Verdiğim emeklere acıyorum! AKP’nin yanında olmaya devam edin!

Soner Polat

Soner Polat

Köşe Yazısı

Ahmet Yavuz Paşa, Aydınlık gazetesinde kahve tadındaki birbirinden güzel yazıları ile her cumartesi günü okuyucularına adeta resital sunuyor. 20 Aralık 2014 günü her zaman olduğu gibi, bir muammayı, daha doğru ifade edersek bir kördüğümü sevecen üslubu ve ince söz vuruşları ile ustalıkla çözüyor. Bir siyasi ekibin gizli kodlarını, kafa yapısını, iç dünyasını bir röntgen mütehassısı titizliği ile deşifre ederek kamuoyunun önüne koyuyor.

Koyu Galatasaraylı olan Ahmet Paşa, Çarşı duruşmasını izlemek ve ülkemizin namus timsali olan gençlerimize destek vermek için Adliye’ye gider. Bir CHP milletvekili ile karşılaşır. Ahmet Paşa’nın halkın gündemini ve düşüncelerini çok yakından takip ettiğini ve CHP’ye olan gönül bağını hepimiz biliriz. Milletvekilini dostça uyarır: “Cemaate yakın duruşunuz oylarınızı eritiyor; haberiniz olsun!” Art niyetli olsa herhalde, “Bana ne, beter olsunlar!” diye içinden geçirir, hiçbir şey söylemezdi!

Bir süre sonra Vekil geri dönerek kendisine şunları söyler: “Bunu söylemezsem içimde kalacak. Verdiğim emeklere acıyorum! AKPnin yanında olmaya devam edin!”

İster istemez çok sevdiğimiz ve değer verdiğimiz Sayın Vekilimize bazı konuları hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz.

Yeni CHP’nin 705 kod ismi ile kamuoyunun gündemine giren genel başkan yardımcısı şu sözleri sarf etti: “Son bir yıl içinde hukuk ve yargı askıya alındı!” Genel Başkanınız Dersimli Kemal’e çok yakın, bu kadar önemli bir şahsiyetin söylediklerini ciddiye almak zorundayız! Siz de bu görüşe katılıyor musunuz? Eğer, katılıyorsanız, son bir yıldan önce hukuk ve yargı saat gibi işlediyse, siz ne için emek verdiniz? Katılmıyorsanız, bu görüşünüzü kamuoyu ile paylaşır mısınız?

Sizin yoğun emeğiniz (!) sonucu ortaya çıkan ve kitap haline getirdiğiniz usulsüzlükleri kimler yapmış olabilir? Acaba bu konuda Partinizin milletvekilleri Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve İlhan Cihaner ile görüşme ihtiyacı duydunuz mu? Genel Başkanınızın ifadesi çerçevesinde “Zekeriya Öz yalan söylemeyeceğine göre” sizce kimler yalan söylüyor olabilir?

Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri’nin el yazısı ile yazmış olduğu notlarından alınan harflerin makine (yalan makinesi sözcüğü nasıl da uyuyor, değil mi?) ile CD’ler üzerine yazdırıldığı bilirkişi raporu ile tescil edildi. Acaba bu işi kim yapmış olabilir? Bu konuda değerli görüşlerinizi lütfeder misiniz?

Sayın Vekilim, çok özür dilerim ama bağışlayarak algılama yetersizliğime verin! Bir cinayet işlendiğinde, hem katili hem de maktulü savunan bir kişiyi nasıl tasvir edebiliriz. Bu konuda sosyolojik ve psikolojik açıdan aydınlanmaya ihtiyacımız var? Ne olur, bize yardım edin!

Sayın Vekilim, Ergenekon, Balyoz ve TSK’yı hedef alan diğer isimli tertip davalarda, konuyu bir milli güvenlik sorunu olarak görüp halkı aydınlatmak için Parti olarak kitlesel gösteriler yaptınız mı? Bunu da bir kenara bırakıyorum, hani hapisteki milletvekilleriniz için boykot (!) yaptığınızda, dönemin Başbakanı, “Tükürdüklerini yalayacaklar” demişti. Sahi, ne olmuştu!

“Darbeciler yargılansın, darbeciler ayıklansın!” diye yeri göğü inleten hangi partinin genel başkanıydı? Bu sözler tertipçilere en azından psikolojik bir destek sunmuş olamaz mı?

“AKP’nin yanında olmaya devam edin!” buyuruyorsunuz. Ama ülkedeki çok sayıda saygın siyasi analist tarafından, bunca olumsuzluklara karşın AKP’nin hâlâ iktidarını sürdürüyor olmasının tek nedeninin, Partinizin yanlış ve yetersiz muhalefeti olduğu vurgulanıyor. Acaba, bu “yanında olma!” konusunu bir kez daha düşünebilir misiniz?

Hem biz sizin AKP’den farkınızı da anlayamadık. Açılımsa bir adım öndesiniz. HDP ile ortaklık lafları gazetelerde dolaşıyor. Kürtler için IŞİD ile savaşmak üzere Mehmetçik’i göndermeye kalktınız. Cemaat için Çağlayan Adliyesini birbirine kattınız! İktidarınızda hizmeti daha büyütmeyeceğinizi nereden bileceğiz! Dersim’de AKP ile pişti oldunuz! ABD ve AB’nin hangi politikalarına karşı çıkıyorsunuz. Otel odası hadisesinin ayrıntılarını halkımızla paylaşmayı düşünüyor musunuz? Hangi ulusal sorunda (Kıbrıs, Ege, Doğu Akdeniz, Sözde Ermeni Soykırımı vb.) ortalığı ayağa kaldırdınız! Cumhurbaşkanlığı için bile AKP çizgisinde İslami nitelikleri ağır basan bir aday buldunuz? AKP’den farklı hangi ekonomik politikaları uygulayacaksınız?

Küresel dünyaya verdiğiniz mesajı ben şöyle okuyorum: “Biz AKP politikalarını AKP’den daha iyi uygularız. Jeopolitik ve stratejik konularda da hiçbir sorun çıkarmayız!” Tabii ki bu sadece benim algılamam, ciddiye almaya değmez!

Sayın Vekilim, kendi ülkelerinde esir düşen subaylar adına konuşma hakkını kendimde görmüyorum ama etkileşim içinde olduğum çevrelerde çoğunlukla şu hususu gözlemliyorum. Bizler Atatürk’ten, Cumhuriyet’ten, ülkenin birlik ve dirliğinden, yeni CHP’nin rafa kaldırdığını düşündüğüm altı oktan yanayız. Hiçbir koşulda ne AKP’den ne onun bir taklidi olan yeni CHP’den ne MHP’den ne de HDP’ten yanayız. Toplumsal muhalefetin Meclis çatısı içinde temsil edilmediğini düşünüyoruz. Ancak Meclis dışındaki siyasi oluşumların gelişip büyüyerek Meclis’e girmesi halinde bu bozuk düzenin değişebileceğini değerlendiriyoruz. Mevcut partilerle sorunların daha da büyüyeceğine inanıyoruz.

Sayın Vekilim, bir kahvenin kırk yılı hatırı olur. Sizin özveri dolu değerli katkılarınızı asla unutmadık, unutmayız. Sizi daima sevgi, saygı, vefa ve minnet duygularımızla anacağız. Ancak her insanın ayrı bir hikâyesi olur. Ne olur, siz de bizi anlamaya çalışın! En derin saygılarımla,

Amiral Soner Polat

ulusalkanal.com.tr

# acıyorum # AKP # nin # yanında # olmaya # devam # edin