''Kıbrıs'ta Türkiye'nin yanındayız''

1. İslami Gençlik Kurultayı’nda Türkiye’yi temsil eden TGB Genel Başkanı Çınar, gündeme KKTC'yi getirdi. İslami Gençlik Teşkilatı Başkanı Hammad Kakar da, 'Kıbrıs davasında Türkiye’nin sonuna kadar yanındayız. Türkiye’nin haklı davasını gittiğimiz tüm ülkelerde anlatacağımıza söz veriyoruz.' dedi.

''Kıbrıs'ta Türkiye'nin yanındayız''

İslami Gençlik Kurultayı, 13 Müslüman ülke gençliğinin katılımıyla 28-29 Mart’ta Pakistan’ın Belucistan eyaletinin başkenti Ketta’da yapıldı. Kurultaya Türkiye, Pakistan, Azerbaycan, Afganistan, Filistin, Suudi Arabistan, Umman, Yemen, Endonezya, Nijer, Sri Lanka, Türkmenistan ve Ürdün’den genç liderler katıldı. İslami Gençlik Teşkilatı’nın (IOY) düzenleyiciliği ve Belucistan Hükümeti’nin ev sahipliğinde yapılan kurultayda Türkiye’yi TGB temsil etti. TGB Genel Başkanı Dilek Çınar Kutultay’ın ilk konuşmasını yaptı. Çınar’ın coşku ve görev yüklü konuşması defalarca alkışlandı. Kurultay sonunda, “Müslüman gençliği, ABD’ye karşı tek çatı altında birleştirme” şiarıyla 5 maddelik bir sonuç bildirgesi ilan edildi. Kurultayda, bir sonraki İslami Gençlik Kurultayı’nın, 26-28 Ağustos tarihlerinde Endonezya'nın Jakarta şehrinde yapılması kararlaştırıldı.

TÜRKİYE’YE BÜYÜK İLGİ

Kurultay’ın yapıldığı Belucistan Meclis Binası Toplantı Salonu’nda ilk göze çarpan bayrakların sırası oldu. Türk bayrağı, ev sahibi Pakistan’ın bayrağıyla aynı düzeyde divanın bir ucuna koyulmuştu. Etkinliğe katılan Müslüman gençlik liderlerinden güvenlik görevlilerine ve etkinlik gönüllülerine kadar Türk heyetine yoğun bir ilgi vardı. Genel Başkan Dilek Çınar ve Genel Başkan Yardımcısı Işıkgün Akfırat’tan oluşan TGB heyetiyle tanışan herkes Türkleri çok sevdiğini, Ertuğrul ve Osman dizilerini izlediğini söyleyerek fotoğraf çektirmek istedi.

Kurultayda ilk konuşmayı Türkiye’yi temsilen TGB Genel Başkanı Dilek Çınar yaptı. Konuşmasına “Pakistan’da ve kardeşlerimizle olmaktan çok mutluyuz.” sözleriyle başlayan Çınar, katılımcıları Pakistan’ın milli şairi Muhammed İkbal’in şu dizeleriyle selamladı: “Ey İslam genci Yuvan kraliyet saraylarının kubbeleri üzerinde değildir / Kartalsın sen, daha yükseklerde, dağların zirvesinde yaşamalısın.”

‘YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR!’

“Biz şimdi mezhep ayrılıklarının çıkmaz sokağında bulunmuyoruz.” diyen Çınar, sözlerine şöyle devam etti: “Etnik ve kavimsel çatışmaların kör kuyularında değiliz. Bizi kardeş kavgasına sürüklemek isteyen emperyalist ve Siyonist fitnecilerin zindanlarında hiç değiliz! Bundan sonra hiç olmayacağız. Dağların tepesindeyiz. Birlikteyiz. Ufka bakıyoruz. Ve şunu görüyoruz: Yeni bir dünya doğuyor. Atlantik çağı bitti. Tek kutuplu dünya dönemi, haramilerin saltanatı bitti. Evet, müjdeler olsun: Yeni bir dünya kuruluyor!”

''Kıbrıs'ta Türkiye'nin yanındayız'' - Resim : 1

‘İSLAMIN KILICI OLMUŞ BİR MİLLETİN EVLADIYIM’

Muhammed İkbal’in Mustafa Kemal için söylediği “Allah, İslam'ın son askerlerini muzaffer kılsın.” sözlerini de hatırlatan TGB Genel Başkanı, yeni dünyanın yüz yıl önce olduğu gibi bugün de imanlıların kılıcıyla, Asya’nın muzaffer namlularıyla kurulduğunu vurguladı ve “Ben de sizlerin karşısında İslam’ın kılıcı olmuş bir milletin evladı olarak duruyorum.” dedi. Dilek Çınar, dünyanın en büyük teröristi olan ABD’nin, insanlığa yüzlerce yıl önderlik etmiş olan İslam’ı terörist ilan etmeye kalktığını söyledi. Çınar’ın bu hayasız akına meydan okuyan sözleri, salondan büyük alkış aldı.

