Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Özdemir: Çiftçimize Sahip Çıkalım Limonu Dalda Bırakmayalım

2023 Türkiye'sinde hala limon, mandalina ağaçta, soğan tarlada kalırken, buğday ve arpadan çiftçi para kazanamazken, umduğunu alamayan çiftçi şeker pancarı tarımını bırakırken çarşı-pazardaki yangın büyümektedir.

Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Özdemir: Çiftçimize Sahip Çıkalım Limonu Dalda Bırakmayalım

Ülkemiz tarımında tam bir düzensizlik, sahipsizlik ve kaos hakimdir. 1980 sonrası sahipsiz bırakılan tarım sektörü kuraldan ve kaidelerden yoksun bir serbest piyasa ekonomisinin dalgalı sularında gemisini yüzdürmeye çalışmaktadır. Bu gemide en büyük yükü ülkemizin diğer çiftçileri gibi senelerce binbir emek ve maliyetle ağacını yetiştiren, pazar bulamadığı için limonu dalda kalan çiftçilerimiz yüklenmektedir.

Limon Neden Dalda Kalırken Şehirde Pahalıdır?

Bunun cevabı bugünün ekonomik sistemindedir. Cevabı özelleştirilen tarımsal KİT'lerdedir. Eskiden tarımsal üretim için çok önemli Tarım Satış Kooperatifi Birlikleri olan fakat türlü hilelerle satılan ya da etkisizleştirilen TARİŞ, FİSKOBİRLİK, MARMARABİRLİK, ÇUKOBİRLİK, TASKOBİRLİK, TRAKYABİRLİK gibi birliklerdedir bunun cevabı. Devlet 1980 sonrası üreticiye üvey evlat muamelesi yapmıştır ve onu serbest piyasa koşullarında tüccara, aracıya ezdirmiştir. Bugün AKP de aynı yanlışı sürdürmeye devam etmektedir. Çiftçi bir sene para kazanamadığı ürünü seneye üretmemekte, piyasa koşullarında para edebileceğini düşündüğü ürüne yönelmektedir. Bu uğurda 15-20 senelik meyve ağaçlarının kesilip yerine başka ürün yetiştirmeye yönelindiğine defalarca şahit olduk. Meyve bahçesiyle bir çiftçinin kaybettiği 20 sene Türkiye'nin 20 senesidir. Bugün gidin bir çiftçimizle konuşun; umutsuzdur, yarını için kaygılıdır, önünü göremez ve plan yapamaz durumdadır. Çiftçilerimizin bir çoğu ilk fırsatta üretimden çıkmayı düşünmektedir. Bugün Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu "Üretim Ekonomisi" için en büyük emekçi eli nasırlı çifçilerimizdir. Onları üretimde tutmadan üretim ekonomisini kuramayız.

Türkiye'de limon erkencilik sırasına göre çeşitleri üretildiği için raflarda senenin hemen her günü bulunabilir. Ağustos ayının sonlarına doğru hasadı yapılan limondan sonra, eylül-ekim aylarında kademeli yapılan limon hasadıyla beraber arz-talep dengesi sağlanır. Bu tarihten şubat-mart dönemine kadar yine başka limon çeşidi hasat edilir pazara sürülür. Marttan sonra yine limon hasadı yapılır bu da yataklık limon olarak yaz aylarında depolardan piyasaya sürülür. Yani bütün zorluklara rağmen çiftçi tarafından pazara ürün arz edilir. Asıl sorun pazarda fiyat dengesinin oluşmasını istemeyen tüccarlardadır. Sorun, limonunu pazarlayabilecek bir kooperatife sahip olmayan çiftçidedir. Bunlardan daha önemlisi ülkeyi 20 küsür yıldır yöneten AKP'nin tarım bakanlığı kaç tane limon, kaç tane mandelina, kaç tane portakal ağacımız olduğunu bilmemektedir. Üretilecek narenciye içinde kaç ton limona ihtiyacımız var bunu hesaplamayan, gelecekte iç tüketim ya da ihracat için kaç ton limona ihtiyacımız olacak bunu öngöremeyen iktidar, ülke tarımını yönetememektedir. Sene başında Tarım Bakanlığı tarafından açıklanan "tarımda planlı üretim"e geçiş için artık daha fazla beklenmemelidir. Çiftçilerin dayanışma içinde üretimde ve pazarlamada beraber hareket edeceği kooperatiflerin kurulmasına önayak olunmalı, örgütsüz çiftçi bırakılmamalıdır. Belediyeler vasıtasıyla soğuk hava depoları kurularak çiftçiye destek olunmalıdır.

Buradan limon üreticilerimiz nezdinde bütün çiftçilerimize duyuruyoruz. Vatan Partisi iktidarında emeğiniz kıymet kazanacak. Çiftçi tüccara, bankaya, tefeciye ezdirilmeyecek. Çiftçi devletin gücünü yanında hissedecek. Kamucu siyasetlerle, planlı ve programlı bir tarım politikasıyla limonun dalda kalmayacak.

# limon # Tarım # üretim # çiftçi # vatan partisi