Köyde, kasabada gizli tehlike: Uzmanlardan hantavirüs uyarısı

ABD'de son dönemde hantavirüs kaynaklı ölümler yaşanması, özellikle kırsal bölgelerde bu virüse karşı alınması gereken önlemleri yeniden gündeme taşıdı. Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem İliaz, virüsün insan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu.

VİRÜSÜN KAYNAĞI KEMİRİCİLER

Hantavirüs, başta fareler olmak üzere çeşitli kemirici hayvanların idrarı, dışkısı ve tükürüğü yoluyla insanlara bulaşıyor. Prof. Dr. İliaz, özellikle köy ve kasaba gibi kırsal alanlarda yaşayanların bu açıdan risk altında olduğunu vurgulayarak,"Hantavirüs, özellikle kırsal alanlarda yaşayan ve tarımla uğraşan kişiler için tehlike arz etmektedir. Bu virüs, farelerin dışkısı, idrarı ve tükürüğü ile insanlara geçebilmektedir. Türkiye'nin bazı kırsal bölgelerinde, kemiricilerle teması olan bireyler bu virüse yakalanma riski altındadır." değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE’DE SALGIN YOK AMA RİSK DEVAM EDİYOR

İliaz,"Türkiye'de bu hastalığın yayılma riski düşük olmakla birlikte, kırsal bölgelerde dikkatli olunması gerekiyor. Hantavirüs bulaşma riski özellikle farelerin ve diğer kemiricilerin bulunduğu alanlarda yaşayan kişiler için söz konusu. Dolayısıyla, köy ve kasaba gibi yerleşim alanlarında yaşayanların, evlerinde kemiricilere karşı önlem alması, hijyen kurallarına dikkat etmesi önem taşıyor. Erken tanı ve tedaviyle bu hastalık kontrol altına alınabilir, ancak bu tür hastalıklara karşı her zaman tedbirli olmak en doğrusu olacaktır." diyerek, Türkiye’de şu anda hantavirüs kaynaklı yaygın bir salgının söz konusu olmadığının altını çizdi. Ancak buna rağmen bireysel önlemlerin alınmasının önemine dikkat çekti. Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan bireylerin yaşadığı bölgelerde virüsün görülme riskinin daha yüksek olduğunu söyledi. 

HASTALIK BELİRTİLERİ GRİPLE KARIŞTIRILABİLİR

Hantavirüsün ilk belirtileri grip benzeri semptomlarla ortaya çıkıyor. Ateş, halsizlik ve kas ağrıları başlangıçta masum gibi görünse de, hastalık hızla ilerleyerek nefes darlığı, şiddetli göğüs ağrısı ve solunum yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara neden olabiliyor.

Prof. Dr. İliaz, bu tür belirtilerin görülmesi durumunda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini vurguladı.