ABD’nin başta Türkiye olmak üzere her cephede yenildiğini vurgulayan Çınar, Azerbaycan’dan Afganistan’a, Filistin’den İran’a muzaffer namluların ucunda yeni bir dünyanın kurulduğunu vurguladı.

‘KIBRIS DAVASINDA TÜRKİYE’NİN YANINDAYIZ’

İslami Gençlik Teşkilatı Başkanı Hammad Kakar, kapanış konuşmasında “Kıbrıs davasında ve terörle mücadelesinde Türkiye’nin sonuna kadar yanındayız. Türkiye’nin haklı davasını gittiğimiz tüm ülkelerde anlatacağımıza söz veriyoruz.” dedi.

‘KARABAĞ, İSLAM’IN ZAFERİDİR’

Kurultay’ın ilgi toplayan katılımcılarından biri de Azerbaycan’dan Tural İsmayilov oldu. Pakistanlılar, Azerbaycan halkına olan sevgilerini sık sık dile getirdiler. Ayrıca etkinlik sırasında Türkiye-Pakistan-Azerbaycan’ın yakın zamanda yaptığı “Üç Kardeş Tatbikatı” için hazırlanan bir belgesel ekrana yansıtıldı.

Azerbaycan adına konuşan İsmayilov, “Karabağ Zaferi, bir İslam devletinin son 100 yıldır kazanmış olduğu tek zaferdir.” diyerek tüm İslam dünyasında Ermenistan’ın yaptığı zulümler ve Karabağ’ın önemine dair bir bilinç oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ermenistan'ın İslam dünyasına saldırılarının Batı emperyalizminin yansımaları olduğuna değinen İsmayilov, “Bizim ülkelerimizi Müslüman diye dışlayan Atlantik dünyasına ve Batı emperyalizmine karşı bizim elimizde çok güzel bir örnek var. Ermenistan’ın İslam dünyasına karşı yaptığı saldırılar ve Azerbaycan camilerine ve İslam kültürüne karşı yaptığı vahşilikleri hepimiz tüm dünyada haykırmalıyız.” dedi.

Ev sahibi teşkilatın başkanı Kakar da yine kapanış konuşmasında Azerbaycan’ın Karabağ zaferini sonuna kadar desteklediklerini dile getirdi.

‘UYUŞTURUCUYA KARŞI ÇİN GENÇLİĞİ ÖRNEĞİ’

Kurultayda diğer katılımcı ülkeler ve konuklar da önemli vurgular yaptı. Ülkelerin kaderlerini gençlerin değiştireceğini vurgulayan Pakistan Gençlik ve Spor Bakanı Abdülhalik Hazara, “Ülkenizin kaderini değiştirecek olan sizsiniz, Müslüman ülkelerin gençliğidir. Siz zaten bu kararı verdiniz. Bir ülkenin zorluklarla mücadele edebilmesinin ancak ve ancak gençliğiyle mümkün olduğuna dair sağlam bir inanca sahibim. Bir ülkenin gençliği yetenekli ve kararlıysa gençlik ülkesinin kaderini değiştirebilir. Çin örneği, hepimizin önünde duruyor. Geçmişte, Çin’in gençliği uyuşturucu ve suça batmıştı ve Çin çeşitli alanlarda Pakistan’dan yardım alıyordu. Ama Çin gençliği ülkesini değiştirmeye karar verdi ve devrim yaptı.” dedi. 

‘BATIYA KARŞI BİR YUMRUK GİBİ OLALIM’

Pakistan Cemiyet’ül Reşid Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Molana Ayaz ise Batı'nın, Asya'nın zengin topraklarına gözünü diktiğine dikkat çekerek şöyle konuştu; “İslamofobi’nin iki yüzü var. Birincisi görünen yüzüdür; önyargı, nefret, Müslümanlara ve İslam ülkelerine karşı pür düşmanlıktan oluşur. Verilere bakarsak, Batı ülkelerinde Müslümanlara yönelik yapılan düşmanca eylemlerin arttığını görüyoruz. ABD, İngiltere, Yeni Zelanda ve çok kültürlü bir yapıya sahip olan Kanada’da bile Müslümanları hedef alan nefret söylemleri ve eylemleri olduğunu görüyoruz. Bunun üzerine çok çalışmalıyız. Bu İslamofobi’nin görünen yüzüdür. Bir de saklı yüzü var. Bu da temelde ayrımcılığa dayanır ve sadece Müslümanları değil, diğer azınlık topluluklarını da kısıtlar. Hangi toplumdan ve azınlıktan gelirse gelsin, bu onları da etkiliyor. Buna karşı yapacağımız şey eşitliği ve temel özgürlükleri geliştirmektir.

