''2021 Yılında Türkiye Ekonomisi'' toplantısı düzenlendi

Ekonomik Araştırma Forumu tarafından ''2021 Yılında Türkiye Ekonomisi'' konferansı düzenlendi. Açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski yaptı. Kaslowski'nin enflasyon ve fiyat istikrarı vurgusu dikkat çekti.

''2021 Yılında Türkiye Ekonomisi'' toplantısı düzenlendi

TÜSİAD ve Koç Üniversitesi iş birliğinde kurulan Ekonomik Araştırmalar Forumu tarafından ''2021 Yılında Türkiye Ekonomisi'' başlıklı çevrim içi konferans düzenlendi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, ekonominin tüm aktörlerinin sabırla enflasyonla mücadeleye inanması ve kararlı şekilde devam etmesi gerektiğini belirterek, ''Gün sonunda fiyat istikrarına eriştiğimizde finansal istikrarı da sağlayarak çok daha sağlıklı ve uzun soluklu bir büyüme patikasına geçmemiz mümkün olacaktır.'' ifadelerini kullandı.

Kaslowski, konferansta yaptığı konuşmada, küresel koşulları her açıdan değiştiren ve sağlığın en büyük öncelik olduğunu hatırlatan bir yılın tamamlandığını belirterek, ''Oldukça zor bir yılı geride bırakırken, önemli konularda mücadele etmemiz gereken bir 2021'e giriyoruz. Son dönemde atılan adımları memnuniyetle karşılarken, bu zorlu dönemin de henüz başında olduğumuzu hatırlatmak isterim'' dedi.

En kısa vadede ülkece daha disiplinli politikalara geçilmesi gerektiğinin farkında olduklarını aktaran Kaslowski şöyle devam etti:

''Önümüzde enflasyonla mücadelede oldukça uzun bir yol var. Bu yolun zorluğunu bilerek, tüm ekonomik aktörler tarafından tam mutabakat sağlanmasının son derece kritik olduğunu düşünüyorum. Ekonomimizin tüm paydaşlarının, düşük enflasyonun gerekliliğine ikna olması, bu mücadelede önemli rol oynayacaktır. Hatırlatmak isterim ki bir ekonomide istikrar sağlamadan, önümüzü görmeden ve güven ortamı inşa etmeden kalıcı büyüme sağlamamız olası değil. Bunların eksik kaldığı ortamlarda, sağlıklı yatırım ve üretim kararları almak da imkansız hale gelmekte.

Ekonomide güven ortamını yaratmanın iki ön koşulu var. Bunlardan ilki fiyat istikrarı yani kalıcı düşük enflasyon bir diğeri de finansal istikrar. Her ikisi de yatırım ve üretim kararlarında çok önemli. Maalesef enflasyonu düşüremediğimiz ortamlarda finansal istikrara da erişmemiz söz konusu olamıyor. Finansal istikrarın eksik olduğu ortamlarda da ekonomi dış şoklara açık hale geliyor, zayıflıyor.''

''TÜRKİYE EKONOMİSİNİN REHAVETE KAPILABİLECEĞİ TEK BİR GÜN DAHİ YOK''

Kaslowski, hem ekonominin hem de iktisat politikalarının doğru işleyebilmesi için olmazsa olmazın öngörülebilirlik ve güven olduğunu aktararak sözlerini şöyle tamamladı:

''Türkiye ekonomisinin özellikle ilk yarıda rehavete kapılabileceği tek bir gün dahi yok maalesef. Tüm bu adımları atarken de belli bir dönem iktisadi büyümeden feragat etmemiz gereken bir süreçten de geçeceğiz. Bu yüzden de esas olarak istihdama nasıl destek vermeyi planladığımız ve içinde maliye politikasının da yer aldığı oldukça kapsamlı bir iktisat politikasına da ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Ve yeniden hatırlamalıyız ki, yalnızca doğru iktisat politikaları uygulamak da yeterli olmuyor. Kurumların politika dizayn etme kapasitesi, liyakatin öne çıkması da bu süreçte son derece kritik.

Hukukun üstünlüğü ve yargı sisteminin hızlı ve adil çalışması da hem büyümenin hem de yatırım sermayesinin önüne açacak en önemli unsur. Hukuk ve ekonomi reform gündeminin hızla hayata geçmesi, sadece ekonomik ve sosyal alanda bizi rahatlatmayacak, aynı zamanda küresel ve bölgesel ekonomik iş birliklerimizdeki konumumuzu olumlu etkileyecek ve siyasi ve ekonomik kazanımları konuşacağımız bir döneme fırsat verecektir.''

# tüsiad # Koç # kaslowski