Fındıkta iklim değişikliğini unutmayalım

Sebahattin Arslantürk

Sebahattin Arslantürk

Köşe Yazısı

Suni müdahalelerin atmosferde yarattığı olumsuzlukların etkisi ile dünyamızda meydana gelen küresel ısınma ve bunun neden olduğu iklim değişiklikleri hemen hemen her alanda kendini hissettiriyor.

Tabidir ki en fazla da tabiatta.

Öyle ki, iklimsel değişiklerin sebep olduğu değişimler tabiatta, dolayısıyla tarımsal üretimde de geçmişteki uygulamaların yerine farklı sistemlerin konulmasını da gerektiriyor.

Örnek olarak tarımsal ihraç ürünlerimizin başında gelen ve son yolların ortalaması ile yılda 2 milyar doların üzerinde net döviz kazandıran fındık yetiştiriciliğini ele alacak olursak, sadece son günlerde kendisinden endişe ile söz edilen don olayını değil, yaz döneminde yaşanabilecek kuraklık tehlikesini de hesaba katmak gerekiyor.

Ancak, iklimsel değişiklikleri takip etmedikleri için bilgi sahibi olmayanların, sadece geçmişte yaşananlar üzerinden tahminler yaparak hava şartlarından olumlu veya olumsuz etmeleri doğru değildir.

Bir kısmı spekülatif amaçlı olan ve manipülasyonlara da sebebiyet verecek bilinçsizce yapılan böylesi açıklamalar üreticilerin ve bu işin ticaretini yapanların kafasını karıştırmaktadır. Dahası sektörde orta ve uzun vadede istikrarlı alım ve fiyat politikalarının da izlenmesine engel teşkil etmekte, zarar vermektedir.

740 bin hektarlık bir alanda tarımı yapılan, irili-ufaklı yaklaşık 500 bin üretici ailesini az veya çok ilgilendiren, sektördeki tesislerde istihdam edilen 25 bine yakın işçinin ekmek kapısı olan, tüccarı, manavı, fabrikacısı, entegre üretimcisi, ihracatçısı ile binlerce iş yerini oluşturan fındıkta kalıcı ve istikrarlı politikalar izleyerek kazandığımız dövizi 2 milyar dolardan, 4-5 milyar dolara çıkaracak isek, bu tür bilimsel değeri ve dayanağı olmayan gelişigüzel beyanlardan uzak durulması şarttır.

Yaygın medyaya yapılan açıklamaların yanı sıra günümüzde tüm kesimlerin, dolayısıyla fındık üreticilerinin de yoğun kullanmaya başladıkları sosyal medya üzerinden don, kuraklık gibi hava şartları konusunda da gelişigüzel paylaşımların yapılması gerekir.

Bu kadar değerli ve özellikle üretim ile ihracatı arttırarak bölgesel zenginleşmenin de itici güçlerinden biri olabilecek fındık konusunda söz sarf edecek olanlar işlerinin ehli ve yetkilisi olmalıdırlar.

Hani deniyor ya, “Topluma hitap edecek olanlar, söz edeceklerinin kırk kat fazlasını bilmiyorlar ise bunu yapmasınlar” diye…

İşte söz konusu fındık gibi, sağlam ve istikrarlı kısa, orta ve uzun vadeli politikalar izlendiğinde üreticinin zenginleşmesine, artacak ihracatı ile ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağlayacak bir ürün olduğunda her aşamada bilgili olmamız ve bilinçli hareket etmemiz gerekiyor.

Dünyanın karşı karşıya bulunduğu küresel ısınma ve iklimsel değişiklikler de dikkate alınması gerekenler başında gelmektedir.