“Topraklarımızın imkân ve zenginliklerinden bahsettim. Topraklarımız hâlâ bakir ve henüz kimse topraklarımızdan gelip bir şey almış değil. Ama Batı, topraklarımıza gözümü dikmiş durumda. Batı’ya karşı bir yumruk gibi birlik olalım. 

“Her şeyden önce ortak gündemlerimizi ön plana çıkarmalıyız. Buradaki tüm saygıdeğer temsilciler, ülkelerinde bilinen ve ülkelerini temsil edenler olarak, farklılıklarımızı ve ortaklıklarımızı birbirinden ayırmalıyız. Bu ortaklıkların ne olduğunu saptamalı ve ikili anlaşmalara varmalıyız.”

''Kıbrıs'ta Türkiye'nin yanındayız'' - Resim : 2

‘ÜLKELERİMİZ DEVASA BİR PAZARI OLUŞTURUYOR’

Endonezya temsilcisi Syafii Efendi, Asya ülkelerinin ekonomik ve siyasi gücünü artırmanın önemine değinerek “İslam’ın muzaffer olması için en basit çözümde buluşmalıyız. Çözümün ilki ekonomik, ikincisi siyasi güçten geçiyor.  İslam’a uygun siyasetler, çağa da uygun olmalıdır. Savaşta ihtiyaç duyulan şey güç kullanmaktır. Bunun için önce ekonomik sonra da fiziksel güce sahip olmak gerekir.

Şunda hemfikir olmalıyız: Mali güce sahip olmak, bir ölüm kalım meselesidir kardeşlerim. Ömer bin Hattab der ki: Eğer yoksulluk bir insan olsaydı, o insanı öldürecek ilk kişi ben olurdum. Müslüman gençlerin öne çıkmasının zamanı gelmiştir. Biliyorsunuz İslam, ticaret yolları aracılığıyla yayılmıştır. Çin, bugün bu işi İpek Yolu’yla yapıyor. İslam tarihi günlerini yeninden yaşıyor. Bir ticaret koalisyonu kuralım ve birbirimizi destekleyerek zengin ve İslam’a uygun ülkeler inşa edelim. Çünkü bizim ülkelerimiz devasa bir pazarı oluşturuyor. Ülkelerimiz dünya nüfusunun büyük bir kısmını oluşturuyor. Kapitalist ülkelerin bu avantajı elimizden almasına izin vermemeliyiz.” dedi.

Pakistan'da düzenlenen İslami Gençlik Kurultayı'nın ardından Genel Başkanımız Dilek Çınar, Belucistan Eyaleti Gençlik ve Spor Bakanı Abdülhalik Hazara'ya, Gıda Bakanı Zamarak Han Açakzayi’ye ve İslami Gençlik Teşkilatı Başkanı Hammad Kakar’a Mustafa Kemal Atatürk imzasıyla Türkçe, Urduca ve İngilizce “Emperyalizm mahv ve nabut olacak!” yazılı plaketi takdim etti.

5 MADDELİK SONUÇ BİLDİRGESİ

13 ülkenin imzasını taşıyan sonuç bildirisi, Batı’nın İslam’a yönelik saldırısına ve ABD destekli terörizme karşı Müslüman gençliğin tek çatı altında birleştirileceğini ilan etti. Bildirgenin özeti şu şekilde:

Madde 1: Üye Devletlerin İslamofobi ile mücadele için etkin işbirliğini teyit eder ve dünyanın birçok yerinde İslam’a ve Müslümanlara yapılan ayrımcılık ve şiddet eylemlerine karşı ortak bir mücadele stratejisi benimser.

Madde 2: Afganistan’ın egemenliğini savunur. İnsani krizin hızla çözülmesi ve yeniden inşa için bölgesel girişimleri destekler. İslam dünyasını ve uluslararası toplumu, Afgan liderliği ve gözetimindeki kapsayıcı barış ve uzlaşma sürecini ve mevcut Afgan hükümetini desteklemeye çağırır.

