"Tayyip Erdoğan da Hollande ile birlikte İsviçre Lehine Müdahil Olsun"
Ermeni soykırım iddialarının yıldönümü sebebiyle başkent Paris'te düzenlenen etkinlikte konuşan Hollande AİHM’nin Perinçek- İsviçre kararını gündeme getirmişti. Hollande, İsviçre'nin AİHM Büyük Dairesi’ne başvurarak karara itirazda bulunduğunu hatırlatarak ''Fransa hükümetinden, Fransa'daki yasal sürece daha fazla güç ve şans katması için İsviçre'nin yanında davaya müdahil olmasını istedim." ifadelerini kullanmıştı.
Hollande’ın bu açıklamalarına İşçi Partisi’nden yanıt gecikmedi. İP Genel Başkan Yardımcısı ve Talat Paşa Komitesi Genel Sekreteri Ferit İlsever, Tayyip Erdoğan’ın önceki gün yaptığı taziye açıklamasını da hatırlatarak: “Tayyip Erdoğan da Obama ve Hollande ile birlikte Perinçek- İsviçre davasına İsviçre lehine müdahil olsun. Erdoğan, Obama ve Hollande’ın hedefi doğrultusunda Türkiye’nin kazandığı büyük başarıya karşı savaş açarak efendileriyle birlikte olmalıdır.” önerisinde bulundu.
İlsever şunları söyledi:
Perinçek’in AİHM Kararına Savaş Açtılar
Obama’nın 24 Nisan konuşmasının ardından Hollande’ın konuşması bizim AİHM’de kazandığımız büyük mevziiye karşı bir savaş açıldığını gösteriyor. Çünkü bu AİHM kararı Ermeni Soykırımı” adı altındaki Türkiye’yi bölme operasyonlarını önlemiştir ve bu yalanı çöpe atmıştır, bitirmiştir. Tarihi ve önemli bir karardır. Emperyalist sözcüler (Obama ve Hollande) bundan son derece rahatsız olmuşlardır.
İsviçre’nin Arkasına Sığınıyorlar
Bu AİHM kararının değiştirilmesi bizce mümkün değildir. Çünkü karar son derece nettir. Hollande, İsviçre’yi destekliyoruz diyor. İsviçre AİHM’ye usulen bir başvuruda bulunmuştur, biz buna itiraz bile demiyoruz. Bunu bir itirazmış gibi abartarak Tayyip Erdoğan da emperyalist merkezler ve yandaşları da İsviçre’nin arkasına sığınıyorlar. Oradan bir sonuç alınacakmış gibi AİHM’ye bir baskı yaratarak kampanyaya çevirmeye çalışıyorlar.
Erdoğan da Obama ve Hollande’ın Yanında Olsun
Bizim önerimiz ise şudur; Tayyip Erdoğan da Obama ve Hollande ile birlikte Perinçek- İsviçre davasına İsviçre lehine müdahil olsun. Erdoğan’ın birkaç gündür yaptığı açıklamaların sonucunda bunu öneriyorum. Erdoğan, Obama ve Hollande’ın hedefi doğrultusunda Türkiye’nin kazandığı büyük başarıya karşı savaş açarak efendileriyle birlikte müdahil olsun derim çünkü konuşmalarıyla Türkiye karşıtı bir tutum sergileyerek emperyalist merkezlerin memuru olduğunu göstermiştir.
Yüce Divanda Yeni Sayfa Açtılar
Artık Erdoğan’ın bu konuşmaları ve tavrıyla Yüce Divan dosyasında yeni bir sayfa açılmış oldu. Millete Yüce Divan’da hesap verecekler. Bunlar Ermeni soykırımı yalanı konusunda ilk sayfayı aslında 2006 yılında açmışlardı. Talat Paşa Komitesi’nin Avrupa’da yapmış olduğu ses getiren eylemlerden ötürü Avrupa Parlamentosu AKP hükümetine 2006 Eylül’ünde başvurup, “Talat Paşa Komitesi’ni dağıtın” demişti. AKP de oradan aldığı bu talimatı hemen uygulamaya koyarak Talat Paşa Komitesi’nin faaliyetlerini engellemek için elinden geleni ardına koymadı. Ergenekon, Balyoz ve diğer tertiplerle bu talimatı uyguladılar. Özellikle Ergenekon iddianamesinin büyük bölümü Talat Paşa Komitesi ve faaliyetleriyle ilgilidir. Yani Ergenekon operasyonuyla Ermeni soykırımı yalanına karşı verilen mücadele yargılanmıştır. Son verilen mahkûmiyet kararları da bunun ifadesidir.
Dışişleri “milattır” demişti
Tayyip Erdoğanların Abdullah Güllerin Ahmet Davutoğluların Türkiye’yi temsil etmesi mümkün değildir. Tayyip Erdoğan’ın taziye açıklaması Türkiye’nin ihtiyacını yansıtmamaktadır. Dışişleri Bakanlığı’nın AİHM kararının ardından yapmış olduğu ilgili ilk açıklaması Türkiye’nin gerçek tepkisidir. Dışişleri Bakanlığı AİHM kararı için “milattır” demişti. İstedikleri kadar bakanlıkları ele geçirsinler, sonuçta yapılan o açıklama Türkiye Cumhuriyeti’nin kalan bütün birikimiyle seslendirdiği bir gerçektir.
Kurtuluş Savaşı Bunun İçin Verildi
AİHM kararının bir milat ve devrim olduğu bütün Türkiye’nin feryadıdır. Bunun için bir Kurtuluş Savaşı verilmiştir, cumhuriyet kurulmuştur. Aslında o mücadelenin devamını şu an veriyoruz. Ermeni soykırımı yalanıyla aslında Kurtuluş Savaşı’mızın, onları denize dökmemizin intikamı alınıyor. Kurtuluş Savaşı’yla kurduğumuz Cumhuriyet bugün çökertilmeye çalışılıyor, onun için soykırım yalanına sarılıyorlar. Bugün Türkiye’yi çökertmeye çalışanlar elbette bu yalanlara sarılacaklar.
Hedef: Cumhuriyet
Soykırım yalanı tartışmaları ABD’nin 2005 yılındaki temsilciler meclisi kararıyla başladı. Bu kararda, “1915 - 1923 yılları arası Türklerin yaptığı soykırım” diye geçer. Yani aslında Cumhuriyeti kurmamız bir soykırım olarak suçlanmıştır. Kafalarındaki gerçek de budur. Hedeflerinde Cumhuriyet vardır.
Ancak Dışişleri Bakanlığı da dâhil Türkiye’nin bütün Cumhuriyet birikimi ve milletimiz AİHM kararından son derece mutludur. Bu kararla tarihi bir eşik aşılmıştır.”
ulusalkanal.com.tr
