Sanatçılardan Diyarbakır Anneleri'ne destek: Bu çığlığa sesimizi katıyoruz

Ninnileri ağıda döndü. Evlat evlat dağlandı ciğerleri. Kırklar Dağı'nın direncini kuşandılar; masallarına, ninnilerine, türkülerine uzanan hoyrat eli buldular. Anaların koçaklamasını yazıyor şimdi Hacire’ler... Sıra o hoyrat eli kırmaya geldi. Diyarbakır Anneleri, evlat nöbetlerinin 500'üncü gününde dünyaya eşi görülmemiş bir direnişi öğretti. Evlat nöbeti, HDPKK terör ağının kan bankasını çökertti. Sanatçılar 500'üncü günü aşan Anaların Evlat Direnişi’ni, nöbetlerini selamladılar.

500 GÜNLÜK YAŞAM OKULU

Tiyatro-Sinema Sanatçısı Gülsen Tuncer:

Bu 500 günlük süreç birçok bakımdan değerli. Anaların yavrularına sahip çıkmalarının yanı sıra kadınların ve sonra erkeklerin, tüm ora insanının bilgilenmesi, bilinçlenmesini de sağladı. Belki 900 gün önce çocuğunun kahraman, militan olduğunu düşünen, kürdistanı kuracak diye gururlanan kadın bu süreçte çocuğunun kahraman değil kurban olduğunu gördü. Kürdistan haritasının altındaki uyuşturucu, silah ticaretinin, ABD, Fransız, türlü emperyalist ülkenin oyunlarını gördü. Oy verdiği partinin onu nasıl aşağıladığını, nasıl alay ettiğini gördü. 500 günlük bu süreç bir bilinçlenme, bir yaşam okuludur. Acı ama iyileştirici özelliği olan bir ilaç.

YASAL DÜZENLEME YAPILMALI

Besteci, Müzisyen Ali Tufan Kıraç:

Evlat nöbetleri, Diyarbakır Anaları'nın onurlu duruşu, müthiş bir çığlık. Haklı bir talep. Onlar evlatlarını istiyor. Yıllarca o bölgelerimizde kimlikler üzerinden propagandalar yapıldı, PKK taraftar topladı. HDP PKK ile ilgili yasal düzenlemeler zaman kaybetmeden hayata geçirilmeli. Burada atılacak adımlar artık gönülden, bilinçli atılmalı. Emperyalist güdümlü gladyo, devleti zor durumda bırakacak, bizim de boynumuzu bükecek hadiseler yarattı. Bunları yazan aydınlar öldürüldü, hapsedildi. Yanlışın nereden kaynaklandığı 15 Temmuz'da bir kez daha ortaya çıktı. Doğu, Batı, tüm Türkiye artık bir gerçeği gördü; devlet hepimizin devleti. Tüm yurttaşlarımız artık Türkiye'nin ne kadar önemli olduğunu gördü. Diyarbakır Analarının evlat nöbeti, gerçeğin nöbetidir, devletin bağımsızlığının simgesidir aynı zamanda.

Fotoğraf-Dokuma Sanatçı Filiz Otyam:

Hiç bir ana yüreği Diyarbakır'daki evlat nöbetinin dirayetli duruşu karşısında kayıtsız kalamaz. Kötü zamanlarda önce analar feda eder kendisini. Anadolu öyle bir yurt. 500 gündür orada evlatlarına kavuşmak için gün sayan cefakar anaları selamlıyorum..

EVLAT DEĞİL VATAN BEKLİYORLAR

Türk Halk Müziği Sanatçısı İbrahim Can:

Diyarbakır Anaları'nın evlat nöbetini destekliyorum. Çünkü onlar sadece evlatlarını değil, vatanlarını bekliyor. Ülkemizin bağımsızlığına kast edenlere karşı, kardeşin kardeşe silah sıkmasına karşı bir vatan eylemi içerisindeler. Onlar tüm Türk milletinin sesi oldular. Erzurum Aziziye Tabyaları’ndaki yiğit kadınlarımız kadar, yavrusunun örtüsünü top mermilerine saran, İnebolu'da cephelere koşan Şerife Bacılar, Kara Fatmalar kadar kutsaldır o analar.

Siz beni bilirsiniz, ben de iyi bilirim sizi,

Ben Hacire Ana, doluyum gırtlağıma kadar,

Kırklar dağının fırtınalı sesi, öfkesiyle.

Halk yolunda ölürüm, Karaca kuşuyum ben,

Siz beni bilirsiniz, ben de iyi bilirim sizi.

Belimde şal kuşak, sarar beni namus töresiyle.

Kulak verin sözlerime, dinleyin beni hele:

Yok artık, katır sabrıyla yıkılıp gebermek,

Kadın geçmezse öne nicesi gömülecek, le le!

Hüseyin Haydar