Madde 3: Müslümanlara yönelik ayrımcılık, karalama, dini nefret ve şiddetin yanı sıra Peygamberimiz Hz. Muhammed ve kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e küfür içerikli paylaşımları kınar. Hoşgörülü, barışçıl ve uyumlu toplumlar yaratmak için gerekli eğitim sistemini geliştirmeye yönelik çabaları teşvik eder. 

Madde 4: Pakistan ve Hindistan arasındaki Cammu ve Keşmir de dahil tüm sorunları da kapsayan, samimi ve çözüm odaklı bir şekilde Pakistan’ın kararlılığını teşvik eder ve destekler. İsrail'in Filistin halkına ve Kudüs-ü Şerif ve çevresindeki İslami ve Hıristiyan kutsal mekanlarına karşı saldırganlığını kınar. İsrail’in Filistin Devleti topraklarındaki işgalini sona erdirmek için Filistin Devleti’nin çabalarını kuvvetle destekler. 

Madde 5: Müslüman gençliği temsil eden örgütlerin etnik ve mezhepsel ayrışmalara düşmeden birlik içinde hareket etmesi için ortak faaliyetler ve ikili anlaşmalar yapmalarını teşvik eder. Müslüman gençliği, ABD destekli terör örgütlerinden gelen güvenlik tehditlerine karşı tek bir çatı altında birlikte hareket etmeye çağırır.

MÜSLÜMAN GENÇLİĞİN İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

Kurultaya ev sahipliği yapan İslami Gençlik Teşkilatı (OIY), Pakistan Başbakanı İmran Han’ın teşviki ve yönlendirmesiyle 2013’te kuruluyor ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nı model alıyor. Teşiklat’ın kurucusu ve mevcut başkanı Hammad Kakar, üniversitedeyken gençlik lideri olarak öne çıkmış ve İmran Han’ın dikkatini çekmiş. 2018-2019’da Pakistan Başbakanı İmran Han’ın partisinin Ketta sözcüsü olmuş.

Teşkilat’ın kısaltması olan OIY, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kısaltmasından (OIC) esinleniyor. İslam İşbirliği Teşkilatı’nda olduğu gibi logosunun merkezinde Kâbe varken, ayrıca İslam ülkelerinin bayrakları da yer alıyor.

İslami Gençlik Teşkilatı, Belucistan’ın başkenti Ketta merkezli olmasına rağmen, dünyadaki tüm Müslüman gençliği birleştirmek üzere ilk İslami Gençlik Kurultayını topladı.

ÖNCE İSTANBUL, SONRA İSLAMABAD’DA BULUŞACAKLAR

TGB Genel Başkanı Dilek Çınar ile İslami Gençlik Teşkilatı Başkanı Hammad Kakar, 29 Mart’ta iki örgüt arasında ikili ilişkileri geliştirme ve işbirliğini ilerletme konusunda anlaşma imzaladı.

İki örgütün bir dizi karşılıklı ziyaret gerçekleştireceği karara bağlanırken İslami Gençlik Teşkilatı Başkanı Kakar, bir sonraki ziyarette TGB heyetini daha kalabalık bir heyetle İslamabad’a beklediklerini ve bu ziyarette Pakistan Başbakanı İmran Han ile de bir görüşme planladıklarını söyledi.

Anlaşmanın maddeleri şu şekilde:

1.TGB, mübarek Ramazan'dan kısa bir süre sonra belirlenen tarihte Türkiye-Pakistan ilişkileri ve Müslüman gençlerin birliği için gençlik işbirliği konulu bir konferansa katılmak üzere OİY'yi bir heyet ile Türkiye'ye davet etmiştir. TGB, OİY heyeti için Türkiye'nin üst düzey yetkilileriyle bir toplantı düzenlenmesi için çalışacaktır.

2. TGB, Türkiye'deki Pakistanlı öğrencilere çeşitli alanlarda kısa süreli kurslar sağlamak için çalışmaya istekli olduğunu beyan eder.

3. OİY heyetinin Türkiye ziyareti üzerine OİY, ikili ilişkileri geliştirmeye yönelik daha geniş bir program için TGB heyetini İslamabad'a davet edecektir. OİY, Pakistan'ın üst düzey yetkilileriyle TGB heyeti için bir toplantı düzenlemek için çalışacaktır.

