Anı yaşa, mutlu ol!

Emperyalizmin ideolojik ve kültürel yozlaşmasını bundan daha güzel özetleyebilecek bir slogan zor bulunur. Tam da emperyalist kültürün günümüz insanına dayattığı düşünmeyi bir kenara koyan, akla ihtiyaç duymayan bir insan modeli. Bu model hem tüketim alışkanlıkları hem de ideolojik hegemonya için gereklidir. Kendi aklınıza ihtiyaç duymayacağınız için başka bir akıl sizi istediği gibi yönetecektir; bunun için gerekli algılar oluşturulmuştur.

Gelecekle ilgili bir tasarımı olmayan kişi ya da toplumlar bugüne teslim olmuş demektir. Çünkü insanın gelecekle ilgili yaptığı tasarımlar varsa düşünür, mücadele eder; böyle bir tasarımınız yoksa kurulu düzene teslim olur, önünüze ne konulursa ona razı olursunuz. Kapitalist tekeller insanların gelecek tasarımına ihtiyaç duymamaları için böyle bir slogana ihtiyaç duyuyor, çünkü onlar bugünü teslim almışlardır; gelecekte de iktidarlarının kalıcı olmasını istemektedirler.

Her şeyin iyisini, güzelini Batılılar yapmıştır; yeni bir şeye ihtiyaç yoktur.-varsa onu da onlar yapar- Yeni bir fikir ortaya çıksa bunun hemen ne kadar yanlış ve saçma olduğu söylenecektir. Tüketilecekler açısından da böyledir, birileri en kalitelisini ve en iyisini yapmıştır. Başkalarının yaptıkları kötüdür, hele hele bizim gibi az gelişmiş ülkelerin kaliteli bir şey yapması mümkün değildir.-Bunların birçoğu sizin ülkenizde üretilmiş olsa bile- Batılıların yapmış olduklarını kullanmak en doğrusudur. Boş boş düşünerek zaman kaybetmeye gerek yoktur, önünüze konan neyse onunla yetinin; bu sizi mutlu etsin, aksi takdirde mutsuz olursunuz. Canınız ne çekiyorsa onu hemen yapın, sakın sakın aklınızı kullanmaya kalkmayın; çünkü aklınızı kullanırsanız o yapmanız gereken şeyden büyük olasılıkla vazgeçeceksiniz. Tüketim budalalığından uyuşturucuya, fuhuşa, eşcinselliğe, cinayete aklınıza ne geliyorsa o anda yapın! Biraz düşünme fırsatı bulduğunuzda nasıl bir çıkmaza girdiğinizi görürsünüz ama iş işten geçmiştir. Artık kontrol sizin elinizde değildir. Düştüğünüz çukurda artık hayatınız kaymış; düzeltme şansınız pek kalmamıştır. Sağlıklı düşünebileceğiniz bir ortam da büyük olasılıkla ortadan kalkmıştır. İşte tam da onların istediği gibi sonunda içinde bulunduğunuz duruma teslim olmak zorunda kalmışsınızdır.

Bu slogan, Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla uyuşturulmuş muhalefeti de çok güzel anlatıyor.Ortaya bir yalan atılıyor,o yalanla Türkiye ayağa kaldırılıyor. Bir süre sonra yalan ortaya çıkıyor, fakat bu yalanla kimse ilgilenmiyor; yani olan olmuş oluyor. Muhalefetin gazete ve televizyonlarına bakın.Sosyal medya paylaşımlarında, internet medyasında öylebir istekle yalanları sıralıyorlar ki inanamazsınız. Aklını bir kenara koymuş zavallılar,Türkiye'de siyaset üretiyor; üretmekten daha çok başkalarının ürettiğini pazarlıyorlar ama neyazık kialıcıları bir hayli fazla.Kendi mahallelerinde gündemde kalma, tıklanma uğruna; hiç çökmeyecekmiş gibi kumdan kaleler yapmaya devam ediyorlar.

Aristo, insan düşünen hayvandır demişti. 21. yüzyıla geldik, düşünmeye ihtiyacımız kalmadı. Bugün insanlığın önüne Batı kapitalizmi tarafından konan şey Ortaçağ'dan farksızdır. Bilimi ve aklı reddeden, hurafeler peşinde koşan, içgüdüleriyle ve hayvanı duygularıyla hareket eden bir toplum yaratılmak isteniyor.

Batının ‘’medeniyeti’’, adına Z Kuşağı dedikleri sosyal medya bağımlıları aracılığıyla yönettikleri güruha teslim olmamızdır.Tayyip Erdoğan adını duyduğunda kırmızı görmüş boğa gibi kendinden geçen bu güruh emperyalizmin oyuncağı olmuş. Sadece gençler değil; siyasetçisi, sanatçısı, sözde bilim adamları bile oluşturulmuş algılarla teslim alınmış.

Bencillik, cahillik ve hazıra alıştırılmış tembellikten beslenen vatansızlar ülkemizde iktidar yapılmak isteniyor.Yelpaze çok geniş; şeriatçısından liberaline, “Atatürkçüsünden komünistine” herkes var.

Yani kısacası bilimi, insanlığı, aklı savunmak da bilimsel sosyalistlere kaldı. Emperyalist ideologların iletişim çağı dedikleri 21.yy’da insanı boğmak, insanlığından vazgeçirmek için her şeyi yapıyorlar.

Batı emperyalizmi bu nedenle çökecektir, çökmeye mahkumdur. Bilimden, insandan,insanlıktan vazgeçtiği için; insanı hayvan derecesine düşürdüğü için çökecektir. 21. yüzyıl, içgüdülerine teslim olmuş sürüler kullanılarak yönetilen dünyaya son verecektir. İnsanlığın önündeki görev budur. Cumhuriyet Devrimi birikimi ile bu görevi yerine getirmeye hazırız. Türkiye, Vatan Partisi'nin öncülüğünde hayatta en hakiki yol göstericinin bilim olduğu gerçeğiyle yalanların iktidarına son verecektir.