2020'nin öğrettiği: Milli olmak

Sebahattin Arslantürk

Sebahattin Arslantürk

Köşe Yazısı

Her türlü felaketin yaşandığı 2020'ye pandemi 21. yüzyılın her açıdan en kötü yılı olarak damga vurdu. Ve Dünyada olumsuz yönde etkilenmeyen ülke kalmadı.

Türkiye'de ise, Türk ekonomisinin zaten geçmişten gelen makro problemlerinin daha çok derinleştiği bir yıl oldu. Çoğu sektör ekonomik açıdan sıkıntıya girdi. Ekonomik sıkıntılardan kurtulmak için bir çok kurtarma adımları atıldı. Fakat yeterli çözüm üretemedi. Yılım başında 5,95 TL olan Dolar 8,58 TL'ye kadar çıkarak Türk Lirası dolar karşısında %40'nın üzerinde değer kaybetti. İhracat düştü, turizm gelirleri azaldı, işsizlik artı.

2020 yılı içinde depremler, orman yangınları, Suriye ve Irak'a yapılan askeri hareketler, Amerika ile yaşanan olumsuzluklar, Avrupa Birliği ilişkileri, Yunanistanla Akdeniz vakası ve sayıp bitiremeyeceğimiz bir çok olaya rağmen, pandeminin etkisi içlerinde en ağır olanı oldu.

Bütün bunların yanında, 2020 bize buradan çıkarılacak çoksa ders verdi aslında. Zor koşullarda nasıl direnç gösterecek alt yapıya her zaman hazır olmak gerektiğini hatırlattı. Yerli ve milli olmanın gereğini bir kere daha ortaya koydu. Öncelikli yatırımların çok iyi analiz edilerek yapılması gereğini bir kez daha öğretti. Ülkenin kendi öz değerleriyle hareket edildiğinde, yapılamayacak hiç bir şeyin olmadığı, savunma sanayinin başarıları bu na en çarpıcı örnek. Karadeniz'de bulunan doğal gaz örnek. Kısaca 2020 bize kıt kaynakları en doğru kullanmak gerektirdiğini tekrar tekrar hatırlattı.