4. OİY, TGB'yi düzenlediği veya parçası olduğu uluslararası forumlara davet edecektir.

5. OİY ve TGB, Müslüman gençlerin tek çatı altında birleşmesi için birlikte çalışacaklarını beyan ederler.

''Kıbrıs'ta Türkiye'nin yanındayız'' - Resim : 3

TGB Genel Başkanı Dilek Çınar, Pakistan'ın Belucistan Eyaleti'nin başkenti Ketta'da düzenlenen İslami Gençlik Kurultayı’nda, ilk konuşmayı yaptı:

''İslam dünyasının gençliğine liderlik eden kıymetli kardeşlerim,
Sizleri Türk gençliği adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bu tarihi önemde meclisi organize ettiği için İslami Gençlik Teşkilatı’na, Başkanı Hammad Kakar’a ve bu zirveyi mümkün kılan herkese yürekten teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Türkiye ve Pakistan’ın kadim dostluğu yüzyıla dayanmaktadır. Bu yüzden Pakistan’da olmaktan ayrıca mutluyuz.
Bu buluşma bizim için, ailenin tüm fertlerinin buluştuğu bir ‘bayram’ gibi. Biz gerçekten de tek ve büyük bir aileyiz. Ancak burada bir aile toplantısının ötesinde, tarihin seyrini değiştirecek kararlar almak için toplanmış bulunuyoruz.

ATLANTİK ÇAĞI BİTTİ YENİ BİR DÜNYA DOĞUYOR

Yükseklerde buluşuyoruz. Yalnızca Pakistan’ın değil, tüm İslam aleminin ve Asya’nın büyük şairi Muhammed İkbal’in dizelerini hatırlayalım. Bize şöyle seslenmişti:
“Ey İslam genci! Yuvan kraliyet saraylarının kubbeleri üzerinde değildir / Kartalsın sen, daha yükseklerde, dağların zirvesinde yaşamalısın.”
Biz şimdi mezhep ayrılıklarının çıkmaz sokağında bulunmuyoruz. Etnik ve kavimsel çatışmaların kör kuyularında değiliz. Bizi kardeş kavgasına sürüklemek isteyen emperyalist ve Siyonist fitnecilerin zindanlarında hiç değiliz! Bundan sonra hiç olmayacağız.
Dağların tepesindeyiz. Birlikteyiz. Ufka bakıyoruz. Ve şunu görüyoruz:
Yeni bir dünya doğuyor. Atlantik Çağı bitti. Tek kutuplu dünya dönemi, haramilerin saltanatı bitti. Evet, müjdeler olsun: Yeni bir dünya kuruluyor!
Bu dünya yüz yıl önce olduğu gibi imanlıların kılıcıyla, Asya’nın muzaffer namlularıyla kuruluyor. Ve ben sizlerin karşısında İslam’ın kılıcı olmuş bir milletin evladı olarak duruyorum.
Muhammed İkbal’in bu sefer büyük devrimci liderimiz, Türk milletinin, Kurtuluş Savaşı’nın lideri Mustafa Kemal Atatürk için söylediklerini hatırlayalım:
“Dua edelim kardeşlerim, o bayrak, o burçlardan kıyamete kadar düşmesin. İslam'ın güneşi kararmasın, Allah, Müslümanları Hıristiyanlara karşı savunan Büyük Lider Mustafa Kemal'e yardım etsin. İslam'ın son askerlerini muzaffer kılsın.”
Düşman tankıyla, topuyla, tüfeğiyle geldi. Düşman zulmü, yağması, aşağılamalarıyla geldi. Orduları daha kalabalık, silahları daha kuvvetliydi. Ancak Türk milleti muzaffer oldu. Üstelik o emperyalistlere öyle bir tokat attık ki, acısını bugün dahi hissediyorlar.
Ecdadımız bunu nasıl başardı? İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un sözlerindeki ruhla: “Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar / Senin iman dolu göğsün gibi serhaddin var / Ulusun, korkma, nasıl böyle bir imanı boğar / medeniyet dediğin tek kişi kalmış canavar!”
O medeniyet dedikleri tek kişi kalmış canavarı önce 1915’te Çanakkale’de, sonra 1922’de İzmir’de denize döktük. Çünkü yalnız kendi nam ve hesabımıza değil, tüm İslam aleminin, tüm Doğu milletlerinin özgürlüğü ve bağımsızlığı için savaşıyorduk.

