Balıkçılıkta aldatmacanın büyüğü

Balıkçılıkta aldatmacanın büyüğü

Sayın ilgililer yakın geçmişte bazı balıkçılar tarafından uygulanmaya başlayan orta su trolü aldatmacası bütün hızıyla denizlerimizde sürüyor. Bu aldatıcı isimli balıkçılık biçimi, zamanı sürdüğü gibi, uygulandığı tüm deniz diplerini de kökten sürüp, süpürüp götürüyor. Çok uzun zamandır trol sistemiyle balık avcılığının zararları dile getiriliyor. Buna karşı bu sistemle balık avlayanlar ise ileri sürülen “zararlı” tezine karşılık “zararı yoktur” diyorlar. Bilim dünyasının bu konudaki temsilcilerinin arasında henüz tam anlamıyla birliktelik yok. Ancak bilim dünyasının da insanlardan oluştuğunu göz önüne aldığımızda aykırı fikirlerin olabileceğini görüyoruz. Buna karşılık denizlerden elde edilen veriler hem ülkemizde hem de dünya denizlerinde uzun süreden beri balık stoklarının tükenme yolunda hızlı biçimde yol aldığını gösterirken dip trolünü de tükenmede başta gelen etmenler arasında sayıyor. Bu konuda artık bilimsel sonuçlara itirazcıların savları günden güne geçersiz kalmaya başladı. En azından trol ağından çıkan ıskartalar, denizlerin tahribatını çok açık olarak gözümüze sergiliyor. Bu olgunun yanında geleneksel balıkçılık teşvik edilirken kitlesel balık avcılığı usülleri artık çok tartışılır hale geldi.

Çerçevesini çizdiğim “dip trolüyle balık avlama zararlıdır” savını ileri sürenlerin fikirlerinin giderek ağırlık kazanması sonucunda orta su trolü olarak adlandırılan bir avlanma tekniği gündemimize girdi. Bu sistemin aslı dip trolü gibi dibi tarayarak avlanma değil de trol ağının dibe ulaşmadan orta sularda büyük sürüler oluşturarak gezinen balık sürülerini avlamaya dayanıyor. Ama bu usül ne yazık ki ülkemizde adına uygun olarak uygulanmıyor. Balıkçılarımızın bazıları hiç kural tanımadan avlanma alışkanlığı edindikleri ve her olguyu kendi çıkarları doğrultusunda kullanma ve döndürme becerisinde oldukları için orta su trolü de döndürüldü ve dip trolünün çok gelişmişi olarak kullanılıyor. Balıkçılıkta giderek zorlaşan geçim durumu ise yönetici ve denetçileri böyle kaçamak döndürmelere göz yummayla sonuçlanan davranışlara itiyor. Balıkçılık sektöründe çalışanların sayısı toplamda milyonu aşan birey sayısıyla ifade ediliyor. İyi bir oy potansiyeli…

Dip trolü yapmıyoruz, orta su trolü çekiyoruz “fotoğrafını” denetçilere ve balıkçılık konusunu pek de iyi bilmeyenlere sunanlar aslında eskisinden çok daha fazla zararlı dev boyutlara ulaşan bir dip trolü usulü geliştirdiler. Bu usulün yürütülmesinde gerçek dip trolünde kullanılan belli boyutta ve güçteki balıkçı gemisi yerine aynı boyut ve güçte 2 balıkçı gemisi kullanılıyor. Sürütülen ağ da boyut ve biçim olarak en az iki misli büyütüldü, dibi tarayan zinciri ağırlaştırıldı. Bir başka aldatmaca da ‘balıkçı gemisi” ya da ‘balıkçı motoru’ tabirlerinde yapılıyor. Deyim farkına hiç önem vermeyin zira kaba sandal boyutu da gemi olarak anılıyor. Bu kavram kargaşasından hemen uzaklaşıp orta su trolü aldatmacasına derhal el koyarak denizlerimizin şimdiki durumundan da daha kötüye götürülmesine engel olmak gerekiyor. Bununla birlikte 2014 yılı içinde gündeme sızdırılan “avlanan balıkların içinde %15 küçük boyutlu, avlanma boyutunun altında kalan balık avlanabilir” kararının da hemen uygulamadan kaldırılması gerekiyor. Ağ gözlerinin denetimi olmadan yapılacak her türlü avcılığın ülkenin kaynaklarının neredeyse kasıtlı olarak tüketilmesine varacağını artık görmezden gelemeyiz. Ağ göz açıklığı, av boyutu, avlanma derinliği, kaçak ve yasak balık avcılığı usüllerini yeniden ve ayrıntılarıyla düzenlemeden kötüye gidişi önlemek mümkün olamaz. Her konuda denetimsizlik ülkenin en büyük zaafıdır.

Yöneticiler artık lütfen siyasi kararlarınızda çoğulcu ve kendinizi, kendinizle birlikte toplumumuzu doğru bilgilendirmekten geçmeyen yollara sapmadan, görmezliklerden ve aymazlıklardan vazgeçip bilimin verilerine, gerçeğe dönün. Eğer gerçeğe vaktinde dönemezsek gerçek bize çok ağır biçimde kendini gösterecek ve hepimizi ezip geçecek.

Asaf Ertan

ulusalkanal.com.tr