Kim bu zenginler?

İnsanların verdiği emeğin karşılığını alması ve zenginleşmesi çok önemlidir. Çünkü sermaye birikimi yapanlar, kamusal bir sorumluluk olarak yatırım yaparlar, vergi öderler ve yeni istihdam alanları yaratırlar. Yani hedef toplumun zenginleşmesi adına birilerinin lokomotif olmasıdır.

Fakat tüm bunlar olmuyor ve vergisel bazda da karşılığını ülkeler alamıyorsa, ortada bir gariplik var demektir. Türkiye 2011 yılında zengin yaratma hususunda çok başarılı bir performans sergiledi. ABD’li Bostan Consulting Group’un dünya genelinde yaptığı araştırma bunu gösteriyor.

Bankalar ve diğer kurumlar tarafından yönetilen kişisel servete göre Türkiye’de 100 milyon doların üzerinde serveti olan 334 kişi bulunuyor. Kriter önemli… Çünkü mülk ya da toprak sahipliği açısından bakılsaydı bu anlaşılabilirdi. Fakat finans tabanlı değerlendirme olduğuna göre bu servet sıcak… Öte yandan 25 yıldır açıklanan bir veri daha var. Forbes Dergisi’ne göre dünyadaki bin 226 dolar milyarderinin içinde 34 Türk bulunuyor.

Bir önceki araştırma sonuçları açıklandığında 2010 yılı vergi rekortmenlerinden çek ettiğimde adı geçen isimlerin 20 tanesinin, ilk 100 içinde olmadığını yazmıştım. Muhtemelen manzara farklı değildir. Peki milyonerler ve milyarderler ülkesi, yıldızı parlayan ülke Türkiye’deki fotoğraf ne?

13 milyona yakın kişinin yatağa aç girmesini ya da rakamların tersine sokakların işsizlikle kıvranmasını saymıyorum. Çünkü ekonomiyi yönetenler de, katılmasam da bunları yok sayıyor. Onların verileriyle hareket edelim. İşte basına düşen bazı haber detayları:

Ülkede 2 milyon kurum, devlete olan borçlarını yapılandırdı ama ödeyemedi. Hedeflenen gelir 40 milyar TL idi. Neticede taksitler ödenemedi ve tahsilât 17 milyar TL’de kaldı. Demek ki iç ve dış piyasada işler iyi gitmiyor.

Ülke ticaretinin sağlamasına bakalım. Düşeceği ile övünülen cari açığın yılsonunda 65 milyar dolar ile kapanacağına yönelik tespiti TİSK açıkladı. Dikkatinizi çekerim; bu orta vadeli programda geçen yılsonu hedefe konulan 50 milyar doların dahi üzerinde. Ne anlayacağız? Toplam değerde Türkiye de zarar ediyor.

Vatandaşın ekonomisi ne durumda? 25 Mayıs itibariyle tüketicilerin bankalara borcu, 227 milyar 674 milyon TL. İş yapılabilirlik kriterine bakalım. Dünya Ekonomi Forumu’nun son raporuna göre 132 ülke arasında 86. sıradayız. Durumun anlaşılabilmesi için batan Yunanistan’ın 80. sırada olduğun altını çizelim. Üstüne konuşacak bir şey kalmıyor.

Aynı araştırma ticaretin fiziki güvenliği endeksinde de Türkiye’nin 132 ülke arasında 102. olduğu gözleniyor. Tüm bunların üzerine söylenecek fazla söz yok. Ama sorulacak önemli bir soru var:

Vatandaş, ülke fakirleşirken, ticaret, üretim gerilerken, kurumlar yapılandırdıkları borçları ödeyemezken, sokaktaki adam iş bulamazken, bu zenginler nereden çıktı? Bence GPS ile vergi rekortmeni sigara içenleri takip edeceğine, ekonomiyi yönetenler bu adamların peşine düşsün.

ulusalkanal.com.tr