SAVAŞIMIZ HAÇLI SEFERİNE KARŞIDIR

Değerli büyüklerim ve kardeşlerim,
Bugün yine aynı düşmana karşı savaşıyoruz. Dün bizi boğmaya kalkanların başı İngiliz’di, bugün Amerikan. Dün üzerimize sürdüğü Yunan’dı, bugün İsrail. O çürümüş medeniyete, tek dişi kalmış canavara, yeni haçlı seferine karşıdır bizim savaşımız.
Amerika bize bölünme dayatıyor, aramıza fitne tohumları saçıyor, ekonomimizi çökertmeye kalkıyor, güvenliğimizi dinamitleyen teröristleri destekliyor.
Bugün Washington’da oturan dünyanın en büyük teröristleri, Müslamanları terörist ilan etmeye kalkıyor. NATO bombardımanlarına ortak olan Avrupa’nın soğukkanlı katilleri, şimdi İslam’ı şiddetle ilişkilendirmeye, medeniyetler beşiği ve insanlığın uygarlık bayrağı olmuş İslam’ı, aşağı kültür olarak karalamaya kalkıyor. Bu ne cürret?

‘AMERİKA YENİLDİN VE YENİLECEKSİN!’

Irak’ta, Afganistan’da, Yemen’de, Filistin’de halkı haftalarca bombalayan ABD, NATO ve İsrail; biz ülkemizi, sınırlarımızı korumaya kalkınca “dur yapamazsın” diyor.
IMF, Dünya Bankası ve Dolar Saltanatıyla gelişen ülkeleri haraca bağlayanlar; biz bağımsız bir ekonomi kurmaya, milli paralarımızla ticaret yapmaya, ihtiyaçlarımızı Batı dışından temin etmeye kalkınca “dur yapamazsın” diyor.
Biz de onlara diyoruz ki artık yeter! Siz durun, siz hiçbir şey yapamazsınız!
ABD emperyalizmine, Batı sömürgecilerine Sayın Imran Khan’ın seslendiği gibi sesleniyoruz: “Siz bizi köleniz mi sandınız?”
Ey Amerika, yenildin ve yenileceksin!
Türkiye’de yenildin!
Türkiye bir NATO’nun üyesidir ama NATO’ya karşı silahla savaşmaktadır.
ABD, 2008 yılında Türk ordusunu ve Türk milletini esir almak için Ergenekon adı verilen bir kumpas hazırladı. Sahte belgelerle özellikle Vatan Partisi yöneticilerini ve Türk ordusunun vatansever askerlerini hedef aldı. Onları hapishanelerde duvarların arkasında çaresiz bırakmaya çalıştı. Başaramadı. Ergenekon tertibi 2014 yılında Vatan Partisi’nin ve Türkiye Gençlik Birliği’nin büyük direnişiyle yıkıldı. 2014 yılında Türk ordusu ve Türk milletini hapsetmeye çalıştıkları o duvarları yıktık.

İKİNCİ İSTİKLAL SAVAŞINI BAŞLATTIK

Türkiye’de İkinci İstiklal Savaşını başlattık.
ABD, PKK terör örgütüne binlerce tır silah vererek ve asker yetiştirerek “Kürdistan” adı altında İkinci İsrail devleti kurmak istedi. Evet, ABD’nin “Kürdistan” planı Türkiye sınırında Türkiye, Suriye, Irak ve İran topraklarını bölerek bir İkinci İsrail Devleti kurma planıdır. NATO, sözde Kürdistan’ı, aslında İkinci İsrail’i kurmak için, komşularımız Irak ve Suriye topraklarını işgal etti, terör örgütlerini Türkiye ve İran’ın üzerine sürdü. Nasıl ki Büyük Orta Doğu Projesiyle Belucistan’ı Pakistan’dan bölmek, ayırmak istediyse Türkiye’yi “Kürdistan” projesiyle bölmek ve parçalamak istedi. Ama ne Türkiye’de ne Pakistan’da başarılı olamadılar. Vatanlarımıza yönelik emperyalist saldırıları yerle bir ettik!
Türkiye’de darbe yapmaya kalktın yenildin!
ABD’nin yarattığı ve Türk Devletinin içine yerleştirdiği Fetullah Gülen Terör Örgütü'nün tertiplediği 15-16 Temmuz 2016 darbe girişimi Türk Ordusu ve Türk Milleti tarafından silahla ezildi.
ABD ve İsrail, yanlarına Yunan ve Güney Kıbrıs donanmalarını alarak Doğu Akdeniz’de intikam tanrılarının adıyla Noble Dina ve Nemesis deniz tatbikatları düzenliyordu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni işgal etmek istiyordu. Haçlı ordularına Doğu Akdeniz’de geçit vermedik. Kıbrıs’ımızı dünyaya tanıtacağız. Bu konuda İslam Dünyasındaki kardeşlerimize güveniyoruz.
Yalnızca Türkiye’de değil bütün kara parçalarında yenildin!
Azerbaycan’da Karabağ’da yenildin.
Afganistan’da yenildin. Afganistan’ın yiğitleri, 40 yıl işgale karşı savaştılar. Taliban güçleri en sonunda o işgalci NATO güçlerini kovdu. Selamlıyoruz onları. Ayakta alkışlıyoruz.
Sizlerin huzurunda Afganistan için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzun sözünü veriyoruz.
Filistin’de yenildin! Yenilmeye mahkumsun!
Filistin davası, Türkiye davasıdır! Kutsal topraklarımızın bir karışını bile haçlı ordularına teslim etmedik, etmeyeceğiz. Mescid-i Aksa’yı gözümüzün bebeği gibi koruyacağız.
Suriye’de yenildin.
İran’a diz çöktüremedin. Irak’ı bölemedin. İkinci İsrail’i kuramadın, kurdurmadık!
Sadece bizim coğrafyamızda da değil, Latin Amerika’nın Venezuela’sında, Küba’sında, şimdi NATO’yla savaşan Rusya’sında, baş düşman ilan ettiği Çin’inde de yeniliyor.
Keşmir’de de yenilecek. Keşmir’de müslüman ve Hint kardeşlerimizin refahı ve mutluluğu için, dünya ticaretinin devamlılığı için Birleşmiş Milletler plebisit (halk oylaması) kararı uygulanmalıdır.
Emperyalizmin yenilgisi bir temenni değil bir tespittir.
İşte bugün Asya ulusları Batı’nın sömürgeci düzenine başkaldırıyor.
ABD, İkinci Dünya Savaşı sonrası dolar saltanatını kurduğunda dünya ekonomisinin neredeyse yarısını üretiyordu. ABD’nin üretimdeki payı bugün yüzde 15’in altına düştü. Üretim Asya uygarlığına geçiyor. ABD’nin ekonomik gücü artık bir kağıt parçasıdır.

