar geliştiriyor. Küresel danışmanlık firması McKinsey’in özellikle önümüzdeki birkaç yılda beklenen gelişmelere odaklanarak 150’den fazla potansiyel 5G kullanıcısı üzerinde yaptığı araştırma bu noktada oldukça ilgi çekici öneriler içeriyor:

• Birçok şirket 5G IoT (Internet of Things – Nesnelerin İnterneti) teknolojisinden büyük değer elde edecek
• İlgi çekmek adına ilk 5G IoT kullanım örnekleri gelişmiş mobil geniş bant (EMBB) bağlantılı olanlar olacak. Ultra güvenilir, düşük gecikmeli iletişim (URLLC) için olanlar ise kısa süre sonra bunları takip edecek; devasa makine tipi iletişimin (MMTC) yaygınlaşması ise birkaç yıl daha sürecektir.
• 5G’nin büyümesinden yararlanmaya hazır olan işletmeler arasında mobil operatörler ve ağ sağlayıcıları, bileşen ve modül tedarikçileri, makine ve endüstriyel otomasyon şirketleri ile imalat şirketleri yer alıyor.
• 5G IoT modülleri lansman döneminde 4G modüllerinin iki ila üç katına mal olacak, ancak fiyatlar zamanla düşecek.
• B2B (Business to Business – İşletmeden İşletmeye) alanında, 5G IoT modüllerinin toplam hacmi 2022’de 180 milyon dolar, 2030’da ise 10 milyar dolar olacak.
• 2030’a kadar, 5G düşük güçlü, geniş alan (LPWA) modüllerinin toplam B2B 5G IoT modülü gelirlerinin neredeyse yüzde 30’unu oluşturması bekleniyor.

5G’YE GEÇİŞTE SANAYİ İŞLETMELERİ İÇİN ÖNERİLER

Araştırmada ayrıca ileri teknoloji ve sanayi işletmeleri için 5G teknolojisine geçiş bağlamında bazı öneriler de sunuluyor. Müstakbel 5G oyuncularının stratejilerini yenilemeleri; orta ila uzun vadede ise kapsamlı bir 5G IoT ürünleri portföyü oluşturmaları gerekiyor. 5G ile ilerlemek isteyen imalatçı işletmelerin potansiyel 5G kullanım durumlarının detaylı bir listesini oluşturmaları, en ayırt edici olanlara öncelik vermeleri ve şimdiden çözüm geliştirmeye yardımcı olacak ortaklar bulmaları büyük fayda sağlayacak. Ayrıca yine imalat şirketleri geçiş stratejilerini paylaşabilecekleri özel ağlar kurabilirlerse ileride telekomünikasyon operatörlerine bağımlı kalmayacaktır.

Tüm bunlar, kaçınılmaz olarak gerçekleşecek 5G dönüşümü öncesi sanayi sektörünün özellikle IoT özelinde bu teknolojiye nasıl adapte olacağına dair bir vizyon sunuyor. 5G entegrasyonuna dair diğer detayları ise elbette işletmelerin kendi ihtiyaçları ve stratejileri belirleyecek. Ülkemizin 5G teknolojisine geçişi için önümüzde hala uzun zaman olsa da özellikle sanayi işletmelerimizin şimdiden kapsamlı bir hazırlık yapmaları gerekiyor.