Pakistanlı memur maaşlarından ders

Kadim Ülker

Kadim Ülker

Köşe Yazısı

Ülkemiz yine deprem ile sarsıldı, hayatlarını kaybeden insanlarımızdan dolayı da bizlerin yüreği yandı. Göçük altından sağ çıkarılan canlarımız bu yürek yangınlığımıza su serpti. Deprem bölgesine binlerce kilometre uzakta olmamıza rağmen gözümüz, kulağımız ve yüreğimiz ile depremin adeta içindeydik. Depremden insanlarımızın çıkarılma sürecinde çeşitli, çok çeşitli olayları dakikası dakikasına  yaşadık. Bu yaşadıklarımız kimi zaman yürek yangınına odun attı ve yüreğimizin ateşini harladı, kimi zaman ise yüreğimizin yangınına su döktü. Yapılan yardımlar; yardımların miktarı, sağ çıkarılan insanların ve kahraman kurtarıcıların dile gelen duyguları, onların fotoğrafları bizleri bazen sevinçten ağlattı, bazen ise kedere boğdu.

Depremi haber alır almaz Viyana’da Türkiye Cumhuriyeti Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun aynı anda haberdar etti ve aynı günde bütün sivil toplum örgüt ve siyasi parti temsilcilerini, Viyana’da görev yapan Türk gazetecilerini acil toplantıya çağırdı. Hedef acımızı birlikte nasıl sararızı konuşmaktı. Büyükelçiliğin o görkemli büyük salonu pazartesi akşamı Viyana’da bulunan Türk dernek, parti ve gazete temsilcileri tarafından tıklım tıklım doldu. Büyükelçi Ceyhun, o gün yapmış olduğu çalışmalara ait kısa bir bilgilendirmede bulundu. Büyükelçi, Avusturya 105 kişiden oluşan arama ve  kurtarma ekibini Türkiye’ye göndereceğini ve 3 milyon avro da yardımda bulunacağını dile getirdi. Ceyhun yardımla ilgili, biz Türklerin neler yapacağını ve nasıl yapacağını konuşmak istediğini dile getirdi. Onlarca STK temsilcileri, iş insanları ve siyasi parti temsilcileri söz alarak, neler yapacaklarına dair düşünce belirttiler. Burada özellikle STK ve siyasi parti temsilcilerinin bir davranışını dile getirmem gerekiyor. Türkiye'de de “siyaset üstü olmam” düşüncesinde olan parti temsilcisi hariç, konuşmalarında hiç bir katılımcı ne partilerinin ne de derneklerinin adını dile getirme gereğini duydular. Büyük bir olgunluk örneği göstererek, biz şucu veya bucuyuz, falanca derneğin temsilcisiyiz demediler. Sadece bir parti temsilcisi, partisinin adını tekrar tekrar vurgulayarak planladıkları çalışmaları dile getirdi.

Ozan Ceyhun çalışmaları yönetmek için bir komite kurulmasını ve o komitenin ertesi gün vakit kaybetmeden büyükelçilik binasına gelmelerini ve büyükelçilik binasında çalışmalara başlamalarını istedi. Kısa sürede 11 kişi bu komitede çalışmaya hazır olduklarını belirttiler. Bu kadar kısa sürede organize olmak toplantıdan ayrılan herkesi sevindirdi. Ancak yürekler buruktu. Büyükelçi Ozan Ceyhun böylesi bir çalışmayı ilk defa hayata geçirmiyordu. Daha önce de kardeş ülke Pakistan’ın yaşamış olduğu doğal afet sonrası Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) binasına yine gazetecileri davet etmişti. ATİB’de bir bağış çalışması organize edilmişti. ATİB binasında Pakistanlı dostlarımız için bir gün içinde yüklü bağış toplandı.  Bir günde 70 bin avro para toplanmıştı ve o para daha sonra yine ATİB binasında Ozan Ceyhun tarafından Pakistan Viyana Büyükelçisine teslim edildi. İki dost ülkenin Viyana büyükelçileri basına mutlu görüntüler verdiler.

Depremde arama ve kurtarma ülkelerin yardım katkılarına dair haberler arasında gazetemizde küçük bir haber dikkatimi çekti. Haberde “Pakistan’da bakanlar ve memurlar maaşlarını Türkiye’ye bağışlayacak” deniliyordu. Haberin devamında “Pakistan’daki medya kaynaklarına göre, memurlar bir günlük maaşlarını Türkiye’deki depremler için özel olarak kurulan bir yardım fonuna bağışlayacak” bilgisi vardı.  Haberin devamında  “Fonun kuruluşu, tüm Pakistanlıları fona aktif olarak bağış yapmaya çağıran bir bildiri yayınlayan Başbakan (PM) Shahbaz Sharif tarafından duyuruldu” bilgisi öne çıkıyordu. “Dayanışma ve destek gösterisi olarak da Federal Kabine, Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremlerin kurbanlarına bir aylık maaşlarını bağışlayarak, yardım etme konusunda oybirliğiyle karar aldıklarını” 8 Şubat günü gazetemizin internet sayfasından okuyucuya iletilmekteydi.

Bu güzel haberi okuduğumda ATİB’in bir gün içinde Pakistan’a topladığı yardımı hatırladım. Hatırladım da bazıların küçümsediği ve hor gördüğü gurbetçi kardeşlerimizin ne kadar büyük ve değerli bir iş yaptıklarını düşündüm. Büyükelçi Ozan Ceyhun’un da harekete geçirdiği Avusturya’daki gurbetçi Türkler  deprem bölgesine tırlar dolusu gereksinim duyulan malzeme gönderdiler. Henüz miktarını bilmediğimiz maddi destek de ayrıca Avusturya Türk gurbetçileri tarafından havale ettiler. Gurbetçilerin bu davranışı milletvekili ve siyasi partilerin aldıkları devlet yardımını depremzedelere vermeye örnek olur mu acaba diye soralım. Siyasilerin depremzedelere yardımı sadece deprem bölgesinde boy göstermek ve gerekli gereksiz açıklamada bulunmak değildir. Devletten aldığınız parti yardımlarını depremzedelere verirseniz, biraz da olsa samimiyetinize inanırız. Bakalım Pakistanlı bakan, milletvekili ve memurlar kadar olabilecek misiniz?

# pakistan # türkiye # Kahramanmaraş # deprem