ABD YAPTIRIMLARINA MARUZ KALAN ÜLKELER: BİRLEŞİN!

ABD, bugün 42 ülkeye amborgo ve yaptırım uyguluyor. ABD dünya nüfusunun ve dünya üretiminin ağırlığına uyguladığı yaptırımı aslında kendisine uyguluyor. Bütün dünyaya çağrımızdır. Dünyanın ABD yaptırımına maruz kalan bütün ülkeleri birleşin! Birleşin ki tek dişi kalmış canavarın son dişini de sökelim.
Türk Devletleri Teşkilatı, dünyanın kalpgahını birleştirdi.
Şanghay İşbirliği Örgütü Asya’nın güvenliğini biz sağlarız dedi.
Kolektif Güvenlik Örgütü, NATO’nun doğuda yeri yok dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı İslam ülkelerinin davasına sahip çıktı.
Daha sayabileceğimiz bu birlikler refah ve mutlu toplumların inşasına birer tuğla koyuyor. Ancak emperyalizme karşı en geniş cepheyi oluşturmak, gelişen dünya ülkelerinin ve mazlum milletlerin ortak mücadele cephesini yaratmak en önemli görevimizdir.
Biz Türk Gençliği olarak söz veriyoruz. Size Türkiye’den antiemperyalist milli iktidarın kurulduğunun müjdesini vereceğiz.

DÜNYADA DEVRİM OLUYOR

Kardeşlerim,
Bizim birliğimiz ABD emperyalizmini korkutsun! Çünkü gençler ayağa kalktıysa devrim olur! Dünyada devrim oluyor! Medeniyet devrimcisi, Peygamberimiz Hz.Muhammed’in yolundayız. O’nun yolunda adil bir dünya var. İsrafı kabul etmeyen, sade ve gösterişsiz bir toplum var. Bir lokma bir hırkasıyla yaşayan, İnsanlık için var gücüyle çalışan ve paylaşan bir insanlık var. İşte biz bu dünyayı kurmak için Atlantik sistemini yıkıyoruz! Yeni bir dünya kuruyoruz.
“Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bağımsızlık ve hürriyetlerine kavuşacak daha pek çok kardeş milletler vardır. Bu milletler bütün güçlüklere, bütün engellere rağmen, her şeyi yenecekler ve kendilerini bekleyen güzel geleceğe kavuşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünde yok olacak ve yerlerine, milletlerarası hiçbir renk, din, ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı gelecektir.”
Türk devriminin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün 1922’de gördüğü işte bu çağ gelmiştir.
Amerikan emperyalizminin artık dünyada Asya’da tertiplediği baskı, zulüm, zorbalık, hıyanet bunların sonu gelmiştir.Yapabileceği fazla bir şey yoktur. Şimdi yeniden Asya’dan bir uygarlık yükseliyor.
Büyük lider Muhammed Ali Cinnah'ın "İnanç, birlik, disiplin" öğütleri yol göstericidir. Göğsümüzde inanç dolu yüreğimizle, birliğimizi büyüterek ve daim kılarak, disiplin ve kararlılıkla Asya’dan yükselen uygarlığı büyüteceğiz.
Çünkü Asya uygarlığı paylaşmacıdır. Asya uygarlığı insanlığa kardeşlik getirecektir. Asya uygarlığı kamucudur, toplumcudur. Asya uygarlığı barıştan yanadır. Asya uygarlığı hegemonyacılığa, zorbalığa, baskıya, sömürüye dünya çapında son verecek uygarlıktır.
Asya uygarlığının devletleri olarak geleceğe güvenle ve umutla bakıyoruz.
Sizleri en kalbi duygularımla ve muhabbetle selamlıyorum.
Pakistan Zindabad!
İslam alemi Zindabad!
Yükselen Asya Zindabad!

MİLLİ DEĞERLERİMİZE SIMSIKI SARILACAĞIZ

Kurultayın ikinci oturumunda da konuşma yapan TGB Genel Başkanı Dilek Çınar, Batı’nın Asya milletlerini milli kimliklerinden koparma girişimlerini milli kimliğimize sarılarak bertaraf edebiliriz dedi:

“Batı bu salondaki insanlardan, bizim insanımızdan farklı bir insan yaratmak istedi. Bencil, tüketime düşkün, Batı’nın karşısında ezilecek aciz ve korkak bir insan… Bunun için izlediğimiz dizileri ve dinlediğimiz şarkıları belirledi. Ülkelerimize uyuşturucuyu soktu ve bilinçlerimizi felç etmeye çalıştı. Kendi kültürünü “medeniyet” olarak dayattı ve milli değerlerimizi, kültürümüzü gerici gösterip unutturmaya çalıştı. Bunları reddediyoruz, milli kimliğimizi ve değerlerimizi yeniden hatırlayıp özümüzü bulacağız.”

‘BİLİMİN MERKEZİ ASYA’YA KAYIYOR’

Yeni dünyanın bilim alanında da kurulduğunu vurgulayan Çınar, “Bir ülke bağımsız olursa üretebilir, ürettikçe bağımsızlığını sağlamlaştırır. Ülkemizde de Cumhuriyet’in ilanından sonra bilimsel ve teknoloji hızla gelişti. Bugün de başta savunma sanayi alanı olmak üzere üretmemizin sırrı emperyalizme karşı İkinci İstiklal Savaşı vermemizden geçmektedir. Asya devletlerinin emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesi bilim ve teknolojideki gelişmelerin müjdecisidir. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin merkezi artık Batı değil. Koronavirüs ve sonrasında yaşadığımız süreç bunu gözler önüne serdi. İnsanlar sokaklarda öldü ama Batı yalnızca izledi. Oysa Çin’in örgütlü toplumunda Koronavirüs salgınında hem aşı üretildi hem bu paylaşıldı, hem de dünyaya insanlık adına çalışmanın nasıl olacağı bir kez daha gösterildi.

“İlim Çin’de de olsa gidip alınız.” Bu öğüdü hayata geçireceğiz. Gelişen dünya ülkelerinin birbiriyle olan diyaloğunu sağlayacak, bilimsel ve teknolojik işbirliğini geliştireceğiz.” dedi.

ASYA'NIN FELSEFESİ: SADE YAŞAMAK

Çınar, İslam Uygarlığının insanlığa öncülük ettiğini ve İbni Sina, Biruni gibi İslam Uygarlığının bilim insanlarının öncü çalışmalarını hatırlattı. Çınar şöyle devam etti:

“İslamiyet bize sade ve gösterişsiz yaşamayı öğütler. Sade yaşamak, dünyevi zenginliklerle değil bilgiyle donanmayı ve bilgiyle zenginleşmeyi, gönül zenginliği edinmeyi bizler için belirleyici kılmak demektir. Büyük Türk halk şairi Yunus Emre diyor ki:
‘Var şimdi miskin Yunus, üryan olup gir yola,
Yüz çukallu gelirse yalıncağı soyamaz.’
Miskin Yunus, haydi kalk yüklerinden kurtul, bu yola gir artık diyor. Yüz asker bile gelse yüklerinden kurtulanı soyamaz. Bu büyük felsefe Batı’da yok ve olamaz. Bu bizim felsefemiz ve bu felsefeyi korumak ve yüceltmek zorundayız.”

 

 

   

# abd # rusya # pakistan # avrupa # karar # son # mart # İmran Han